Klasik araç ile eski model aracı birbirinden ayırmak gerek. Gerçek anlamdaki klasik araç çok farklı birşey. Herşeyi ile imal edildiği şekilde kalabilen araç klasik olarak değerlendirilir. Elektrik sistemi (6 veya 12 volt), müzik tesisatı, aksesuarları, motor aksamı, kaporta aksamı bire bir aynı olan araç klasik oarak değerlendirilir. Çeşitli tadilatlarla orjinaline sadık kalmadan yenilenen, yürür duruma getirilen her eski araç klasik olmaz, sadece eski model olarak anılır. Mümkün mertebe orjinaline sadık kalınarak toplanan klasik araçları korumak, devamlılığını sağlamak zordur. Diğer taraftan bazı parçaları gerçekten çok ucuz, nadir bulunan, tamir imkanı olmayan parçaları ise her arabada olduğu gibi pahalı. Burada çok çok ince bir konu/çizgi var; her eski aracı toplayanlara paralı gözü ile bakılıyor bu çok yanlış bir şey. (Benim araca alımı dahil harcadığım paraya jant teker alan veya müzik sistemi kuran arkadaşlar var) Hele hele bazı esnaf resmen keriz gözü ile bakıyor. Halbuki eski araç toplayanların bir kısmı bu işi sırf kendi duyguları ile yapıyor, ya küçükken böyle bir araç sahibi olmayı hayal etmişlerdir, ya benim gibi sahip oldukları, anıları ile büyüdüğü ilk araçlarının benzeri olması, ya da modeline şekline hayran oldukları bir araca hayat vermek amacıyla bu işi yapıyorlar. Bir kısım kişi de bu işi ticari amacla yapıyorlar. Gerçek anlamda bu araçlara servet harcanmıyor. Fiyatın şişmesinin en büyük nedeni art niyetli davranan bazı esnaflardan kaynaklanıyor. Her araç için aynı olan jant, tekerlek, akü ve elektrik malzemelerine ait fiyatlar bizlere gelince nedense artıyor.
Çok nostaljik olmasada Vectra B'yi çürüyene kadar kullanmak isterdim. Opel'in bugüne kadar çıkardığı en güzel araba Omega'dan sonra 
