Dünyada LPG
İlk olarak Amerika Birleşik Devletlerinde San Diago Gas-Electrik Company tarafından denenen sıvılaştırılmış petrol gazı ile motorların çalıştırılması,otomotiv sektöründe son derece faydalı bir uygulama olarak kabul edilmektedir.Uzmanların bu yakıta yeryüzünde rezervinin çok fazla olması nedeni ile,büyük ümitler bağladığı bilinmektedir.
1975 yılında ilk olarak Rusyada sıvılaştırılmış petrol gazı ile çalışan ilk araç piyasaya çıkarılmıştır.
LPG halen A.B.D. ve Avrupa ülkelerinde kullanımı teşvik edilen ve benzinin alternatifi bir yakıttır.Başta A.B.D.,HOLLANDA,İTALYA,JAPONYA,FRANSA,BELÇİKA olmak üzere birçok gelişmiş ülkede milyonlarca araç LPG OTOGAZ sistemine sahiptir.
Kolay bulunması ve,teknoloji ve endüstride ilerlemeler,ekonomik ve ekolojik zorunluluklar,tüm dünyada LPGnin otomotiv sektöründe kullanımını hızla gelişmesi için uygun şartlar hazırlamıştır.
Çoğu hükümet duyarlı enerji politikaları ve LPGyi destekleyen ekonomik ve nali teşviklerle,bu yakıtı kullanıma sokmuşlardır.1990 yılında LPG tüketimi 134,6 milyon ton olarak gerçekleşirken bunun %7.2si(9.650.000 ton) otomotiv endüstrisinde kullanılmıştır.
Altmışlı senelerin başından itibaren Japonya hükümeti Tokyodaki taksilerin LPG kullanmalarını zorunlu kılan bir karar aldı.Bu sayede Japonya dünyanın bir numaralı LPG pazarı haline gelmiş bulunmaktadır.Diğer Asya ülkelerinde de hükümetler bu örneği uygulamışlardır.
Avustralyada ise hükümet 1992 senesinde;LPG oto yakıtının 5 sene vergiden muaf tutulmasını ve bu kararda oluşabilecek değişikliğin 1 yıl öncesinden halka bildirileceğini karar altına aldı.Bugün Avustralyada büyük şehirlerde araçların %20si LPG ile çalışmaktadır.Amerikada 1990 senesinde Clean Air Act kanununda yapılan değişikliklerle daha ağır yeni standartlar yürürlüğe sokulmuştur.Çevre koruma alnında öncü bir eyelet olan Kaliforniya tüm otomobil üreticilerine gerçekleştirilmesi çok güç olan sıfır kirlilk hedefini ilke olarak kabul ettirmiştir.Piyasaya sürülecek olan araçların en az %2si bu kurala uymak mecburiyetindedir.2003 senesinde ise bu oran %10a çıkacaktır.Propan ve doğalgaz ilgibi alternatif yakıtlar bu ülkede büyük ölçüde teşvik edilmektedir.
İtalyada hava kirliliğinin yoğun olduğu zamanlarda uygulanan iki günde bir trafiğe çıkma kısıtlamasının yürürlükte olduğu 18 bölgede LPG ile işleyen araçlar bu uygulama haricinde tutulmaktadır.Ayrıca araçalar LPG yakıtı için teçhiz tarihinden itiberen 3 sene boyunca araç vergisinden muaf tutulmaktadır.LPGlşi araç sayısı bakımından ikinci sırada olan Hollandada LPG kullanımı 1955 senesinden beri teşvik edilmektedir.Belçika sıfır vergilendirme ile LPGden en düşük vergi alan ülkedir.Fransa ,araç başına en yoğun LPG yakıt istasyonuna sahip ülkedir.
ALINTIDIR
Hocam iyi günler dilerim.
Bu bahsettiğiniz ülkeler bir yana Türkiye bir yana. En basit örnek olarak bu saydığınız ülkelerin pek çoğu kendi motorlarını ve araçlarını üreten ülkeler. Elindeki aracın workshop kitabı ve şahsına ait garajı olan bir adam çok rahat motoru parçalayıp toplayabiliyor çünkü o kitaplarda kendi dilleri kullanılıyor. En ufak problemde bile en geç 2-3 gün içinde yedek parçayı hem daha ucuza hem de kolayca tedarik edebiliyorlar. Bizde bir conta değişimi bile dualar eşliğinde değişiyor ki arından kaçınılmaz olan arızalar silsilesi başlıyor ve bir bakıyorsunuz sanayiye ortak olmuşsunuz.
20 sene önce duvara astığı ustalık belgesine güvenerek 2010 model araca harala gürele girişiyorlar. 20 sene önceki teknoloji ile günümüz teknolojisi aynı mı, kendilerini güncel tutmak için ne yapıyorlar?
LPG yüzünden deforme olan supapların değiştirilmesi için kara kara düşünüyoruz hangi ustaya gidelim diye. Bu ülkelerdeki tüketiciler de rayına oturtulmuş hukuki reformlar sayesinde yaptırdıkları bu işlemler güvence altındadır ki bunu bilen tamirciler de işini ona göre yapar ve araç sahiplerinin de içleri bu yüzden ferahtır.
Uygun tadilatı yapacak usta elbette Türkiye de de var fakat bugün ben LPG taktırmaya karar verdiğimde acaba bulabilecek miyim? Forumlar bunun için var fakat siz iyi bir ustayı burada paylaşırsınız ve herkes oraya gittiğinde biriken işin yetişmesi için firma bünyesine katılan diğer ustalar da aynı kalitede olacaklar mı? Mümkün değil.
Kaliteli usta, teknik yetersizlik, işçilik ve malzeme ücretleri yüzünden ve ayrıca tüketici haklarının yeteri kadar korunamamasından dolayı fabrikada benzine göre ayarlanmış motoru mecburen benzinde kullanıyoruz ki daha sonra başımızın ağrımaması için. Ayrıca sıfır araca serviste yada başka bir yerde garantili LPG takılması başka bir olay, aracın doğuştan LPG' li üretilmesi başka bir olay. Bu ülkeler arasında seri üretime geçmiş ve Türkiye' de perakende satışı gerçekleştirilen LPG' yi bir araç var mı? Elektrikli ve hybrit araçlar bile var fakat bu şekilde LPG' li bir araç yok. Ekonomik olmasının yanında uzun motor ömrü vaadi ile satışa çıkartılan bir araç olsaydı sanırım herkes onu kullanırdı
Egzoz emisyonları ve çevre kirliliği konusunda kendi topraklarında sıkı yönetimler uygulasalar bile (özellikle ABD) global anlamda bu kadar hassas olduklarını düşünmüyorum. Santrallerin pek çoğunu kendi topraklarından sökerek Çin' e taşıdılar, 30 sene öncesine kadar pirinç yetiştirip kendi yağında kavrulup kırk kanaat geçinen Çin' in bazı bölgelerinde artık hava kirliliği yüzünden okullar tatil edilir duruma geldi. O adamlarda bırakın santral kuracak teknolojiyi, kibrit yapacak teknoloji yoktu. Sadece taşınan fabrikalarda üretilen ürünleri daha ucuz maliyetlerle kopyalayarak ve üzerine 1-2 şey ekleyerek kendi markalarını çıkartıyorlar.
Bizim 1984 yılında kurulan Vestel ve 1955 yılında kurulan Arçelik markalarına bakın bir de 1987 yılında kurulan Huawei ve 2010 yılında kurulan Xianomi markalarının ürettikleri ürünlere bakın, ne demek istediğim anlaşılır.
Çevre konusunda çok samimi olduklarını düşünmediğim bir nokta da, 1940 lı yıllardan beri elektrikli araba üretmek için gereken araştırmaların yapılmaması. Çünkü işin öteki ucunda petrol üreticileri var, petrol azalıyor demek yerine çevre bilinci ve doğanın korunması gibi tanımlamalarla halen petrol türevi yakıtlardan söz ediliyor. Azıcık ellerini cebe atıp içten yanmalı motorların yerine kullanılacak elektrikli kitler üretip yeni üretilen tüm araçları elektrikli yapsınlar ve teşviklerle bu motorlardan temelli kurtulalım. Zor değil fakat evet çok pahalı ve evet çok maliyetli bir iş fakat ilerde parasını vererek temizini alamayacağımız şimdikinden çok daha ölümcül boyutta zararlı bir atmosferimiz olacak.