TV'de izlerken yerimde duramadım; Habertürk muhabiri diyor ki orda bekleyin, ayrılmayın... Bu ne sorumsuz bir yayın, sana ne, bırak ayrılsın. Adam canımızı vermeye razıyız diyor, Anadolu insanı işte. Ama o soğukta bekleyen adama ayrılmayın denir mi? Sen kimsin ve hangi yetki ile onu söylüyorsun!!! Adamda zannedecek ki ekipler 1 saate orada olacak. Adamın cep telefonlarının şarjlarını bitiriyorlar. Adam üşüyorum ateşin yanına ineceğim diyor, hala soru soruyorlar. Böyle yayıncılık olur mu? sen haber yapacaksın diye adamın canı tehlikeye atılır mı? Büyük sorumsuzluk....
Bu köylülere devletin mutlaka bir ödül verip teşekkür etmesi gerekir. Canı pahasına oraya gidip bir umut "hayat var mı" diyen Anadolu insanı karşısında saygı ile eğiliyorum. Devletin olamadığı yerde oldukları için. Hayatlarını bir an bile düşünmeden tehlikeye attıkları için. Dlerim onlarda bir an önce evlerine dönerler. Kendilerine yeterince müteşşekiriz.
Hayatlarını kaybeden insanlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum.
Beni kahreden donuyoruz diyen bir adama 70 milyon çare olamadık. 24 saat önce sesini duyduğumuz, bizden yardım isteyen bir insana doğa karşısında mağlup olduk. Teknolojimiz yetmedi...
Ders almamız gereken ne kadar çok şey varmış....