Ben de klasik kasa Astra'mı 2011 Temmuz'da satın aldığımda hemen Ziebart'a gidip boya koruması yaptırmıştım. O esnada Ziebart'taki görevli bana "Aracınız sıfır. Boya koruma ile boyanızı güneşin, kuş pisliklerinin zararlı etkilerinden koruyabiliriz ama boyada oluşabilecek sürtünme kaynaklı çiziklere karşı en güzel koruma kaplamadır" demişti. Ne varki maliyeti (1.800TL) boya korumaya göre (430TL) daha yüksek olduğu için tercih etmemiştim.
Şimdi? Köpek gibi pişmanım!!! Temmuz 2011'den bu yana arabam güneş ışığından, kuş pisliklerinden, asit yağmurlarından hiç hasar görmedi. Boyası hala o günkü kadar parlak. Ne varki 7 farklı noktada boya hasarları var. Şereflinin biri "anahtarının ne kadar keskin olduğunu" arka tamponumda test etmiş. Bir gerzek ön sağ direkte muhtemelen bir ağacın dalını törpülemiş. Bir manyak ön tamponun ucunu muhtemelen park ederken çizmiş. bir başka manyak muhtemelen ticari olan aracının sarı rengini, ön tamponumun sol köşesine boylu boyunca bırakmış. Geri kalan yerler Diamond Gloss parlaklıkta :dil:. E ne anladık?
Eğer kaplama yaptırmış olsaydım, bu saydıklarımın çoğundan aracımı koruyabilmiş olacaktım. Gerçek anlamda boyaya bir zararı olur muydu bilemiyorum. Ziebart'ta kaplamanın hava geçirgenliğinin olduğunu ve alttaki boyanın nefes alabildiğini söylemişlerdi. Eğer öyleyse bir zararı olmayabilir. Yine de bir şekilde aracın boyasına yapışan bir şeyin nasıl olup da ona hiç zarar vermeden günün birinde ayrılabileceğini tasavvur edemiyorum.
Her halükarda bu riski alırdım. Aracım biraz daha yaşlansın. Düzeltebileceğim yerleri düzelteyim. akabinde kaplama yaptıracağım. Yalnız mat yerine parlak olanı tercih ederim. Hatta rengi hakim gri olan aracımın tavanını parlak siyah, diğer yerler parlak gri şeklinde kaplamak gibi bir fantezim var.