bugün gelen bir mail ( siz bu konuda ne düşünüyorsunuz )

astracd_35

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
10 Tem 2007
Mesajlar
572
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
bu bir hikâye, ya da şehir efsanesi değil.Yaşanmış bir olayın kahramanından dinlediğim gerçek bir anı. İster
inanın, ister inanmayın cinsinden. Hele bir de son yıllarda satın
aldığınız lüks bir Mercedes sahibiyseniz bence bu yazıyı iki kere
okumanızda fayda var.
Günümüz zenginliğinin simge markası Mercedes otomobillerinin
sağlamlığını, dayanıklılığını bilmeyen yoktur.
Başbakan Tayip Erdoğan'ın Ankara'da bir hastane bahçesi içerisinde
yaşadığı rahatsızlığın ardından meydana gelen ve balyozlu kurtarma
operasyonu daha hafızalardaki yerini koruyor.
Aralarında babaları oldukça nüfuzlu kişiler olan, hatta bir bankanın
en üst düzey yöneticilerinden birinin de oğlunun bulunduğu dört genç,
geçtiğimiz yılın yaz ayında İstanbul Anadolu yakasından babalarının
yeni aldığı otomobille E-5 üzerinden Tekirdağ'a doğru yola çıkarlar.
Amacı olmayan bir gezintidir bu.
Dört arkadaş Silivri'yi de geçtikten sonra hava kararmaya başlayınca
uygun bir yerden geri dönmek isterler. Silivri'den 40-50 km sonra bir
sapaktan geri dönerler. Oto yoldan çıkan gençlerden biri
rahatsızlanır.
Otomobil yolun kenarına çekilir, arkadaşlarına temiz hava aldıran
gençler tarlaların kenarında bir süre yürüdükten sonra geri dönerler.
Arabayı kullanan genç, anahtarı düşürdüğünü fark ettiğinde arabanın
otomatik kilitlerinin kapıyı adeta bir kaleye çevirdiğini anlar.
Dört genç yürüdükleri yol kenarında girdikleri tarla çizileri arasında
Mercedes'in anahtarını aramaya başlar. Cep telefonlarının cılız
ışıkları ile yarım saatten fazla süren aramanın ardından anahtar
bulunmaz.
Bir çekiciye yükleyip arabayı Anadolu yakasına evin önüne getirmeyi
düşünürler önce, ama arabayı babasından izinsiz aldığını söyleyen genç
bunu kabul etmez. Babasının haberi olacağı ve kendisine kızacağı
endişesiyle iyice paniğe kapılır.
Gençlerden biri, cep telefonundan Mercedes'in İstanbul'daki
temsilcisine ulaşır. Kendini ve aracın yanında bulunan arkadaşlarını
tanıtır. Kendilerine bir servis aracı yollanmasını isteyen genç, bu
konuda olumsuz yanıt alır. Ama ısrarlı çıkış ve siyasi bir nüfuzun
varlığının hissettirilmesi kısa sürede sonuç verir.
Mercedes'in Türkiye ofisinde etkili bir isim, Silivri yakınlarında
gecenin karanlığında bir otomobilin etrafında dolaşan gençlere umut
olur.
Kendilerini arayan Mercedes yetkilisi önce gençlere kullandıkları
araçla ilgili bilinmesi gereken özel bilgiler sorar.
Aracın kime ait olduğu, plakası, araç sahibinin ev iş teli ve
adresleri gibi güvenlikle ilgili bir takım sorular yöneltilir.
Bu bilgilerin doğruluğunun teyit edilmesinin ardından, yönetici başka
bir telefonla Almanca görüşmelere başlar.
Mercedes yetkilisi, gençlerin en önemli müşterilerinden birinin oğlu
olduğunu telefonda konuştuğu kişiye anlatmaktadır.
Mercedes'teki telefon trafiği devam ederken gençler mahsur kaldıkları
köy yolunda eve dönüşte babalarına ne diyeceklerini düşünürken,
yetkili aracı kimin kullandığını sorar.
Otomobil sahibinin oğlu kendisinin kullandığını söyler.
-Şu anda bulunduğunuz yerden oturduğunuz ev ya da park edeceğiniz yere
ne kadar sürede ulaşabilirsiniz.
-2 saat 10 ya da 15 dakika içerisindeBu sırada Almanya'daki yetkili
Türkiye'de konuştuğu yöneticiye talimatları iletir.
-Sürücü otomobilin yanına gelsin.
Gençler zaten otomobilin yanındadır.
Beş on sanaye sonra önce otomobilin iç lambası kendiliğinden yanar.
Ardından Park lambaları, sonra motor çalışır. Ardından kapıların
kilidi açılır. Telefondan ikinci talimat gelir.
-Sürücü otomobile binsin.
Otomobili kullanan genç ve arkadaşları şaşkınlık içinde otomobile
biner. Direksiyonun kilitli olduğunu fark eder. Bu sorun da 30 saniye
sonra giderilir.
Telefondan son talimat gelir.
-Aracın en son park edildiği yere ulaşması için size 2 saat 20 dakika
izin verildi. Araç 2 saat 20 dakika sonra yeniden stop ettirilecek ve
kapıları kilitlenerek emniyet altına alınacak. Geçmiş olsun iyi
yolculuklar.Otomobilin sürücü koltuğuna oturan genç ve arkadaşları
şoke olmuş durumdadır. O köy yolundan keskin bir U dönüşü yaparak
istenilen süre içinde İstanbul'da Anadolu yakasındaki evin önüne
ulaşmayı başarırlar. Gençler sözü edilen saat ve dakikanın dolmasını
beklerler aracın yanında.
Araç motoru durdurulur ve kapılar kilitlenir.
Yedek anahtarın bile kullanımı iptal edilirken şirket araç sahibine
bir sonraki gün yeni anahtarını ulaştırır.
Bu olayı anlatan arkadaşım aracın içinde bulunanlardan biridir.
O yaşadıklarını anlatırken başta Susurluk kazası olmak üzere, bütün
Alman malı BMW ve Mercedes marka otomobillerin karıştığı olaylar ve
Türkiye'de çok tartışılan kazalar aklıma geldi.
Rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu, Bakan Adnan Kahveci ve Mustafa Taşar
gibi nice değerlerimizin birbiri ardına yollarda kaybettiğimizi
düşündüm. İçim sızladı.
Bakanlarımızın, milletvekillerimizin bindiği güvenlik açısından 'Kale'
olarak nitelendirilen son model lüks otomobillerin aslında tepemizde
dolaşıp duran bir uydunun kör bir frekansında yol aldığını düşündüm.
Parasını bastırıp satın aldığı otomobilin kontak anahtarının bir nevi
mülkiyet sembolü olduğu ülkemizde, binlerce lüks aracın asıl sahibinin
hâlâ üretici şirket olduğunu hissetmek içimi burktu.
Aynı araçlar uzaktan böylesine kontrol edilebiliyorsa, neden içindeki
konuşmalar dinlenmesin, ürettiği sattığı aracı kontrol edebilen güç,
içindeki kişilerin konuşmalarını dinlemeyecek kadar aptal olamaz diye
düşündüm ve ürperdim.

alıntıdır ...
 
ilginç.. insanın inanası gelmiyor ama gprs türü bir sistem varsa neden olmasın..
 
Teknik yönünü çok fazla bilmemekle beraber şu anda lüks araçlarda uydu takip sistemleri gibi özellikler var. Bu olayda mümkün gözüküyor. Ben uçakları (f 16) falan kontrol edebildiklerine inanıyordum hatta düşen her uçağımızda üreten ülkelerden şüphelenir ve kızardım lakin bunun otomobillerde olabileceği hiç aklıma gelmemişti. Belki standart modellerinde değilde böyle özel üretim olanlarında vardır, niye olmasın ki. Almanlar devlet işlerinde güvenlik gerekçesiyle microsoft bile kullanmıyorlar. Yeni bir pencere ve düşünce kapısı açıldı bana da.
 
arakadaşlar bence mümkündür çünkü her şey sonuçta araca bağlanacak olan bir alıcı merkezdede uydu desdekli bi vericiye bakar :good:
 
düşündürücü bir olay gerçekten!!! olabilir gibi ama emin değilim !
 
uydudan arabaların kilitlene bildiğini biliyorum mümkündür aslında cep telefonu sinyali ve uydu ile.
 
Tamamen uydurma. Bunu iki ay önce okumuştum. Madem bu kadar güvenliğe önem veriyorsun, kapıları güvenmediğin kişilere neden açıyorsun? O arabanın içine iki saatliğine giren bir yabancı neler yapmaz değil mi? Bir de bu teknolojiyle almanyadaki kişi en yakın servise mi ne nekadar zamanda gidebileceğini soruyor. Aaaaaaa! elinde o teknoloji varken sen bunu niye sorarsın be Alman?
 
Tamamen uydurma. Bunu iki ay önce okumuştum. Madem bu kadar güvenliğe önem veriyorsun, kapıları güvenmediğin kişilere neden açıyorsun? O arabanın içine iki saatliğine giren bir yabancı neler yapmaz değil mi? Bir de bu teknolojiyle almanyadaki kişi en yakın servise mi ne nekadar zamanda gidebileceğini soruyor. Aaaaaaa! elinde o teknoloji varken sen bunu niye sorarsın be Alman?

Arkadaşım bidaha oku tam olarak :D


Bence olabilir mümkündürde.. Zengin olursam ileride TVR alıcam kendime onlar da hiç bir elektronik sistem yok :D:D güvendeyiz..
 
Geri
Üst