Akkuyu Nükleer Santrali Üzerine

Almanya kontrolden geciriyor kapatmiyor...
hic bir dünya ülkeside kapatamaz..cünkü ekonomi buna bagli.dünyanin heryerinde istemiyoruz kapatilsin diyen azinlik herzaman oldu..almanyada yesiller ama elektrikten vazgeciyormu bunlar? desek hadi size vermiyelim istemeyenler kullanmasa zaten enerji acigi kapaitilir..vaz gecerlermi?
simdi bu ülkede elektrik istemiyoru mu deniyor yoksa atom mu istemiyoruz diyorlar..ülkemiz gittikce kurakliga ama enerji acigi gittikce büyüyor.yarin is gec kalacak. milletimize bir bakin heryer reklam tabelalari heryerde fuzuli elektrik harcamalari kimse kismiyor ama itiraz ediyor..birde unutmayin zaten perolde disa bagimlilik birde elektrige bagimlilik ile isz kalkin ülkeyi disa tesim edin daha iyi herhalde..rüzgar enerjisi zaten bu acigi kapatabilse o yapilir.
yani ben diyorum gerekiyorsa yapilmali gec kalinmamali.ama alterantiv varsa bu tabii yapilmali yoksa sirf itirazlarla ülkemize zarar veririz. enerji bir ihtiyac unutmaiyn..burda yok atom yapilirsa ucuzlayacakmi tartismasi bence abes..konu bu degil cünkü..
patlayacakmims yok su imis yahu cevrenizdeki ülkelerde yeterince var patlasa zaten siz yine yok olacaksiniz veya zazrar göreceksiniz birde bunu düsünün..korkunun ecele faydasi yok..hayat devam ediyor
 
Son düzenleme:
Bence tek bir amaç var Irak Iran Suriye gibi ülkelerin su sıkıntısını azaltmak amaç budur Irağın giderek artan su sıkıntısı bir gerçek.. Olayın siyasi boyutu çok yüksek elinde gücü olan istediğini yaptırıyor bu ülkeye..

su sıkıntısını Türkiye'ye nükleer kurunca nasıl çözüyorlar anlayamadım?

fırat - dicle üzerindeki barajların, İran-Irak suyunu kestiği düşünülerek üretilmiş bir yorum sanıyorum.

barajların kurulduğu yerden sonra nehir kurumaz, su yine akmaya devam eder. barajlarımızı ortadan kaldırsak bunun iranla ırağa faydası bi süre sel altında kalmaları olur :)

hem iranda ırakta su olmaması kimin umrunda olur ki? İsrail deseler yine bi yerde.

Zamanında Demirel'e demişler fırat suyunu verme bunlara diye, Demirel'in her zamanki uslubuyla cevabı " Dakikada 1000 metreküp suyu cebime mi koyayım" :D:D

nükleer santrale karşı çıkılmasının da siyasi boyutu yüksek, hatta çok daha yüksek. :rolleyes:
 
AB sovyet santralleri kapattırıyor. Litvanya kapattı mesela. Hatta peder kapandıktan sonra kontrole bile gitti (farklı ülke heyetlerine nasıl kapattıklarını anlatıyorlar).

Almanya da en eski 7 santrali son Japonya olayından sonra kapattı, tümünü de belli bir yıla kadar kapatma kararı almıştı zaten, 2020 mi ne.
 
Son düzenleme:
hepsi belli bi ömür dolduktan sonra kapatılır zaten. sürekli kapanan santraller var, biri kapanıp biri açılıyor.

yıllardır bütün dünyada kapatılıyor diye anlatılan olay budur.

Litvanya kapattı mesela. Hatta peder kapandıktan sonra kontrole bile gitti (farklı ülke heyetlerine nasıl kapattıklarını anlatıyorlar).
Alper baban ne iş yapıyor merak ettim?
 
Nükleer santral enerji ihtiyacında dışa bagımlılıktan kurtulmak için tek seçenek gibi görünüyor.Ancak tehlikesini baştan kabul etmek gerek.Japonlar bile doğal afet sonrası nükleer santralleri yüzünden radyasyon tehlikesi altında ise, dünyanın hiç bir ülkesinde nükleer santrallerin gerçekten güvenli oldugu söylenemez.

Bence nükleer santral gerçekten tehlikeli ama bir o kadarda gerekli...
 
