Astra F Kullanıcıları Buraya

Arkadaşlar bugün Shell den benzin alayım dedim,bekledim adam sıfırlasın diye pompa sayacını,sonra içeri kart geçmeye gittim...döndüğümde adam diğer pompada motorsikletle uğraşıyordu...Bende heralde doldurdu dedimm,sayaçtada istediğim miktar 30 tl yazıyordu...Slip'in birini pompacıya verdim bastım marşa çıktım yola...Bir baktım ibre yerinden oynamıyor.. Bir kaç kez kontak açtım kapattım ama ibre yerinden oynamadı..Döndüm geriye,dedim ''kardeşim sen benzin koyduğuna eminmisin bu arabaya'',dedi ''abi ben buna benzin koydum'' ''ee neden bu ibre oynamadı o zaman dedim,çıkar bakayım plaka bilgilerini'' bir baktık plakayla alakalı hiç bir bilgi yok...Gittiğimde çok yoğundu istasyon,sanırım ben içeri kart geçmek için girdiğimde adamda o sırada birim fiyatı falan girdi ama o yoğunlukta diğer müşteriyle ilgilendi..Bende çıktığımda pompa başında bulamayınca adamı ve pompa sayacında da istediğim rakamı görünce dedim heralde doldurdu bu verdim diğer slip i bastım cıktım..Neyse sonuç olarak kabullenip istediğim benzini aldım ve akıllarında soru kalmasın diye bakın ibre oynuyor müşür sağlam yani dedim ve cıktım gitiim....
Aman ha dikkat edin sizinde başınıza gelebilir...Emin olmasan hareket etmemek gerek...
 
Arkadaşlar bugün Shell den benzin alayım dedim,bekledim adam sıfırlasın diye pompa sayacını,sonra içeri kart geçmeye gittim...döndüğümde adam diğer pompada motorsikletle uğraşıyordu...Bende heralde doldurdu dedimm,sayaçtada istediğim miktar 30 tl yazıyordu...Slip'in birini pompacıya verdim bastım marşa çıktım yola...Bir baktım ibre yerinden oynamıyor.. Bir kaç kez kontak açtım kapattım ama ibre yerinden oynamadı..Döndüm geriye,dedim ''kardeşim sen benzin koyduğuna eminmisin bu arabaya'',dedi ''abi ben buna benzin koydum'' ''ee neden bu ibre oynamadı o zaman dedim,çıkar bakayım plaka bilgilerini'' bir baktık plakayla alakalı hiç bir bilgi yok...Gittiğimde çok yoğundu istasyon,sanırım ben içeri kart geçmek için girdiğimde adamda o sırada birim fiyatı falan girdi ama o yoğunlukta diğer müşteriyle ilgilendi..Bende çıktığımda pompa başında bulamayınca adamı ve pompa sayacında da istediğim rakamı görünce dedim heralde doldurdu bu verdim diğer slip i bastım cıktım..Neyse sonuç olarak kabullenip istediğim benzini aldım ve akıllarında soru kalmasın diye bakın ibre oynuyor müşür sağlam yani dedim ve cıktım gitiim....
Aman ha dikkat edin sizinde başınıza gelebilir...Emin olmasan hareket etmemek gerek...
kardeşim neyse ki farketmissin.ben depo dolana kadar kesinlikle ayrılmam arabanın başından.hatta hesap yapar aldığım litrenin doğruluğunu bile kontrol ederim.Bu arada bütün arkadaşlar SHELLDEN BENZİN ALMAYALIM ÇÜNKÜ YAHUDİ ŞİRKETİ:mad:HEPİNİZİ YERLİ SERMAYE OLAN OPETE DAVET EDİYORUM
 
Arkadaşlar bugün Shell den benzin alayım dedim,bekledim adam sıfırlasın diye pompa sayacını,sonra içeri kart geçmeye gittim...döndüğümde adam diğer pompada motorsikletle uğraşıyordu...Bende heralde doldurdu dedimm,sayaçtada istediğim miktar 30 tl yazıyordu...Slip'in birini pompacıya verdim bastım marşa çıktım yola...Bir baktım ibre yerinden oynamıyor.. Bir kaç kez kontak açtım kapattım ama ibre yerinden oynamadı..Döndüm geriye,dedim ''kardeşim sen benzin koyduğuna eminmisin bu arabaya'',dedi ''abi ben buna benzin koydum'' ''ee neden bu ibre oynamadı o zaman dedim,çıkar bakayım plaka bilgilerini'' bir baktık plakayla alakalı hiç bir bilgi yok...Gittiğimde çok yoğundu istasyon,sanırım ben içeri kart geçmek için girdiğimde adamda o sırada birim fiyatı falan girdi ama o yoğunlukta diğer müşteriyle ilgilendi..Bende çıktığımda pompa başında bulamayınca adamı ve pompa sayacında da istediğim rakamı görünce dedim heralde doldurdu bu verdim diğer slip i bastım cıktım..Neyse sonuç olarak kabullenip istediğim benzini aldım ve akıllarında soru kalmasın diye bakın ibre oynuyor müşür sağlam yani dedim ve cıktım gitiim....
Aman ha dikkat edin sizinde başınıza gelebilir...Emin olmasan hareket etmemek gerek...
Geçmiş olsun Mutlu abi üzücü bir olay gerçekten :( ama daima peşin aldığım için sıkıntı olmuyo :D :D :D
 
