Ynt: Araç Hız Göstergesi Navi Hız Göstergesi
Bu konuda biraz araştırma yaptım ve şu sonuçlara vardım:
- Polis radarı ve GPS gibi cihazların hız ölçüm tekniği ile aracın kendi hızını ölçmesi farklı esaslara dayanır. Radarlar ve GPS gibi cihazlar aracın belirli bir sürede ne kadar mesafe yol katettiğini bildiği için direkt olarak hız hesabı yapabilirler ve bu şekilde nispeten daha hatasız sonuçlara ulaşırlar. Aracın kendi hızını ölçmesi ise birçok varsayıma dayanarak yapılır. Aslında araç kendi hızını ölçmez, sadece tekerleğin saniyedeki dönüş sayısını veya başka bir deyişle açısal hızını ölçer. Bu açısal hızı kullanarak çizgisel hızı yani aracın gerçek hızını hesaplamak içinse tekerleğin çevresinin tam olarak bilinmesi gerekir. Tekerleğin dönüş hızı ile çevresi biliniyorsa aracın gerçek hızı da hesaplanabilir. Ancak birçok faktörden dolayı araç, tekerleğin çevresinin gerçek ölçüsünü bilemez, sadece tahmin edebilir. Bu sebeplerden bazıları şunlardır:
+ Hava sıcaklığı
+ Tekerlekteki havanın basıncı
+ Tekerleğin aşınma oranı
+ Aracın ağırlığı (aracın doluluğu, yük miktarı)
+ Aynı ölçülerdeki lastikler arasında üretimden kaynaklanan farklar
- Bu sebeplere ek olarak hassasiyeti etkileyen bir diğer faktör de tekerleğin yol üzerinde kaymasıdır. Aracın yola tam olarak tutunarak gittiği zamanlarda bile tekerlek yol yüzeyinde ufak miktarlarda da olsa kayar. Bu kayma da aracın, tekerleğin tam bir tur dönüşünde katetmesi gereken tekerlek çevresi kadar yoldan daha az bir miktar yol katetmesine yol açar.
- Araç tekerleğin çevresinin tam uzunluğunu kesin olarak bilemeyeceği için, aracın standart tekerlek ölçüleri kullanılarak bir varsayımda bulunulur ve açısal hızdan çizgisel hıza dönüşüm bu varsayım kullanılarak yapılır. Ancak varsayılan tekerlek çevresi uzunluğu ile gerçek tekerlek çevresi uzunluğu yukarıda saydığım sebeplerden dolayı +/-5% civarı sapma gösterebilir. Bu da direkt olarak hesaplanan hızın +/-5% oranında hata payına sahip olması demektir.
- Motorlu taşıtlardaki hız ölçüm aygıtlarının hassasiyeti ile ilgili birçok uluslararası standart bulunmaktadır. Bunlar arasında ufak farklılıklar olmakla birlikte birçoğu aracın hızını gerçek hızından düşük göstermesini yasaklamaktadır. Yani aracın hız göstergesi hiçbir zaman aracın gerçek hızından daha düşük bir hız gösteremez; ancak daha yüksek bir hız gösterebilir. Bu hata payı da Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen standart çerçevesinde otomobiller için 10% + 6 km/sa şeklinde tanımlanmıştır. Yani aracınızın gerçek hızı 80 km/sa iken aracınızın hız göstergesi kesinlikle 80 km/sa altında bir değer gösteremez; ancak 94 km/sa hıza kadar bir değer göstermesi bu standart tarafından normal kabul edilir.
- Yukarıda lastik ölçülerinden kaynaklanabilecek +/-5% hata payından bahsetmiştim. Öreticiler bu hata payından dolayı aracın hız göstergesinin aracın gerçek hızından daha düşük bir değer göstermesini engellemek için hız göstergelerini aracın hesaplanan hızına 5% ile 10% arası bir değer ekleyerek sürücüye bu değeri gösterecek şekilde tasarlamıştır. Böylece aracın hız göstergesinde gösterilen değerin aracın gerçek hızından daha düşük olmayacağı garanti edilmiş olur. Ancak bu durum aracın hız göstergesinin gösterdiği değerin normal şartlar altında aracın gerçek hızının bir miktar üzerinde olacağı sonucunu doğurmaktadır. Yine yukarıda bahsedilen sebeplerden dolayı lastik çevresi bir şekilde büyüdüyse (hava sıcaklığının artması sonucu lastiklerdeki havanın genleşmesi, lastiklere fazladan hava basılması vb.) bu durumda hız göstergesinde görünen değer de aracın gerçek hızına daha yakın olacaktır.
- Aracı aldıktan sonra aracın üzerinde standart olarak gelen lastikler değiştirildiyse ve böylece lastik ölçüleri değiştiyse, aracın hız ölçerinin yeniden ayarlanması (kalibrasyonunun yapılması) gerekmektedir. Aksi takdirde yukarıda belirtilen hata oranlarından çok daha yüksek hata oranları ile karşılaşılması ve aracın gerçek hızından çok daha düşük ya da çok daha yüksek bir hız değeri göstermesi mümkündür.
