CAN Protokolü, otomotiv sanayisinde güvenilir, kablolama masrafını ve kompleksliğini azaltmak amacıyla geliştirilmiştir. Daha sonraki yıllarda; bina otomasyonu, deniz ve demiryolları taşıtları, ups sistemleri gibi uygulamalarda da çok sık tercih edilmeye başlanmıştır.
CAN haberleşme protokolü, 1980’ lerde Bosch firması tarafından geliştirilmiştir. Güvenilir, hata düzeltme fonksiyonları gelişmiş bir seri haberleşme protokolüdür.
Ethernettekine benzer şekilde CSMA/CD protokolünü kullanır. Yani mesaj göndermek isteyen her düğüm önce hattın boş olup olmadığını dinler.(CS; carrier sense) Mesaj göndermek isteyen her düğüm, eşit önceliklere sahiptir. (MA; mutiple access) Eğer aynı anda iki düğüm iletime geçerse, çarpışmayı algılar (CD; collision detection) ve biri dinleyici konuma geçer.
Bir düğümün diğerine baskın olması, mesajların başına eklenen tanımlayıcı (identifier) bitler sayesinde gerçekleşir. CAN protokolünde, lojik-0 baskın (dominant), lojik-1 çekiniktir (resesif). Tanımlayıcı bitler standart olarak 11 bit veya geliştirilmiş olarak 29 bit uzunlukta olabilir.
Bir CAN mesajı (frame) içerisinde maksimum 8 byte veri olabilir. Mesajdaki byte sayısı 1~8 arasında istenilen şekilde ayarlanabilir. Mesaj yapısında ayrıca; tanımlayıcı bitleri, hata kontrol bitleri, mesaj başlangıç ve bitiş bitleri bulunur. Bu protokolde tüm mesajların en az bir düğüm tarafından alınıp alınmadığı (acknowledge) kontrol edilir. Bu yüzden CAN Bus hattına en az iki düğüm bağlı olmalıdır.
CAN protokolü mesaj tabanlı bir protokoldür. Yani hatta bağlı tüm düğümler varsayılan halde tüm mesajları alabilirler. Düğümlerin sadece kendileri ile ilgili mesajı almaları da filtre ve maske registerları ile sağlanabilir. Mesaj gönderme veya almada sorunların oluşması halinde ilgili düğümün CAN protokol modülündeki hata sayaçları artar ve belli bir değerden sonra bu düğüm kendisini hattan izole eder. Düğümdeki problemler giderilince tekrar hatta dahil olabilir.
Bunları arac alıp düğmelerin mesajlarını haberleşme protokkollerini çözmek gerekli ki bu maddi ve teknik imkanlar ile ilğili bi sorun.
Yoksa bunu çözecek yüzlerce yetenekli insanımız var.