Dün uzun yolda niyeyse konuyu açan arkadaşın ismi geldi aklıma, 156 için bir parça ararken de hasbelkader bu konuya rastladım.
Kendisine selamlar, ellerine sağlık. Ben de üç kuruşluk bilgimden paylaşayım.
Bebek gelince Vectra eşimin ve ailenin arabası oldu, ben de geçen senenin sonuna doğru 10 yıldan uzun süredir aklımdaki Alfa 156'yı aldım. 2003 model (Mk1.5) Selespeed Distinctive. Alfa Rosso renk, kösele rengi deri koltuklar, "sensör paketi" dedikleri opsiyonlu ve Xenon farlı. Kendi arabamda varolanlardan bahsedeceğim, belki opsiyon olduğundan hepsinde yoktur.
Mk1.5 ile Mk2 gövde hariç aynı. Mk1'den farkları şöyle:
- Perde havayastıklarıyla beraber toplam 6 havayastığı var. Mk1'lerde ön ve yan olarak en fazla 4 havayastığı vardı.
- ESC'nin Alfa versiyonu olan VDC var. Ama devreye sokana renkli televizyon veriyorlar beceriksizliğinden ötürü.
- Çift yönlü ve LCD ekranlı otomatik klima var. Mk1'de ekransız ama yine otomatik ama tek yönlü olması gerek.
- Mk1'lerde elektromekanik gaz kelebeğinin olmadığını bilmiyordum, bunlarda var.
- Selespeed robotu ikinci nesil. Birinci nesilden daha "stabil" olduğu iddia ediliyor ama kendi adıma yazılımsal farklardan fazlasını pek göremiyorum.
Bunun dışında genel izlenimlerimi de paylaşayım.
- Yol tutuş evet, efsane.
Hem tutunma, hem de kontrol edilebilirlik olarak öyle. Yani sayfalarca deneyim ve teknik açıklama yaptırabilecek kadar öyle.
Şöyle söyleyeyim, Vectra B 2.0 üzerinde düzgün lastiklerle 130'la korkarak girdiğim virajlara bu akşam 2012 üretimi dandik ve aşınmış lastikli 156'yı farketmeden 150'yle sokup hızlanarak çıkarttım, viraj çıkışı hızımı farkedip 130'a geri düştüm. Arabanın süspansiyon sertliğiyle filan hiç ilgisi yok, tamamen mühendisliğinden kaynaklanıyor.
- Gövde yukarıda paylaşılanın aksine çok sert. Zaten tıkırtıların sebebi de bu. Gövde çok sert olunca araba da çukurda orada burada sert kalıyor ve trim parçaları ses yapmaya başlıyor.
- Gövdenin sertliği ile süspansiyon yapısı birleşince yıllar sonra bile "sıkı" kalabilen bir araba oluyor. Bizim Opel'lerin MacPherson süspansiyonları kule gergisi olmadığında birbirine doğru arabayı burmaya çalışırken 156'nın amortisör kulelerinde böyle bir yük yok. 15 yaşında bile gevşemiyor.
- Süspansiyon konforu yeterli ama bizim sert dediğimiz Opel'in gerisinde kalıyor. Geçen ay bebeğimiz oldu, eşim sezaryen olmuştu ve Vectra yerine Alfa'yla hastaneden çıkarmama çok kızdı.
- Oturma pozisyonu sürücü için zamanının çok ötesinde ve bugünün standartlarına göre bile çok iyi. Ama yine o dönemin arabası olan Vectra B'nin iç konforu (sürücü pozisyonu hariç) daha iyi. Güya "full"e yakın olan benim Distinctive'de bel desteği yok, sadece sürücü koltuğu yükseklik ayarlı, arka camlar tek dokunuş açılıp kapanmıyor, yolcu camı tek dokunuşla açılıyor ama tek dokunuşla kapanmıyor, bardak tutacağı yok, vb.
- Selespeed şanzımana haksızlık etmişiz milletcek.
Düzgün bakıldığında gayet sorunsuz ve verimli çalışıyor. Tamiratı da sistem hakkında bilgi sahibi biri için kolay ve ucuz. Kullanımı ise müthiş keyifli. Viraja girerken vites düşüyorsunuz ara gazı veriyor alet.
- Son derece canlı, harika bir motoru var. Kısa oranlı şanzımanla bu canlılık birleşince çok güzel hızlanma sağlıyor. Bunu yaparken de yüksek devirde kalmasına rağmen benzer ağırlıktaki otomatik Vectra B'den fazla yakmıyor.
- Motor sesini seven biri değilseniz 130'la gitmek için 3700 devir civarı çevirdiğini söyleyeyim. Ben CD çaların bozuk olduğunu, radyonun düzgün çalışmadığını 3 ay sonra farkettim. Hala da tamir etmedim.
- Omega ile alakası yok ve karşılaştırma olanaksız. Omega E segmenti bir konfor arabası, bu D-premium veya "compact executive" dedikleri bir spor sedan. Omega BMW 5 serisi ve Mercedes E serisinin rakibi, bu BMW 3 serisi ve belki Mercedes C serisinin rakibi. Omega müşterisi bunu düşünmesin bile. Tabii BMW 3'ü filan da düşünmemeli.
Bir kahve kupası kadarlık görüşlerim böyle arkadaşlar.
Kişisel olarak, gerçekten araba meraklısıysanız 156'yı otomotiv tarihinin önemli modellerinden biri olarak denemenizi tavsiye ederim. Ama öyle arabaları model yılına, LED stop lambalarına, kapı sesi tokluğuna göre değerlendirenler değil, gerçek otomobil meraklılarına diyorum.