Bu konuda biraz araştırma yaptım ve şu sonuçlara vardım:
- Polis radarı ve GPS gibi cihazların hız ölçüm tekniği ile aracın kendi hızını ölçmesi farklı esaslara dayanır. Radarlar ve GPS gibi cihazlar aracın belirli bir sürede ne kadar mesafe yol katettiğini bildiği için direkt olarak hız hesabı yapabilirler ve bu şekilde nispeten daha hatasız sonuçlara ulaşırlar. Aracın kendi hızını ölçmesi ise birçok varsayıma dayanarak yapılır. Aslında araç kendi hızını ölçmez, sadece tekerleğin saniyedeki dönüş sayısını veya başka bir deyişle açısal hızını ölçer. Bu açısal hızı kullanarak çizgisel hızı yani aracın gerçek hızını hesaplamak içinse tekerleğin çevresinin tam olarak bilinmesi gerekir. Tekerleğin dönüş hızı ile çevresi biliniyorsa aracın gerçek hızı da hesaplanabilir. Ancak birçok faktörden dolayı araç, tekerleğin çevresinin gerçek ölçüsünü bilemez, sadece tahmin edebilir. Bu sebeplerden bazıları şunlardır:
+ Hava sıcaklığı
+ Tekerlekteki havanın basıncı
+ Tekerleğin aşınma oranı
+ Aracın ağırlığı (aracın doluluğu, yük miktarı)
+ Aynı ölçülerdeki lastikler arasında üretimden kaynaklanan farklar
- Bu sebeplere ek olarak hassasiyeti etkileyen bir diğer faktör de tekerleğin yol üzerinde kaymasıdır. Aracın yola tam olarak tutunarak gittiği zamanlarda bile tekerlek yol yüzeyinde ufak miktarlarda da olsa kayar. Bu kayma da aracın, tekerleğin tam bir tur dönüşünde katetmesi gereken tekerlek çevresi kadar yoldan daha az bir miktar yol katetmesine yol açar.
- Araç tekerleğin çevresinin tam uzunluğunu kesin olarak bilemeyeceği için, aracın standart tekerlek ölçüleri kullanılarak bir varsayımda bulunulur ve açısal hızdan çizgisel hıza dönüşüm bu varsayım kullanılarak yapılır. Ancak varsayılan tekerlek çevresi uzunluğu ile gerçek tekerlek çevresi uzunluğu yukarıda saydığım sebeplerden dolayı +/-5% civarı sapma gösterebilir. Bu da direkt olarak hesaplanan hızın +/-5% oranında hata payına sahip olması demektir.
- Motorlu taşıtlardaki hız ölçüm aygıtlarının hassasiyeti ile ilgili birçok uluslararası standart bulunmaktadır. Bunlar arasında ufak farklılıklar olmakla birlikte birçoğu aracın hızını gerçek hızından düşük göstermesini yasaklamaktadır. Yani aracın hız göstergesi hiçbir zaman aracın gerçek hızından daha düşük bir hız gösteremez; ancak daha yüksek bir hız gösterebilir. Bu hata payı da Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen standart çerçevesinde otomobiller için 10% + 6 km/sa şeklinde tanımlanmıştır. Yani aracınızın gerçek hızı 80 km/sa iken aracınızın hız göstergesi kesinlikle 80 km/sa altında bir değer gösteremez; ancak 94 km/sa hıza kadar bir değer göstermesi bu standart tarafından normal kabul edilir.
- Yukarıda lastik ölçülerinden kaynaklanabilecek +/-5% hata payından bahsetmiştim. Öreticiler bu hata payından dolayı aracın hız göstergesinin aracın gerçek hızından daha düşük bir değer göstermesini engellemek için hız göstergelerini aracın hesaplanan hızına 5% ile 10% arası bir değer ekleyerek sürücüye bu değeri gösterecek şekilde tasarlamıştır. Böylece aracın hız göstergesinde gösterilen değerin aracın gerçek hızından daha düşük olmayacağı garanti edilmiş olur. Ancak bu durum aracın hız göstergesinin gösterdiği değerin normal şartlar altında aracın gerçek hızının bir miktar üzerinde olacağı sonucunu doğurmaktadır. Yine yukarıda bahsedilen sebeplerden dolayı lastik çevresi bir şekilde büyüdüyse (hava sıcaklığının artması sonucu lastiklerdeki havanın genleşmesi, lastiklere fazladan hava basılması vb.) bu durumda hız göstergesinde görünen değer de aracın gerçek hızına daha yakın olacaktır.
- Aracı aldıktan sonra aracın üzerinde standart olarak gelen lastikler değiştirildiyse ve böylece lastik ölçüleri değiştiyse, aracın hız ölçerinin yeniden ayarlanması (kalibrasyonunun yapılması) gerekmektedir. Aksi takdirde yukarıda belirtilen hata oranlarından çok daha yüksek hata oranları ile karşılaşılması ve aracın gerçek hızından çok daha düşük ya da çok daha yüksek bir hız değeri göstermesi mümkündür.