Fatih Altaylı'nın habertürk.com 12 kasım 2008 köşe yazısından alıntıdır
Akaryakıtta dağıtıcı kar oranları açıklansın
Petrol fiyatı iki ay içinde neredeyse yarı yarıya düştü. Ancak bu düşüş her nedense pompalara, yani tüketiciye yansımadı. Şimdi tüketici soruyor "Bizi kim dolandırıyor?" diye. Fatih Altaylı yazdı
12.11.2008 10:47 Türkiye yıllarca medya kartelini konuştu.
Dönemin iki medya devi Aydın Doğan ve Dinç Bilgin bir yandan kavga ediyor görüntüsü verirken, bir yandan masa altında anlaşmışlardı.
İki grup bir medya karteli oluşturmuş, pek çok konuda ortak hareket ediyorlardı.
Türkiye, Türk siyaseti, okur ve basın emekçileri bu kartelin altında yıllarca ezildiler.
Dinç Bilgin’in batmasıyla kartel bozuldu.
Dinç Bilgin’in Sabah ve ATV’sini satın alan Turgay Ciner, karakter olarak böyle bir kartelin parçası olmaya uygun değildi.
Doğan Grubu ile rekabeti tercih etti.
Kartelsever Doğan Grubu, hemen eski dostu Dinç Blgin’i devreye soktu.
Önce düzmece bir belge ortaya çıkarıldı, sonra TMSF devreye sokuldu ve sahte olduğu mahkeme kararı ile belirlenen bir belge ile Sabah ve ATV’ye el koyuldu.
Doğan’ın hesabına göre Sabah ve ATV’yi ya Dinç Bilgin geri alacaktı ya da Doğan’a yakın birileri ve medya karteli yeniden oluşturulacaktı.
Başbakan Erdoğan ise bu fırsatı kaçırmadı.
Sabah-ATV’yi “Bizim Ahmet” dediği Ahmet Çalık’a aldırarak hem yeni kartelin önünü kesti, hem de kendi medyasının en güçlü ayağını oluşturdu.
Aydın Doğan buna çok kızdı ve bu kızgınlığı gazetelerinin sayfalarına hala yansıyor.
Aydın Doğan, bulunduğu sektörlerde rekabeti sevmiyor. Ya monopol olmak istiyor, ya da bir kartel oluşturmak.
Bir süredir en büyüğü olduğu akaryakıt sektörüne girer girmez orada da kartelleşmeyi başardı.
Sahibi olduğu POAŞ, sektördeki büyüklüğü ve yaygınlığı nedeniyle piyasa belirleyici konumda.
Aydın Doğan’a ait POAŞ’ın yaklaşık 3 milyar dolar vergi kaçırdığının ortaya çıkmasından sonra Aydın Doğan akaryakıt dağıtımındaki kar oranlarını yukarı çekerek uğradığı zararı telafi etme yoluna gitti.
Aydın Doğan’ın bunu yapması, sektördeki diğer şirketlerin de işine geldi.
Aydın Doğan’ın POAŞ’ı kar oranlarını yukarı çekince hepsi birlikte karlarını arttırdılar.
Hızla yükselen petrol fiyatları, bu fahiş kar artışını perdeledi. Kimse olan bitenin farkına varmadı.
Ancak petrol fiyatları, yükseldiğinden daha büyük bir hızla düşünce tezgah ortaya çıktı.
Petrol fiyatı iki ay içinde neredeyse yarı yarıya düştü.
Ancak bu düşüş her nedense pompalara, yani tüketiciye yansımadı.
Şimdi tüketici soruyor “Bizi kim dolandırıyor?” diye.
Hükümet mi, yoksa akaryakıt dağıtım firmaları mı?
Akaryakıt dağıtım firmaları dolandırıyorsa bile bunun sorumlusu da hükümet ve EPDK.
Akaryakıtta dağıtıcı kar oranları açıklansın
Petrol fiyatı iki ay içinde neredeyse yarı yarıya düştü. Ancak bu düşüş her nedense pompalara, yani tüketiciye yansımadı. Şimdi tüketici soruyor "Bizi kim dolandırıyor?" diye. Fatih Altaylı yazdı
12.11.2008 10:47 Türkiye yıllarca medya kartelini konuştu.
Dönemin iki medya devi Aydın Doğan ve Dinç Bilgin bir yandan kavga ediyor görüntüsü verirken, bir yandan masa altında anlaşmışlardı.
İki grup bir medya karteli oluşturmuş, pek çok konuda ortak hareket ediyorlardı.
Türkiye, Türk siyaseti, okur ve basın emekçileri bu kartelin altında yıllarca ezildiler.
Dinç Bilgin’in batmasıyla kartel bozuldu.
Dinç Bilgin’in Sabah ve ATV’sini satın alan Turgay Ciner, karakter olarak böyle bir kartelin parçası olmaya uygun değildi.
Doğan Grubu ile rekabeti tercih etti.
Kartelsever Doğan Grubu, hemen eski dostu Dinç Blgin’i devreye soktu.
Önce düzmece bir belge ortaya çıkarıldı, sonra TMSF devreye sokuldu ve sahte olduğu mahkeme kararı ile belirlenen bir belge ile Sabah ve ATV’ye el koyuldu.
Doğan’ın hesabına göre Sabah ve ATV’yi ya Dinç Bilgin geri alacaktı ya da Doğan’a yakın birileri ve medya karteli yeniden oluşturulacaktı.
Başbakan Erdoğan ise bu fırsatı kaçırmadı.
Sabah-ATV’yi “Bizim Ahmet” dediği Ahmet Çalık’a aldırarak hem yeni kartelin önünü kesti, hem de kendi medyasının en güçlü ayağını oluşturdu.
Aydın Doğan buna çok kızdı ve bu kızgınlığı gazetelerinin sayfalarına hala yansıyor.
Aydın Doğan, bulunduğu sektörlerde rekabeti sevmiyor. Ya monopol olmak istiyor, ya da bir kartel oluşturmak.
Bir süredir en büyüğü olduğu akaryakıt sektörüne girer girmez orada da kartelleşmeyi başardı.
Sahibi olduğu POAŞ, sektördeki büyüklüğü ve yaygınlığı nedeniyle piyasa belirleyici konumda.
Aydın Doğan’a ait POAŞ’ın yaklaşık 3 milyar dolar vergi kaçırdığının ortaya çıkmasından sonra Aydın Doğan akaryakıt dağıtımındaki kar oranlarını yukarı çekerek uğradığı zararı telafi etme yoluna gitti.
Aydın Doğan’ın bunu yapması, sektördeki diğer şirketlerin de işine geldi.
Aydın Doğan’ın POAŞ’ı kar oranlarını yukarı çekince hepsi birlikte karlarını arttırdılar.
Hızla yükselen petrol fiyatları, bu fahiş kar artışını perdeledi. Kimse olan bitenin farkına varmadı.
Ancak petrol fiyatları, yükseldiğinden daha büyük bir hızla düşünce tezgah ortaya çıktı.
Petrol fiyatı iki ay içinde neredeyse yarı yarıya düştü.
Ancak bu düşüş her nedense pompalara, yani tüketiciye yansımadı.
Şimdi tüketici soruyor “Bizi kim dolandırıyor?” diye.
Hükümet mi, yoksa akaryakıt dağıtım firmaları mı?
Akaryakıt dağıtım firmaları dolandırıyorsa bile bunun sorumlusu da hükümet ve EPDK.