Saolun arkadaşlar....işte bir anlık dalgınlık kötü oluyor..Ama iyiki slip i atmamışım...İspat oldu..

İlker bende Opetten almak istiyorum fakat değiştirince kötü oluyor....Ne yapıcaz bilmiyorum...Opel kullanıyorum,Arka camda filistin bayrağı var,benzini shellden alıyorum...Ne yapacaz bilemiyorum... :(
 
benzer bi durum geçenlerde bana oldu 50 benzin yazıldım vatandaş 30 kaptırmış kız uyanmış o dedi bana slibe bakmadan da aldı pompacı .. kız uyarınca '''alowww''' dedim özür dileyip tamamladı....

Mutlu Filistin halkınıda kayıpları hiç makul değil ( hele o bebeler ) tüm kalbimle katılıyorum bi baba olarak ancak benim arabamın arkasında TÜRK bayrağı var..
 
Son düzenleme:
benzer bi durum geçenlerde bana oldu 50 benzin yazıldım vatandaş 30 kaptırmış kız uyanmış o dedi bana slibe bakmadan da aldı pompacı .. kız uyarınca '''alowww''' dedim özür dileyip tamamladı....

Mutlu Filistin halkınıda kayıpları hiç makul değil ( hele o bebeler ) tüm kalbimle katılıyorum bi baba olarak ancak benim arabamın arkasında TÜRK bayrağı var..

Murat abii genel anlamda birşey takmıyorum arabama ama bu son durumlar yüzünden bir protesto niteliğinde takılmış bir sembol o Filistin bayrağı....Belli bir süre dahilinde taktım...
 
::: FİLİSTİN MESELESİ VE TARİHÇESİ - 1 :::‏


Filistin’e Emevîler, Abbâsîler, Fâtımîler ve Selçuklular hakim oldular. 1099’da Haçlı Seferleri neticesi Kudüs’te, Hıristiyan Krallığı kuruldu. 1187’de Selâhaddin Eyyubî, Kudüs’ü yeniden fethederek Hıristiyan zulmünden kurtardı. 1281’de Akka’nın fethiyle Memlûklar‘a bağlanan bölge, 1516 senesinde Yavuz Sultan Selim Hanın Mercidabık Zaferi‘yle Osmanlı topraklarına katıldı. Tam 400 sene Filistin, Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetinde kalmıştır. 8,5 sene içinde, Osmanlı Devletini iki misli büyülten Yavuz Sultan Selim Han, çok kuvvetli tarih, strateji, siyaset ve taktik bilgisine sahipti. İslâm ülkelerinin zayıf ve parçalanmış olmasının tehlikesini gören, nadir bir devlet adamıydı. Bir gün İslâm ülkelerinin Hıristiyan veya Yahudilerin sömürgesi olmaması için, o devirde en güçlü İslâm devleti olan Osmanlı Devleti etrafında topladı. Nitekim Osmanlı Devleti yıkılınca, bütün İslâm ülkeleri, Hıristiyan ülkelerin sömürgesi oldular. Osmanlı Devletinin en büyük hizmeti, Filistin’de Yahudi Devleti (İsrail’in) kurulmasını 430 sene geciktirmiş olmasıdır. İsrâil yarım asır önce kurulmuş olsaydı, bugün bütün Arap ülkeleri İsrâil işgalinde olacaktı. Bir asır önce kurulsaydı, bütün Müslümanlar imha edilmiş ve sapık yollarla İslâmiyet’ten uzaklaştırılmış olacaktı. Osmanlı Devleti, Yahudi’nin, Müslümanları ve İslâmiyet’i imha planını engellemiştir.



