Direksiyonuna oturduğunuz andan itibaren adrenalin kokan nadir otomobillerden biri olan Astra OPC’nin bağımlılık yapabilecek nitelikleri var. Ben ona sadece 3 günlüğüne sahip olmama rağmen üzerimde bıraktığı etki halen sürüyor.
Dergimizde bir ay içinde 10’un üzerinde araç test ediyoruz. Küçük sınıftan lüks sınıfa, spor otomobillerden 4x4’lere hatta ticari araçlara kadar. Şu güne kadar kullandığım araç sayısını inanın bilmiyorum. Hangi otomobilleri kullandın gibi bir soru ile karşılaşsam hepsini toparlayıp saymam mümkün değil. Ama bunların içinden bazıları var ki, damağımda bıraktığı tat gerçekten de çok farklı. Hani anlatılmaz yaşanır derler ya o cinsten işte. Opel Astra OPC’de o tadı fazlasıyla bırakan ender otomobillerden biri. Kısaca Astra OPC’den bahsedelim.
OPC, “Opel Performance Center” anlamına gelen Opel’in güncel modellerinin performanslı versiyonlarının üretildiği bir departman. Kendine özgü karakteristik özelliklere sahip olan modellerin en önemli değişikliği ise kaslı görünümünü ve motor kaputu altında yatan standardı ile alakası olmayan motorları. Genel olarak mavi hakimiyeti ile tanınan bu sihirli harflerin test etme şansı bulduğumuz modellerinden biri olan Astra OPC bizim şansımıza siyah rengi ile karşımıza çıktı. O kadar güçlü, o kadar güvenli ve o kadar tepkili ki, 160km/s ile özgürce viraja girdiğim bir otomobilde inanın benim için rengin çok ta fazla önemi yok. Fakat bir tercih yapacak olsam şüphesiz maviyi tercih ederim o da ayrı konu. Astra OPC, ülkemize geldiği ilk günlerden beri test etmek için merakla beklediğim otomobillerden biriydi. Nihayet onu ellerimin altına alacağım gün gelmişti. Aracı teslim alıp, içine oturup koltuğumu ayarlayıp marşına bastığım andaki heyecanımını tahmin edebiliyorsunuzdur. Çocuğun kulağına ninni gibi gelen OPC’nin homutlu egzoz sesi kalbimin biraz daha hızlı çarpmasına neden oldu. Tam trafik saati nedeniyle tadına bir türlü varamadığım OPC, gerçek yüzünü bana gece evime dönerken gösterecekti. Evime gitmek için kullandığım Bahçeköy yolu gece geç saatlerde genelde çok boş olur. Bu yolu bilenler tam bir ralli parkuru tadında olan bu yolda da otomobil kullanmanın ne kadar keyifli olduğunu bilirler. Saat 03:00’ü biraz geçiyordu ve ben en çok sevdiğim yolda vücüdumdaki adrenalinin tavan yaptığı 240 HP’lik Opel Astra OPC’i ile ilerliyordum. Hızlanmaya başlıyorum, 2.vites 70....90...110 3.vites, sağ viraj sert...tam gaz giriyorum, bırakın OPC’nin kaymasını milim bile kıpırdama yok. Devam....sol uzun viraj hiç gaz kesmeden devam ediyorum arkası yine sağ bir viraj ve bir öncekinden çok daha sert kısa bir 4.vites ve arkasından yine 3.vites tam gaz girdiğim gibi bu virajdanda çıkıyorum. Yaklaşık 1 km’den fazla bir düzlük ve dibini görüyorum. 3.vites...4.vites... kadranda 160km/s ‘yi görüyorum. Zevkten adeta uçuyorum diyebilirim...Yavaşlıyorum...Sağ-sol-sağ şeklinden şikanı anıdıran kısa virajlardan adeta yılan gibi sıyrılan Astra, inanılmaz bir haz yaşatıyor. OPC, turbodan aldığı güç ile devirleri çevirmek değil adeta yiyiyor. Bu yolda bir çok otomobil kullandığım için hem yolun hemde otomobillerin tepkilerini çok iyi biliyorum. Astra OPC tahminimden çok ötede bir yol tutuş karakteri ile beni resmen büyülüyor. Etap sona erdiğinde benim kalp atışlarımda yavaşlıyor. Radyomun kanalının değiştirerek daha soft bir müzik ile kalan yoluma devam ediyorum. Benzersiz bir sürüş zevki aldığım Astra OPC’de hem çok önemli hem çok keyifsiz tek konu ise böylesine güçlü bir otomobilde ESP sisteminin devre dışı bırakılabiliyor olmaması.
GTC üzerine yapılandırılmış olan Astra OPC, 2.0 litrelik 5600 d/d’de 240 HP güç, 2400 d/d’de 320Nm tork üreten bir motora sahip. Yüksek turbo basıncı ile özellikle üst devirlerde bir hayli agresif bir sürüş sergileyen bu motor, 0’dan 100km/s’ye sadece 6.4 saniyede ulaşıyor. Fabrika tarafından maksimum hızı 244km/s olarak belirlenmiş otomobil bu hıza rahatlıkla ulaşıyor. Astra OPC’nin genel özelliklerine baktığımızda ise, ortadan hava girişli belirgin ön spoylerler, OPC tasarımına sahip geniş alaşım jantlar, özel kapı altı spoyler, arka tamponlar, ortaya yerleştirilmiş tek çıkışlı egzoz dikkat çekiyor. İçerideyse Recaro spor koltuklar, özel mavi-beyaz çizgili sportif göstergeler gibi ayrıntılar bulunuyor.
Sonuç olarak, benzersiz bir sürüş yaşadığım bu otomobili bir gün kullanma şansınız olursa bu şansı kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
OPEL ASTRA GTC OPC
Motor: 4 silindirli, 16 valve Turbo
Silindir hacmi: 1998 cc
Maksimum güç: 240 HP 5600 d/d
Maksimum tork: 320 Nm 2400 d/d
Şanzıman: 6 ileri manuel
Maksimum hız: 244 km/s
0-100 km/s: 6.4 sn
Yakıt tüketimi (ort): 13 lt/100 km
Lastikler: 225/40R18
Boş ağırlık: 1293 kg
Uz./gen./yük.: 4290/1800/1400 mm
Bagaj hacmi: 340/1070 lt
Dergimizde bir ay içinde 10’un üzerinde araç test ediyoruz. Küçük sınıftan lüks sınıfa, spor otomobillerden 4x4’lere hatta ticari araçlara kadar. Şu güne kadar kullandığım araç sayısını inanın bilmiyorum. Hangi otomobilleri kullandın gibi bir soru ile karşılaşsam hepsini toparlayıp saymam mümkün değil. Ama bunların içinden bazıları var ki, damağımda bıraktığı tat gerçekten de çok farklı. Hani anlatılmaz yaşanır derler ya o cinsten işte. Opel Astra OPC’de o tadı fazlasıyla bırakan ender otomobillerden biri. Kısaca Astra OPC’den bahsedelim.
OPC, “Opel Performance Center” anlamına gelen Opel’in güncel modellerinin performanslı versiyonlarının üretildiği bir departman. Kendine özgü karakteristik özelliklere sahip olan modellerin en önemli değişikliği ise kaslı görünümünü ve motor kaputu altında yatan standardı ile alakası olmayan motorları. Genel olarak mavi hakimiyeti ile tanınan bu sihirli harflerin test etme şansı bulduğumuz modellerinden biri olan Astra OPC bizim şansımıza siyah rengi ile karşımıza çıktı. O kadar güçlü, o kadar güvenli ve o kadar tepkili ki, 160km/s ile özgürce viraja girdiğim bir otomobilde inanın benim için rengin çok ta fazla önemi yok. Fakat bir tercih yapacak olsam şüphesiz maviyi tercih ederim o da ayrı konu. Astra OPC, ülkemize geldiği ilk günlerden beri test etmek için merakla beklediğim otomobillerden biriydi. Nihayet onu ellerimin altına alacağım gün gelmişti. Aracı teslim alıp, içine oturup koltuğumu ayarlayıp marşına bastığım andaki heyecanımını tahmin edebiliyorsunuzdur. Çocuğun kulağına ninni gibi gelen OPC’nin homutlu egzoz sesi kalbimin biraz daha hızlı çarpmasına neden oldu. Tam trafik saati nedeniyle tadına bir türlü varamadığım OPC, gerçek yüzünü bana gece evime dönerken gösterecekti. Evime gitmek için kullandığım Bahçeköy yolu gece geç saatlerde genelde çok boş olur. Bu yolu bilenler tam bir ralli parkuru tadında olan bu yolda da otomobil kullanmanın ne kadar keyifli olduğunu bilirler. Saat 03:00’ü biraz geçiyordu ve ben en çok sevdiğim yolda vücüdumdaki adrenalinin tavan yaptığı 240 HP’lik Opel Astra OPC’i ile ilerliyordum. Hızlanmaya başlıyorum, 2.vites 70....90...110 3.vites, sağ viraj sert...tam gaz giriyorum, bırakın OPC’nin kaymasını milim bile kıpırdama yok. Devam....sol uzun viraj hiç gaz kesmeden devam ediyorum arkası yine sağ bir viraj ve bir öncekinden çok daha sert kısa bir 4.vites ve arkasından yine 3.vites tam gaz girdiğim gibi bu virajdanda çıkıyorum. Yaklaşık 1 km’den fazla bir düzlük ve dibini görüyorum. 3.vites...4.vites... kadranda 160km/s ‘yi görüyorum. Zevkten adeta uçuyorum diyebilirim...Yavaşlıyorum...Sağ-sol-sağ şeklinden şikanı anıdıran kısa virajlardan adeta yılan gibi sıyrılan Astra, inanılmaz bir haz yaşatıyor. OPC, turbodan aldığı güç ile devirleri çevirmek değil adeta yiyiyor. Bu yolda bir çok otomobil kullandığım için hem yolun hemde otomobillerin tepkilerini çok iyi biliyorum. Astra OPC tahminimden çok ötede bir yol tutuş karakteri ile beni resmen büyülüyor. Etap sona erdiğinde benim kalp atışlarımda yavaşlıyor. Radyomun kanalının değiştirerek daha soft bir müzik ile kalan yoluma devam ediyorum. Benzersiz bir sürüş zevki aldığım Astra OPC’de hem çok önemli hem çok keyifsiz tek konu ise böylesine güçlü bir otomobilde ESP sisteminin devre dışı bırakılabiliyor olmaması.
GTC üzerine yapılandırılmış olan Astra OPC, 2.0 litrelik 5600 d/d’de 240 HP güç, 2400 d/d’de 320Nm tork üreten bir motora sahip. Yüksek turbo basıncı ile özellikle üst devirlerde bir hayli agresif bir sürüş sergileyen bu motor, 0’dan 100km/s’ye sadece 6.4 saniyede ulaşıyor. Fabrika tarafından maksimum hızı 244km/s olarak belirlenmiş otomobil bu hıza rahatlıkla ulaşıyor. Astra OPC’nin genel özelliklerine baktığımızda ise, ortadan hava girişli belirgin ön spoylerler, OPC tasarımına sahip geniş alaşım jantlar, özel kapı altı spoyler, arka tamponlar, ortaya yerleştirilmiş tek çıkışlı egzoz dikkat çekiyor. İçerideyse Recaro spor koltuklar, özel mavi-beyaz çizgili sportif göstergeler gibi ayrıntılar bulunuyor.
Sonuç olarak, benzersiz bir sürüş yaşadığım bu otomobili bir gün kullanma şansınız olursa bu şansı kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
OPEL ASTRA GTC OPC
Motor: 4 silindirli, 16 valve Turbo
Silindir hacmi: 1998 cc
Maksimum güç: 240 HP 5600 d/d
Maksimum tork: 320 Nm 2400 d/d
Şanzıman: 6 ileri manuel
Maksimum hız: 244 km/s
0-100 km/s: 6.4 sn
Yakıt tüketimi (ort): 13 lt/100 km
Lastikler: 225/40R18
Boş ağırlık: 1293 kg
Uz./gen./yük.: 4290/1800/1400 mm
Bagaj hacmi: 340/1070 lt
