Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘Şehit cenazesi görmek istemiyoruz’ diyen bir vatandaşa ‘Askerlik herhalde yan gelip yatma değildir’ dedi ya, işte o an onun bittiği andır.
Artık dünyanın en iyi başbakanı olsa da, söylediği bu sözler akıllara öyle bir yerleşecek ki, ne yaparsa yapsın karşısına hep aynı cümle çıkacaktır.
Başbakan’ın bu ilk gafı değil, son da olmayacaktır.
* * *
Oysa, daha öncede kendisini protesto eden bir çiftçiyle arasında şu diyaloglar yaşanmıştı:
Erdoğan: Böyle bağırılmaz ki, terbiyesizlik yapma.
Çiftçi: Terbiyesizlik yapmıyorum. Lütfen bana hakaret etmeyin.
Erdoğan: Artistlik yapma.
Çiftçi: Artistlik yapmıyorum, ben sanatçı değilim.
Erdoğan: Lan terbiyesizlik yapma.
Çiftçi: Lan mı?
Erdoğan: Şu anda çiftçiye ne verildiğinin farkında mısın?
Çiftçi: Benim mahsulüm öldükten sonra mı? 2 senedir anamız ağlıyor.
Erdoğan: Hadi ananı al git buradan, demişti...
* * *
Yasin El Kadı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne göre bu kişi terör örgütlerine yardım ediyor.. El Kaide’nin finansörlerinden birisi.
30 Aralık 2001 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye’ye girişi yasak ve tüm mal varlıklarına el konulmuş.
Başbakan çıkıp açıklama yapıyor, ‘Türkiye’de yatırımları var, hayırsever biridir, ben kefilim.’
Oysa ‘Ben kendimden başka kimseye kefil olmam, Türkiye’de kim bir insana ’ben kefil olurum’ diyorsa yalan söylüyordur," diyen de Başbakan Recep Erdoğan’dır.
Hatta, "Biz bunların derdini biliyoruz. Ben sabırlı gidiyorum. Açık ve net söylüyorum; vakti geldiğinde kesinlikle açıklayacaklarım, inanıyorum ki o zaman milletimi çok daha rahatlatacak, ama onları da hoplatacaktır" diyen de kendisidir.
* * *
Erdoğan, Berlin’de Türk vatandaşlarıyla bir araya geldiği toplantıda, türbanlı bir kadının konsoloslukta başörtüsü sorununu anlatması üzerine, sinirlenip Büyükelçi Mehmet Ali İrtemçelik’i azarlamış, İrtemçelik’in, ‘Yazılı genelge var’ sözleri üzerine de ‘Ne talimatı bu, görmek istiyorum’ diye buz gibi bir hava estirmişti.
* * *
Türk siyasetinde gaf yapmayan lider yok gibi aslında.
Ama argonun kralını rahmetli Özal yapardı.
Muhalefet, Başbakan Özal’ı topa tutuyor, Özal’da,
‘Muhalefet beni bıraksın, küçük Turgutla meşgul olsun’ diye açıklama yapıyor.
Dışişleri Bakanı merhum İhsan Sabri Çağlayangil’in bir eleştirisine kızıp TBMM kürsüsünde, "Ne de olsa Bursalı" demişti.
Kendisini eleştiren Erdal İnönü’ye de, ‘Erdal beyin boyu uzun, aklı kısadır’ demişti.
‘Adamın ümüğünü sıkarım.’
‘Benim memurum işini bilir’
‘Bir koyup üç alacağız.’ diyen de Özal’dı.
* * *
İsmet İnönü’nün ‘Sizi ben bile kurtaramam’ı,
Adnan Menderes’in ‘Odun bile koysam milletvekili olur’u,
Süleyman Demirel’in ‘Dün dündür, bugün bugündür’,
‘Verdiysem ben verdim’,
‘Kendim için bir şey istiyorsam namerdim’i,
Bülent Ecevit’in ‘Ben 1960’larda çalışma bakanlığı yapmıştım. Yani tam hatırlamıyorum ama 1995’e kadar sürdü bu görevim’,
‘Erken seçim olmasaydı 2084’e kadar iktidarda kalacaktım’ı,
Necmettin Erbakan’ın,
‘Kanlı mı olacak yoksa kansız mı?’
‘Kadayıfın altı kızarmadan üstü kızarmaz’
‘Bir insanın başına cihat çivisi, haftalık toplantı çivisi, Milli Gazete çivisi çakılmışsa bu insan artık şuurlu Müslüman olmuştur’u,
Kenan Evren’in, ‘Netekim ben de yaparım,’
‘Asmayalım da besleyelim mi’
‘Elimizde aslan gibi delikanlılar var, niye cop’u,
Tansu Çiller’in, ‘Bu vatan için kurşun atanda yiyen de şereflidir’
‘Cenabı Allahı size emanet ediyorum’
‘Sekiz yıl Özal’a verdiniz, onun iki yılını ananıza verin, o zaman Türkiye şahlanır’
Kurban Bayramı’nda "Sevgili Samsunlular, mübarek Ramazan Bayramınızı... (Arkadan bir görevli "Kurban Bayramı efendim" diye uyarır.) Mübarek Ramazan Bayramınızı olmasa da, en az onun kadar mübarek Kurban Bayramınızı kutlarııım..."
‘Samsun’u il yapalım mııı?’sı,
Bülent Arınç’ın, ‘Afrikalı zombiler gibi’
‘Şeyini şey ettiğimin şeyi’
Kemal Unakıtan’ın, ‘Babalar gibi satarım’ı,
Abdullah Gül’ün, ‘Powell’ın ziyareti daha önce yapılsaydı daha iyi olurdu, ancak bu ziyaret tam zamanında yapılmıştır’ı hiç unutulmayacaktır.