Osmanlı Devleti, Filistin’i, Kudüs, Gazze ve Nablus olmak üzere Şam Eyaletine bağlı üç sancağa ayırdı. Osmanlı Devleti zayıflamadan önce, Filistin halkı bolluk, refah ve huzur içinde yaşadılar. Osmanlı Devleti zayıflayınca, Filistin’deki sancaklar, eyalet sonra da bağımsız emirlikler hâline geldiler. 1799 yılında Napolyon Bonapart, Mısır Seferinde, Filistin’in Yafa’ya kadar olan bir bölümünü ele geçirdi. Ancak Cezzâr Ahmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu, Akka önlerinde Napolyon’u geri püskürttü. Napolyon’un ilk hezimeti, Türkler karşısında oldu ve bu topraklardan geri çekildi. Bölge bundan sonra 1840 yılına kadar, Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa’nın idaresi altında kaldı.

İngiltere, 19. asrın başlarında, Ortadoğu’nun zenginliklerinden faydalanmak, dünya hâkimiyetini devam ettirebilmek ve İslâm ülkelerini bölmek için, Filistin’de bir Yahudi devleti kurulması ve bunun için dünya Yahudilerini bir bayrak altında toplama fikrini otaya attı. Bu fikir, Avrupa, Amerika ve Rusya’da hızla yayıldı. İngiltere’de İngiliz Hükümeti ve Yahudiler, Sir Herry Finch isimli bir avukata Calling of the Jews isimli bir kitap yazdırdılar. Bu kitapta, Filistin’de bir Yahudi Devleti kurulması fikri savunularak kamuoyu meydana getirildi.

Musos Haim Montefiore isimli bir İtalyan Yahudisi, Londra’da büyük bir servet edinmişti. Filistin’de Yahudi Devleti kurma fikrine uyarak, 1824’te Filistin’e göç etti ve 1837 senesine kadar Filistin’de kaldı. Bu tarihte Filistin’de 8000 Yahudi bulunuyordu. Bu kadar az kişi ile devlet kurulamayacağını anlayınca, Londra’ya döndü. 1837 tarihinde bastırdığı bir kitapla, Filistin’in ziraata elverişli olduğunu ve Yahudilerin Filistin’e göçünü teşvik etti. İngiltere hükümeti, bir tamimle Filistin’deki İngiliz konsolosluklarını, Yahudileri himayeye memur etti. 1862’de Hess isimli bir Alman Yahudisi, Roma ve Kudüs isimli kitabında; Yahudi davasının ortaya atılacağı ve emellerinin tahakkuk edeceği günün yaklaştığını, her ne bahasına olursa olsun Filistin’de bir Yahudi devleti kurulacağını, Fransa’nın bu işte yardımcı olacağını, Fransız ihtilâlinin bu maksatla yapıldığını yazdı.

Hess’in eserine cevap veren Fransız muharriri Ernest Laharn, kurulacak Yahudi devletinin sınırlarının dar olmayacağını söyledi. 1878’de Rusya’da Yahudi talebeler, muhtelif cemiyetler kurdular. Hayfa yakınlarında iki bin dönüm arazi alınarak, Mikfeh İsrael adıyla bir ziraat okulu kuruldu. Rusya’da Siyonizm’i sevenler cemiyeti kuruldu. Filistin’e Yahudilerin göçünü teşvik ettiler. Yine bu gayeyle kurulan “Bilu” ve “Hovevei Ziyon” gibi faal cemiyetler, 1881’de Çar İkinci Aleksandr öldürüldükten sonra, faaliyetlerini daha da arttırdılar. Filistin’de birçok koloni kurdular.

1884 yılında Silezya’nın Kattowitz şehrinde ilk “Yahudi Millî Kongresi” toplandı. Kongre başkanlığını Rus Yahudisi Leon Pinsker yaptı. 1891 de Rusya’dan Kudüs’e gelen El-Leze Ben Yehuda, Yahudi lisanının kaybolmaması için, İbranice lügat neşretti. Alman Yahudisi Hırsch, Yahudi devletinin Arjantin’de kurulması fikrini ileri sürdü. Yahudi muharrir Shmaryahu Levin Youth in Revolt eseri ile Yahudi devletinin Arjantin’de kurulması fikrinin, Yahudi davasına ihanet olduğunu söyledi. 1896’da Avusturyalı gazeteci Yahudi Theodor Herzl, The Jewish State (Yahudi Devleti) isimli bir kitap yazdı. Bu kitap, Siyonizm’in kuruluşunu temin etti. 1897’de Dünya Siyonist Teşkilâtı kuruldu. 1897’ye kadar Yahudilerin, Filistin’de toplanması ve Yahudi devleti kurulması bir fikir iken, 1897’de hedef oldu.

