Sizi çok iyi anlıyorum, zaten makbuz karşılığı verilen paralarda sıkıntı yok. Benim bahsettiğim makbuz karşılığı olmadan verilen ve alınan paralar. Küçük şehirlerde de dediğiniz gibi bir selamla ya da hiç selama da gerek kalmadan alabilirsiniz. Ama işin içine küçücük de olsa bir menfaat girerse bu iki taraf için de suçtur ve iki taraf ta suçludur. Küçük şehirlerde genelde devlet bütçesinden verilen ödenekler ihtiyaçların karşılanmasında yeterli olduğundan güzel plakalar bir gelir kaynağı olarak kullanılmaz.
Yapılan bağışın yasal bir hak vermediği konusunda haklısınız, ama bu bağış miktarını da trafik tescildeki memurun değil o ilçenin müdür seviyesindeki yöneticilerinin belirlediğini söylemek isterim. Keyfi bir uygulama değil zorunlu bir uygulama bence. Ben hiç bir devlet memurunun kendi cebine girmeyecek bir para için vatandaştan bağış isterken keyif aldığını sanmam aksine bu süreç hep bağışı isteyen insanın ezildiği bir süreçtir çünki bağış konusu üst taraftan yapılan bir baskıdır. Bunun da zorunluluk sebebini daha önce yazmıştım.
Benim size ve diğer arkadaşlarıma da bir dost olarak tavsiyem de şudur, bu tür konularda araya aracı koymak yerine görüşmeleri kendiniz yüz yüze yapın. Her plaka için belirlenmiş bir alt limit vardır ve şubelerde genelde biraz üstü istenir. Genel olarak da insanımız pazarlıkla düşürür bu miktarı. Araya aracı koyduğunuzda sizin de belirttiğiniz gibi memur ya da trafik muamelecisi gibi insanlar haksız kazanç elde edebiliyorlar. İşte bu duruma imkan vermemek için size tavsiyem aracı koymayınız. Belki ilk başta 5000 istenen plakayı 3000 e bağlayan muameleci, 3000 e bağladığı bir çok plakayı araç sahibine 5000 tl ye aldığını söyleyerek haksız kazanç elde etmiştir ve bunu da belki de oradaki memurla ortak yapıp haksız kazanç elde etmiştir. Bu sebeple ben bu konuda yüz yüze ve aracı koymadan yapılacak işlemlerin hem araç sahibinin hem de devletin hakkının korunmasında daha faydalı olacağı kanaatindeyim.
