Prins’in bir ilke imza atarak geliştirdiği Direct Liqui Max teknolojisi hakkında bilgi veren İpragaz AŞ Genel Müdürü Selim Şiper, “Bu sistem motor üzerinde hiçbir tadilat gerektirmemesi nedeniyle dünyada ilk. Aynı zamanda, LPG’yi motora sıvı olarak aktardığı için aracın performansı da çok yükseliyor. Direct Liqui Max sayesinde sürücü benzin mi LPG mi kullandığını anlamıyor” dedi.
Prins’in patentli bir buluşu olan Direct Liqui Max sistemi mevcut teknolojilerle karşılaştırıldığında birkaç devrim niteliğinde avantaj sağlamaktadır.
Bu sistemle yeni teknoloji olan direkt enjeksiyonlu motorlarda mevcut aracın benzin enjektörlerini kullanarak LPG’nin motora enjekte edilmesini sağlamıştır. Bu güne kadar diğer LPG sistemlerinin mevcut teknolojisi ise buna izin vermemekte ve LPG enjeksiyonu için aracın emme monifoltuna ayrı enjektörlerin montajına ihtiyaç duymaktaydı. Yani, aracın motoruna müdahale gerektirmekte ve manifoltlar delinerek enjektör yerleştirilmekteydi. Bu sistemde böyle bir modifikasyon yapılmamakta, aracın mevcut enjektörleri hem LPG hem de benzin enjeksiyonu yapmaktadır.
Sıvı fazdaki bir birim LPG, gaz fazına geçtiğinde 270 kat birim gaz fazı oluşturmaktadır. Bu nedenle sıvı enjeksiyon yapılması LPG’nin aynı sürede yapılan buhar fazına göre çok daha fazla bir enerji oluşumunu sağlamaktadır. Bu özelliğin yanında, LPG’nin oktan sayısının benzinden fazla olması ile bu sistemlerin benzinle aynı performansı yakalamasını sağlamaktadır.
Bu sayede direkt enjeksiyonlu araçlarada lpg geldi diyebiliriz.
Alıntı:http://www.ntvmsnbc.com/id/25147201/
Prins’in patentli bir buluşu olan Direct Liqui Max sistemi mevcut teknolojilerle karşılaştırıldığında birkaç devrim niteliğinde avantaj sağlamaktadır.
Bu sistemle yeni teknoloji olan direkt enjeksiyonlu motorlarda mevcut aracın benzin enjektörlerini kullanarak LPG’nin motora enjekte edilmesini sağlamıştır. Bu güne kadar diğer LPG sistemlerinin mevcut teknolojisi ise buna izin vermemekte ve LPG enjeksiyonu için aracın emme monifoltuna ayrı enjektörlerin montajına ihtiyaç duymaktaydı. Yani, aracın motoruna müdahale gerektirmekte ve manifoltlar delinerek enjektör yerleştirilmekteydi. Bu sistemde böyle bir modifikasyon yapılmamakta, aracın mevcut enjektörleri hem LPG hem de benzin enjeksiyonu yapmaktadır.
Sıvı fazdaki bir birim LPG, gaz fazına geçtiğinde 270 kat birim gaz fazı oluşturmaktadır. Bu nedenle sıvı enjeksiyon yapılması LPG’nin aynı sürede yapılan buhar fazına göre çok daha fazla bir enerji oluşumunu sağlamaktadır. Bu özelliğin yanında, LPG’nin oktan sayısının benzinden fazla olması ile bu sistemlerin benzinle aynı performansı yakalamasını sağlamaktadır.
Bu sayede direkt enjeksiyonlu araçlarada lpg geldi diyebiliriz.
Alıntı:http://www.ntvmsnbc.com/id/25147201/