Siyonizm’in hedefini gerçekleştirmek için, ticarî bir şirket kuruldu. Çok uluslu şirketler, böylece ortaya çıktı. 1897’de İsviçre’de Basel şehrinde ilk Siyonist kongresi, Dr. Theodor Herzl başkanlığında 200 delege ile toplandı ve bu kongrede mühim kararlar alındı. İkinci Siyonist kongre 1898’de yine Basel’de toplandı. İki milyon sterlin sermayeli “Karen Kaymet” adlı bir vezne vasıtasıyla Filistin’de, Yahudi kolonileri teşkiline karar verildi. Norman Bertwich isimli bir Yahudi, İsrâil Resurgent isimli kitabında, Filistin’de Yahudi devletinin, İngilizlerin siyasî ve malî yardımı ile inşa edildiğini itiraf etmektedir.

Sultan İkinci Abdülhamid Han, Siyonizm tehlikesini çok iyi gören bir devlet adamıdır. Osmanlı tahtına çıkınca, ilk icraatı, Filistin’in bütün topraklarını, sarayın (Osmanlı Hanedanının) mülkü hâline getirmek olmuştur. Böylece, Filistin’de toprak satışı, kesin olarak önlendi. Ayrıca, Filistin’e, 33 senelik saltanatı esnasında tek bir Yahudi’nin girmesine izin vermedi. Siyonizm teşkilâtının lideri Dr. Theodor Herzl birçok defa, saraya ve Bâbıâli’ye mektup yazdı. İngiltere’nin aracılığı ile Theodor Herzl ve Haham Moşe Levi, Sultan Abdülhamid Han ile görüştüler. Dr. Theodor Herzl, Sultan İkinci Abdülhamid Hana şu teklifleri sundu. Filistin’de altın para karşılığı toprak sattığı takdirde:

1. Yahudiler, Osmanlı Devletinin bütün borçlarını ödeyecekler.

2. Osmanlı Devletine büyük malî yardımda bulunacaklar.

3. Sultan Abdülhamid Hanın siyasetini Avrupa’da destekleyecekler.

4. Yahudiler, Osmanlı Devletinde inşa edilecek savaş üslerinin parasını ödeyecekler.

5. Sultan Abdülhamid Han’a şahsı için büyük servet verecekler.

6. Filistin’de kurulacak büyük üniversitede aynı zamanda Türk talebeleri de okuyacak. Tahsil için Avrupa’ya gitmeye lüzum kalmayacak.

Tahsin Paşa’nın hatıralarına göre, Sultan Abdülhamid Han, bu teklifler karşısında çok hiddetlendi ve yüksek sesle bağırarak: “Dünyanın bütün devletleri ayağıma gelse ve bütün hazinelerini kucağıma dökseler, size Siyonistlik adına bir karış yer vermem. Ecdadımızın ve milletimizin kanıyla elde edilen bir vatan, para ile satılamaz. Derhal burayı terk edin. Defolun!” demiştir. Bu teşebbüsün arkasında, İngiltere ve meşhur banker Yahudi asıllı Roçide bulunuyordu. 1909’da İkinci Meşrutiyet döneminde teşkil olunan Osmanlı hükümetinde, üç Yahudi veya dönme bakan (maliye, ticaret ve ziraat ile nafia bakanlıkları) bulunuyordu. İttihat ve Terakki, azınlıkların da toprak satın alabileceğine dair kanun çıkarttı. İttihat ve Terakki’nin ihanetlerinden biri de bu idi. Yahudiler, geniş topraklar alarak üzerlerine tapuladılar. Sultan Abdülhamid Hanın şahsî (Hanedan) arazisi, kasten ve yok pahasına Yahudilere satıldı. Birinci Dünya Harbi‘nden önce İngiltere ve Fransa, Yahudilere teminat verdi. Osmanlı Devleti yıkılacak ve Filistin’de Yahudi Devleti kurulacaktı. İngiliz ve Fransızlar arasında, Mayıs 1916’da imzalanan “Sykes Picot” gizli anlaşmasına göre:

1. Irak ve Şark’ül-Ürdün İngiltere’ye bırakılacak.

2. Suriye ve Lübnan Fransa’ya bırakılacak.

3. Filistin’de önce beynelmilel bir idare, bilâhare Yahudi devleti kurulacak.

4. Hayfa, İngiltere’ye; İskenderun Fransa’ya ait birer serbest liman olarak kalacak.

 
Geri
Üst