Artık dünyanın en iyi başbakanı olsa da, söylediği bu sözler akıllara öyle bir yerleşecek ki, ne yaparsa yapsın karşısına hep aynı cümle çıkacaktır.
Başbakan’ın bu ilk gafı değil, son da olmayacaktır.
* * *
Oysa, daha öncede kendisini protesto eden bir çiftçiyle arasında şu diyaloglar yaşanmıştı:
Erdoğan: Böyle bağırılmaz ki, terbiyesizlik yapma.
Çiftçi: Terbiyesizlik yapmıyorum. Lütfen bana hakaret etmeyin.
Erdoğan: Artistlik yapma.
Çiftçi: Artistlik yapmıyorum, ben sanatçı değilim.
Erdoğan: Lan terbiyesizlik yapma.
Çiftçi: Lan mı?
Erdoğan: Şu anda çiftçiye ne verildiğinin farkında mısın?
Çiftçi: Benim mahsulüm öldükten sonra mı? 2 senedir anamız ağlıyor.
Erdoğan: Hadi ananı al git buradan, demişti...
* * *
Yasin El Kadı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne göre bu kişi terör örgütlerine yardım ediyor.. El Kaide’nin finansörlerinden birisi.
30 Aralık 2001 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye’ye girişi yasak ve tüm mal varlıklarına el konulmuş.
Başbakan çıkıp açıklama yapıyor, ‘Türkiye’de yatırımları var, hayırsever biridir, ben kefilim.’
Oysa ‘Ben kendimden başka kimseye kefil olmam, Türkiye’de kim bir insana ’ben kefil olurum’ diyorsa yalan söylüyordur," diyen de Başbakan Recep Erdoğan’dır.
Hatta, "Biz bunların derdini biliyoruz. Ben sabırlı gidiyorum. Açık ve net söylüyorum; vakti geldiğinde kesinlikle açıklayacaklarım, inanıyorum ki o zaman milletimi çok daha rahatlatacak, ama onları da hoplatacaktır" diyen de kendisidir.
* * *
Erdoğan, Berlin’de Türk vatandaşlarıyla bir araya geldiği toplantıda, türbanlı bir kadının konsoloslukta başörtüsü sorununu anlatması üzerine, sinirlenip Büyükelçi Mehmet Ali İrtemçelik’i azarlamış, İrtemçelik’in, ‘Yazılı genelge var’ sözleri üzerine de ‘Ne talimatı bu, görmek istiyorum’ diye buz gibi bir hava estirmişti.
* * *
Türk siyasetinde gaf yapmayan lider yok gibi aslında.
Ama argonun kralını rahmetli Özal yapardı.
Muhalefet, Başbakan Özal’ı topa tutuyor, Özal’da,
‘Muhalefet beni bıraksın, küçük Turgutla meşgul olsun’ diye açıklama yapıyor.
Dışişleri Bakanı merhum İhsan Sabri Çağlayangil’in bir eleştirisine kızıp TBMM kürsüsünde, "Ne de olsa Bursalı" demişti.
Kendisini eleştiren Erdal İnönü’ye de, ‘Erdal beyin boyu uzun, aklı kısadır’ demişti.
‘Adamın ümüğünü sıkarım.’
‘Benim memurum işini bilir’
‘Bir koyup üç alacağız.’ diyen de Özal’dı.
* * *
İsmet İnönü’nün ‘Sizi ben bile kurtaramam’ı,
Adnan Menderes’in ‘Odun bile koysam milletvekili olur’u,
Süleyman Demirel’in ‘Dün dündür, bugün bugündür’,
‘Verdiysem ben verdim’,
‘Kendim için bir şey istiyorsam namerdim’i,
Bülent Ecevit’in ‘Ben 1960’larda çalışma bakanlığı yapmıştım. Yani tam hatırlamıyorum ama 1995’e kadar sürdü bu görevim’,
‘Erken seçim olmasaydı 2084’e kadar iktidarda kalacaktım’ı,
Necmettin Erbakan’ın,
‘Kanlı mı olacak yoksa kansız mı?’
‘Kadayıfın altı kızarmadan üstü kızarmaz’
‘Bir insanın başına cihat çivisi, haftalık toplantı çivisi, Milli Gazete çivisi çakılmışsa bu insan artık şuurlu Müslüman olmuştur’u,
Kenan Evren’in, ‘Netekim ben de yaparım,’
‘Asmayalım da besleyelim mi’
‘Elimizde aslan gibi delikanlılar var, niye cop’u,
Tansu Çiller’in, ‘Bu vatan için kurşun atanda yiyen de şereflidir’
‘Cenabı Allahı size emanet ediyorum’
‘Sekiz yıl Özal’a verdiniz, onun iki yılını ananıza verin, o zaman Türkiye şahlanır’
Kurban Bayramı’nda "Sevgili Samsunlular, mübarek Ramazan Bayramınızı... (Arkadan bir görevli "Kurban Bayramı efendim" diye uyarır.) Mübarek Ramazan Bayramınızı olmasa da, en az onun kadar mübarek Kurban Bayramınızı kutlarııım..."
‘Samsun’u il yapalım mııı?’sı,
Bülent Arınç’ın, ‘Afrikalı zombiler gibi’
‘Şeyini şey ettiğimin şeyi’
Kemal Unakıtan’ın, ‘Babalar gibi satarım’ı,
Abdullah Gül’ün, ‘Powell’ın ziyareti daha önce yapılsaydı daha iyi olurdu, ancak bu ziyaret tam zamanında yapılmıştır’ı hiç unutulmayacaktır.
alıntıdır...