Erbakan ölmüş ve cennete gitmiş..
> meleklerin karşısında cennetin kapsında dururken arkasında
> saatlerle dolu çok büyük bir kapı görmüş ve sormuş:
> -'Bu saatler ne böyle?'
> melekler cevap vermiş:
> -'Bunlar yalan saatleri. Dünyadaki herkesin bir yalan saati vardır.
> Her yalan söyleyişinde saatteki ibre hareket eder.'
> Erbakan
> -'Ooo, peki bu kimin saati?'
> -'Bu ATATÜRK ün saati.. İbre hiç bir zaman oynamadı, yani hiç
> yalan söylememiş.
> -'İnanılmaz' demiş Erbakan.
> -'Peki bu kimin saati?'
> melekler cevap vermiş:
> -'Bu İsmet İnönü'nün saati. İbre iki kez hareket etti, yani İnönü
> tüm yaşamında sadece iki kez yalan söyledi...'
> En sonunda Erbakan dayanamamış ve sormuş:
> -'Peki Tayyibin saati nerede??'
> - 'Tayyibin saati Azrail in ofisinde, cehennem sıcağında onu vantilatör olarak kullanıyor..'
> meleklerin karşısında cennetin kapsında dururken arkasında
> saatlerle dolu çok büyük bir kapı görmüş ve sormuş:
> -'Bu saatler ne böyle?'
> melekler cevap vermiş:
> -'Bunlar yalan saatleri. Dünyadaki herkesin bir yalan saati vardır.
> Her yalan söyleyişinde saatteki ibre hareket eder.'
> Erbakan
> -'Ooo, peki bu kimin saati?'
> -'Bu ATATÜRK ün saati.. İbre hiç bir zaman oynamadı, yani hiç
> yalan söylememiş.
> -'İnanılmaz' demiş Erbakan.
> -'Peki bu kimin saati?'
> melekler cevap vermiş:
> -'Bu İsmet İnönü'nün saati. İbre iki kez hareket etti, yani İnönü
> tüm yaşamında sadece iki kez yalan söyledi...'
> En sonunda Erbakan dayanamamış ve sormuş:
> -'Peki Tayyibin saati nerede??'
> - 'Tayyibin saati Azrail in ofisinde, cehennem sıcağında onu vantilatör olarak kullanıyor..'
Son düzenleme: