Polis hepimize bir gün dur diyebilir,,dur deyip vur olmadan bilmeniz gerekenler!!

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan AdVeS
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
:confused:
böylede düşünmeyelim arkadaşlar mademki bugüne kadar koyun gibi insanları istedikleri gibi yönlendirip cezaları kafalarına göre asmış kesmişlerse
mademki yasalar onlarada BİZEDE eşit haklar tanıyorsa sizde arayın hakkınızı
NE DEMEK YANİ AMAN BANA DOKUNMASIN
AMAN BENDEN UZAK OLSUN

"" Evet görevlerini yapsınlar hakkımıza dokunmasınlar doğru..Ancak hani aşağı yukarı tükürmek gibi baksak birdee...
Hırsıza yatak odanda müdahele düşünsenize!! Çocuğunuz eşiniz odada siz gelsinde burda müdahele ediimm ben :eek: mi diyceksiniz,,ee yada tersinden bakın; aradınn polisi gelin hırsız dedin geldi polis ,senin belki sevmediğin biri bu polis adama oyun oynadın ahaa mülke tecavüz savcı kararı olmadan nasıl girdin hemde karıma vurdun şikayet ettin vs.. polisin düştüü şeye bak,,,yada hırsız ali amcalardan çıkıp size gelicek aa olmaz olay mahali ali amcalardı ordan kovaladık size geldiii yasal olarak giremeyiz bi gidip karar alıp gelelim dedi,,yada çantada bi ton bomba taşıyan kadına açınız denicek aa hayırr ne münasebet git arama kararı al bakimm mi denicek..tersiinden bakalım çantada özel iki parça bişi var çamaşır belki açmak istemedin hakkın olarak açamazsın dedin..??Yani iki taraftanda bakınca iş kötü hani obj olursak diyorum,,,Yani alınan ceza ve kararlar belkide o kadar eşitlikci ve mantıklı değil:confused: :confused: ""
 
geçen gün polisi hatalı solladım. evet yaptım ve dur dedi. önce anlamamazlıktan geldim ama ısrar edince durmak zorunda kaldım. 100 ytl çöpe gitti.
 
nerde bu yöneticiler. bumu forum bumu yöneticilik. illegal hiçbirşey paylaşılmaz deniliyor yazıya bakın.

bumu üyelik?

biz karşıyız ve gerekeni de yaparız;
ama ben sizin yerinizde olsam; bizim Yöneticiliğimizi sorgulamak yerine o mesajın altındaki RAPOR düğmesine basarak; Yönetime Raporlardım...

Amaç üzüm yemekse eğer, he hayır bağcıyı dövmekse o da ayrı bir konu tabi...

Mesajla ilgili bizi UYARDIĞINIZ için teşekkürler, gerektiği gibi işlem yapılacaktır...

Keyifli Forumlar...
 
"" Evet görevlerini yapsınlar hakkımıza dokunmasınlar doğru..Ancak hani aşağı yukarı tükürmek gibi baksak birdee...
Hırsıza yatak odanda müdahele düşünsenize!! Çocuğunuz eşiniz odada siz gelsinde burda müdahele ediimm ben :eek: mi diyceksiniz,,ee yada tersinden bakın; aradınn polisi gelin hırsız dedin geldi polis ,senin belki sevmediğin biri bu polis adama oyun oynadın ahaa mülke tecavüz savcı kararı olmadan nasıl girdin hemde karıma vurdun şikayet ettin vs.. polisin düştüü şeye bak,,,yada hırsız ali amcalardan çıkıp size gelicek aa olmaz olay mahali ali amcalardı ordan kovaladık size geldiii yasal olarak giremeyiz bi gidip karar alıp gelelim dedi,,yada çantada bi ton bomba taşıyan kadına açınız denicek aa hayırr ne münasebet git arama kararı al bakimm mi denicek..tersiinden bakalım çantada özel iki parça bişi var çamaşır belki açmak istemedin hakkın olarak açamazsın dedin..??Yani iki taraftanda bakınca iş kötü hani obj olursak diyorum,,,Yani alınan ceza ve kararlar belkide o kadar eşitlikci ve mantıklı değil:confused: :confused: ""

Özelde "adli ve önleme aramaları yönetmeliği"nde genelde ise 2005 de değişen eski adı "CMUK" yeni adı "CMK" olan kanunda düzenlenen Kişisel hak ve özgürlüklerle ; toplumun genel faydaları arasında tercih yapılmasını gerektiren ve hiç bir şekilde orta çizgisi olmayan bir durumdur bu bahsettikleriniz.

Bu konu hakkında benimde zikredeceklerim mevcut :)

Eskiden polisin daha doğrusu kolluğun arama, gözaltı vs uygulamalarında daha fazla takdir ve yetki kullanması sözkonusuydu. Ama daha sonraları bu durumun çok fazla inikasları ve komplikasyonları olunca bu yetkiler hakim ve savcılara devredildi. Ve hiç kimsenin hiçbir zaman memnun olmadığı bu konu iyice çetrefilleşti.

Yatak odasına giren hırsız muhabbeti ilk özcan denizle 2005 de başlamıştı. Demek istiyordu ki "polisin jandarmanın yetkisi kısıtlandı, özel için genelin faydası hiçe sayıldı". Daha sonra yerinde bulunamayan, yada ulaşılamayan hakim-savcılar nedeniyle yakalanamayan ve kaçan kişilerden bahsedildi. Çünkü kolluk doğru dürüst yönetmeliği okumamıştı ve yetkilerinden-yapması gerekenlerden bihaberdi. Ve hemen akabinde emniyet genel müdürü sözcüsü ismail çalışkan bey tvye çıkıp, haftalık bildiriminde bulunurken kolluğun bu yetkilerinin alınarak hakim-savcıya verilmesinin doğru olmadığını , yetkilerin yeniden tanzimini yeniden istediklerini alenen ifade etti.Yani arama kararı vs beklenilmeden polis duruma el koyabilecekti.

Peki neden bu aşamaya gelindi; 12 eylül 1980 den sonraki apolitizasyon sürecinde, toplumun haklı-haksız tepkilerden izole edilmesinin ve kuzu haline getirilmesinin yegane yolu kolluğun her türlü yetkiyle donatılması ve bir nevi polis devletin amir hükümlerince hareket etmesiydi ki böylede oldu. Ama bir şey vardı; bizde ki kolluğun çoğu ilkokul ve ortaokul mezunuydu. Zaten "Asarım keserimci" olan bu güruha bu yetkilerde verilince, bunlar hepten azıttı.

Sonra düzenlemelerle bu yetkiler azaltıldı. Ama kolluk hala aynı kollukdu. kamu yararını bahane edip vatandaşa eziyete devam ediyorlardı. Meşhur istanbul beyoğlu ekipler amiri hortum süleyman işte bu dönemde namlandı.Hortum süleyman, karakola adres sormak için girenleri bile içeri alıp kendi tabiriyle ıslatmadan bırakmıyordu. Ancak bu şekilde beyoğlunun ve görev yaptığı diğer yerlerin yola geleceğine inanıyordu. Ve hortum amir gibi pek çok polis-subay-astsubay sıfatında ki kolluk amiri halka bu şekilde davranmaya başlayınca ve şikayetler artınca, yetkileri hakime-savcıya devredildi.

Kolluk eskisi kadar rahat hareket edemiyor, izin almak ağırına gidiyor, asliye ceza hakimiyle , c.savcısıyla uğraşmak istemiyor ama bu durumu bu hale getirende kendisidir.

Çanta valiz mevzuuna gelince ; bölgede askerlik yapanlar bilirler, her 60-70 km bir arama noktaları vardır. Noktaya gelince kuyruğa girer sıranın size gelmesini beklersiniz. Aynı boğaz köprüsünde ki kuyruklar gibi.. Etrafta onlarca silahlı adam vardır, BTRlerin kobraların namluları ve içerideki gözler aracınıza dönüktür.Sıra size gelince kimlik-ehliyet-ruhsat beyan edip aracınızı ellerine bırakırsınız. İçine , torpidoya, paspasın altına, koltukların altına, bagaja, stepneye, valizinizin içine tek tek bakarlar. "Gidebilirsin,z" derler, siz valizi toplayıp, kapıları kapatıp devam eder ve 70 km ileride ki noktada tekrardan aynı şeyleri yaşarsınız.

Şayet siz kanuna saygılı, devletini-milletini seven biriyseniz bu durum sinirlerinizi zorlar, kızarsınız.. Ama bu yapılanlar vatan haini şerefsizler, kaçakçılar ve namussuzlar için korkulu bir rüyadır. Çünkü bu noktalarda hergün onlarca silah, tonlarca kaçak madde, uyuşturucular, teröristler, arananlar vs vs yakalanır.

Kolluk işini kanuna göre yapar. kanunu bilir ve tanırsanız hiç bir problem kalmaz.
 
Son düzenleme:
"" Mustafa hem bildiklerin hemde,tarafsız kişisel fikirlerin için teşekkür ederim..Oldukça mantıklı bir açıklama ve fikir yazısı olmuş.Haklısın sanırım döneme uygun gereken kurallar bi dönem sonunda gelişen ve girilen başka bir döneme uymadı yada uygun uygulanmadı..1980 de geniş yetkiler yada olması gerekn yetkiler de denebilir ve derken hortum lakaplı emniyet mensubu oluşması vs..Ve sonunda darboğaz bir durum savcılığa devredilen karar yetkisi...Bekletilen suç mahallindeki insanlar yada mağdur beklerken suçlunun çoktan yok olduğu görüntüler..
Elbetteki gelişmeler bir nedenle oluşuyor ve etki tepki diye gelişiyor ancak burada bu başlığı ilk tarafsız olarak açtım çünkü hakkımızı bildiğimiz noktalardada objektif bakılırsa ciddi sıkıntılar var.Ve ciddi suçluya "suçla" cevap teşfiki var..Yapılması gerekeni bilmek güzel ancak yapılması mantıklımı bu tartışılır illaki.Burada dur diyerek görevi yapan polis değil benim eleştrim dur dediğinde ne yapması gerektiği doğru ve olması gerektiği gibi belirlenmiş polis ve bu ikaza nasıl cevap vereceğini bilen sivil, bunu anlatmak istiyorum..Tekrar teşekkür ederim açıklama için.""
 
Son düzenleme:
Rica ederim.. Yazınızın gerçekten faydalı olacağını biliyorum.
 
Arkadaşlar asker ve polise karşı öncelikle önyargılı davranmaktayız ve onların içerisinde bulunduğu durumu hiç göz önüne almamaktayız.
Kendi kendimize "aceba ben polis olsam buna dayanabilir miydim" diye bir soru soralım. Kendi adıma söylüyorum polislerimiz ve askerlerimiz melek gibi....Kendi işyerimizde veya bulunduğumuz yerde toplum kurallarına aykırı hareket edenler ruhsal yapımızı bozar ve bazen sinirimizi sevdiğimiz insanlardan çıkarma yoluna gideriz. Ve düşünelim ki sevmediğimiz bu hareket diğer insanlar tarafından da hoş karşılanıp örtbas edilmeye çalışılsın...Böyle bir ortamda bir insan ne yapar?
Örneğin ülkemizde ne yasa çıkarsa çıksın kesin ya hırsız, ya arsız, ya teröriste ya da namussuz lehine çıkmaktadır. Yani hırsız, terörist ve namussuz yüzüne bir polis veya asker türlü türlü soruşturmalar ve kovuşturmalar geçirmektedir.
Yukarda bir arkadaşımızın dediği gibi "toplumun çıkarı bireyin çıkarına" kurban edilmektedir. Ve dolayısıyla hiçbir yerde olmadığı gibi kolluk alanında da sorunların çıkması adeta teşvik edilmektedir.
Ayrıca gerek asker gerek polis sadece ve sadece "kötü adamlarla" uğraşmaktadır. Yani doğru düzgün kişilerden mahrum kala kala ruhsal yapıları da bozulabilmektedir. Bunlara ağır çalışma koşulları ve "AİLENİZLE BİRLİKTE" sürekli hedefte bulunmanız, öldürülme tehlikesini sürekli yaşamanızı da ekleyince durum daha da iyi anlayabiliriz. Örneğin bir polis yaşlı bir teyzeyi karşıdan karşıya geçirse kimse bunu taktir etmez ancak yasadışı bir gösteride bir kişiye kuvvet kullanısa ülkede kıyamet koparılmaya çalışılır ve polise askere olmadık eleştiriler yapılır. Sİzce kimin davranışı doğrudur?
YAni bir milletin huzurunu ve vatan toprağının korunması için hayatlarını bizlere bağışlayan bu kahramanlara karşı yapılacak eleştiriler (gerek basında gerek görselde gerekse de günlük hayatımızda) çok dikkatli bir şekilde yapılmalıdır.
Bu kutsal görevi kendi çıkarlarına kullanmaya çalışan şeref yoksunlarını da toplumdan soyutlamak bizim görevimizdir.
Son olarak şunu söyleyebilirim: Bizim için uğraşan insanlara karşı dikkatli davranırsak onların kötü uygulamalarına maruz kalmamız imkansıza yakındır.
 
"" Mustafa hem bildiklerin hemde,tarafsız kişisel fikirlerin için teşekkür ederim..Oldukça mantıklı bir açıklama ve fikir yazısı olmuş.Haklısın sanırım döneme uygun gereken kurallar bi dönem sonunda gelişen ve girilen başka bir döneme uymadı yada uygun uygulanmadı..1980 de geniş yetkiler yada olması gerekn yetkiler de denebilir ve derken hortum lakaplı emniyet mensubu oluşması vs..Ve sonunda darboğaz bir durum savcılığa devredilen karar yetkisi...Bekletilen suç mahallindeki insanlar yada mağdur beklerken suçlunun çoktan yok olduğu görüntüler..
Elbetteki gelişmeler bir nedenle oluşuyor ve etki tepki diye gelişiyor ancak burada bu başlığı ilk tarafsız olarak açtım çünkü hakkımızı bildiğimiz noktalardada objektif bakılırsa ciddi sıkıntılar var.Ve ciddi suçluya "suçla" cevap teşfiki var..Yapılması gerekeni bilmek güzel ancak yapılması mantıklımı bu tartışılır illaki.Burada dur diyerek görevi yapan polis değil benim eleştrim dur dediğinde ne yapması gerektiği doğru ve olması gerektiği gibi belirlenmiş polis ve bu ikaza nasıl cevap vereceğini bilen sivil, bunu anlatmak istiyorum..Tekrar teşekkür ederim açıklama için.""


olay aslında ciddi bir konudur evet polis ve sivil arasında iliki polisin her zaman rüşvetci gözü ile görülmesi ve halkın bu üniforma içindeki kişileri pek te dikkate almaması devletin sucudur devletin denetimde yetersiz kalması en büyük etken buna zemin oluşturan başka kanunlarda var .

ama bir mafaya bozuntusu adam öldürüp geçip 2. şube gibi biryerde bacak bacak üstüne atıp sıgara ve çay eşliginde şöyle vurdum böyle vurdum diyorsa bunu gören bizlerin basit bir uygulamada geç şuraya yaslan lan arabaya gibi laflar duydugunda sert tepki vermemesi içten bile degil
evet saygı sevgi karşelıklı olur daha öncede dedim kişlerin kıyafeti ve görevi beni biryere kadar baglar sonrası nefsi müdafa olur

ama bu dediklerimi bi tek hortum süleyman karşısında uygulayamam o ve bi kaç arkadaşı adama vurmadan önce duvara vurur sanra adamı duvara yaslayıp desteklice döver sonrasında bizler trafik sucundan dayak yemiş olmasakta polise mukavemetten iyi bir sopa yemiş ve birer polislere karşı antipati kazanmış oluruz.;)
 
"" Yazılanlar korkarım sabaha kadar sürüp giden ama sonuca ulaşamayan tartışma programları gibi bilinen sorun ama çaresiz kızmak yada eleştirmek....Çünkü iki tarafın müdahele edemeyecği ama kendi elleri ile yetki verdiği kural ve kanun koyucusu var:confused: Kurallar akıllıca olsa uygulayanlar sağlam adamlar olmuyor sağlam adamlara denk düşüyorsunuz bu sefer kural ve kanunlar engel oluyor...Koca kitaplarla dayatılan eğitimden ziyade vatandaş olmaya yönelik bilinç eğitimi -ki ailede başlayan- ve illaki görev eğitiminin sağlıklı bir şekilde oluşması oluşturulması şart! Üniformasını giyenin eğitim seviyesinin yeterli olması, ona hakkını doğru şekilde savunacak adamın eğitim seviyesinin yeterliliği ...Hatta bu kanun ve kurallar konurken neyin ne için geldiğini sorgulayan tüm herkesin eğitim seviyesi yeterliliği çözüm olan..Adam söylüyor gülüyoruz ama hakketen yüzümüze yüzümüze bağrmakta fayda var
"Eğitim Şart"..:alkis: ""
 
Geri
Üst