Japonyada bahsi geçen reaktör patlarsa eğer, o radyasyona maruz kalan toprakların temizlenmesi 250 bin yıl sürecekmiş.
Bence şuanda bile yağmur ve karla toprağa suya havaya karışan radyasyon yetişecek hertürlü bitki meyve ve sebzenin, denizlerde ve karada yaşayan hayvanların kimyasal yapısını etkileyecek. Bizlerde bu toprak ve sularla yetişmiş ürünleri tüketeceğiz. Zaten NBŞ ve GDO çöplüğü olmuş bir ülkeyiz. ne yediğimizi nede içtiğimizi kontrol edecek kimse yok. Allaha emanet gidiyoruz işte.
Bence bu santral şuan ülkemiz için ivedi değil. Ha eğerki mutlak olarak yapılmalı ise deniz kenarına değil doğuda karasal bir alan seçilmeliydi.
Akdenizde olası ufak bir sorun hem denizleri hem tarımı hem turizmi v.s. herşeyi çok olumsuz etkileyecek.
 
arkadaşlar bu radrasyon lokal bir şey değilki neyini bu kadar dert ediyorsunuz bu gün iranda nükleer tesis var allah korusun havaya uçsa bir şey olsa onun etkisi ankaraya kadar vurur en basitidinden çernobil örneği çernobilde allahın unuttuğu sibiryada bir tesisde sızma oldu sibiryanın yerini gösterseniz çok az insan harita gösterir ama ordaki sızıntı tüm karadeniz ve marmarayı vurdu..

yani nükleer santralin illa biizm ülkemizde olması şart değil başka çevre ülkelerdeki santrallerinde bir arıza sonucu sızma olması demek gene bizi etkiler.. yani bu korkularla ne yapalım karanlıkdamı yaşıyalım...

kimsenin emriyle bu iş olmuyor arkadaşlar sizler o sıcak evlenirinizde otururken o elektrik nasıl geliyor düşündünüzmü.. biraz yağmurlar azalsa yada bir sene kurak geçse barajlardaki su seviyesi düşse devamlı elektirk kesintileri yapıyorlar böyle bir yaşam şeklimi istiyorsunuz 2011 dünyasında üçüncü dünya ülkeleri gibimi yaşıyalım.. ne yazık ki bence nükleer sevdalısı değilim kim ister ülkesinde nükleer ama bu ülkenin enerji açlığını kapatıcak tek şey nükllerse çare yok.
 
coğrafi şaşma olmuş biraz galiba, Çernobil Ukraynada, sibiryada değil, yoksa sibiryadaki farklı bir tesisten mi bahsediyorsunuz?

Her neyse, burda asıl tartışılması gereken konu ihale sürecinde yaşananlar. Şu anda bu süreç devlet sırrı gibi saklanıyor ve kim kime ne verecek, ne alacak belli değil. Rusyaya zaten doğalgaz için bağlıyız, bir de uranyum ve nükleer teknoloji açısından bağlanacağız ki bu son derece üzücü ve üzerinde düşünülmesi gereken bir konu.
 
Son düzenleme:
evet doğru ukrayna sibirya nerden kaldıysa aklımda..

uranyumda bir bağımlılık yok ki benim bildiğim bir kere kuruldumu bir daha uranyum almıycaklar öyle devamlı bir uranyum akışına gerek yok diye biliyorum..

bu rusya işinide çok abarttılar neticede nükleer teknolojide uzman bir ülke hatta belkide en uzman ülke.. bir ruslar bir japonlar..

ayrıca nükleer santral kurulursa doğal gaz akışında azalma olucakdır en azından artık doğalgazdan elektrik üretme gibi saçma sapan müsrifli bir iş yapılmaz ordan bir karımız olur.. elektrik ucuzlarsada insanlar evlerinde doğalgazlı ısınmadan elektrikli ısınamya yönelebilir buda doğalgazda türkiyenin tüketimini minumuma düşürür..
 
Son düzenleme:
Sürekli bir yakıt aslında gerekiyor, hacim olarak çok daha az bir yakıt gerekiyor ama bunun üst seviyede koruma ve önlemler ile taşınması gerekiyor. Biten yakıt da aynı şekilde geri taşınması gerekiyor.

Aslında Rus ve Japonlar dışında çok yenilikçi teknolojiler var. Mesela Ecevit hükümeti zamanında iptal edilen ihalede olan Kanada'nın CANDU reaktörü vardı. Çok farklı yakıt tipleri ile çalışabiliyor, zenginleştirilmemiş yakıt ile de çalışabiliyordu. Hatta diğer reaktörlerden çıkan bitmiş uranyum ile bile çalışabiliyordu.

Ermeni tasarısını kabul ettikleri için elediler, oysa oldukça iyi bir teknoloji idi.
 
Geri
Üst