rifaz' Alıntı:
Şimdi bende de ilgi uyandırdı bu konu, iyi bir araştırma.O zaman biraz detay alalım.
1.Yakıtta hangi oranlarda tasarruf sağlıyor.
2.Güvenli mi?
3.Bor hidrolürü nereden nasıl temin edebiliyoruz.Fiyatı ne.
4.Araç üzerinde bir deposu mu var ne kadar borhidrolür (lt) ne kadar gidiyor.
5.Katalitik konvektör de bir değişiklik yapmak gerekiyor mu? Uzun vadede sisteme bir zarar veriyor mu?
6.Araç bor hidrolür sistemleri ile ilgili yetkili firma var mı? (varsa internet adresleri)
7.Varsa benim aklıma gelmeyen ama aktarabileceğiniz detaylar.
Eyvallah kardeş, yükü sabitlemek için bende de kancalı elastik iplerden var (taksicilerin kullandığından)
ben yolcuyu düşünerek yazmıştım. :good: Çünkü tahminimce 3. sırada emniyet kemeri standart değildir
1- Benim aracımda şehir içinde %20 civarı, dışında ise %30 civarı bi tasarruf sağlıyor. Ayrıca aracın performansı hissedilir şekilde artıyor. ara hızlanma performansı çok farkediyor.
2- Bor hidrolür ancak çok yüksek sıcaklıklarda hdrojeni salıyor (250 derece ve üstü) bu da sadece motor yanma odasında mümkün. Bor hidrolürün içinde bulunduğu rezervuar eğer 250 dereceye ulaşırsa zaten mahşer günü gelmiş demektir, bizler çoktaan cayır cayır yanmış oluruz. Bu yüzden güvenli. içine kibrit yakıp atsanda parlamıyor. Yani benzin depondan kork, borhidrolürden korkma
3- yaklaşık 2200 km kullanabildiğin Borhidrolür sıvısı 5lt oluyor, ve 5 lt lik bidonu 20 ytl ye satılıyor. Net maliyeti km başına 1 YKR tan az yani.
4- Aracın kaputunun altında bi deposu var, yaklaşık 2 lt Borhidrolür alıyor. Her 700-800 kmde bir açıp sıvıyı tamamlaman gerekiyor. Sıvı bitersede motora bi zararı yok, rezervuardan gelen temiz havayı çekiyor içine, onunda bi zararı yok, çünkü çok az miktarda alıyor. yani sıvı biterse bile yolda kalmazsın. Ya da en kötü ihtimal alacak bi yer bulamadıysan, çıkar borunun ucunu tıpasını tak emme manifoldunun. (ben öyle yaptım geçenlerde)
5- Yok, Kat la ilgili hiç bir şey değişmiyor. Aksine aracın CO2 emisyonu ve kükürt değerleri düştüğünden KAT ın görevi kolaylaşıyor. Bende bi arıza çıkarmadı, çıkanı da duymadım.
6- Bu işi ben patenti elinde bulunduran Mercan Otomotive yaptırdım.
www.mercanotomotiv.com adresinde telefonu ve bayileri falan vardır sanırım. Merkezleri izmirde olduğundan benim bayi aramama gerek kalmadı.
7- Bu sistemle ilgili olarak çokfazla şey söylendi. BUnların çoğuda olumsuz şeyler. Hatta öyleki, bazen kendime "ben rüyadamıyım, aracım aslında aynı yakıyorda ben kendimi mi kandırıyorum" diye sorduğum oldu. Çünkü bu "Borla çalışan araba" konusu, bilimsel bir konudan uzaklaştırılıp daha çok geyik hale getirildi. ve en kötüsü bir çok kişi şöyle düşünüyor: Dünyada tek akıllı bizmiyiz, Borla araba gitse bizden önce amerika bunu bulur diyorlar. Oysa düşünemedikleri nokta şu: Amerika olsun Avrupa olsun hepsi bunu buldu ve bu konuyla ilgili denemeleri yapılmış araçlar var. Ve bu potansiyelden korktukları için TR de ne zaman Bor la çalışan araba konusu olsa bunu sabote ediyorlar.
Bunu daha net şöyle örnekleyebiliriz:
Amerika petrol zengini olduğundan az yaksın diye bi dertleri yok, o yüzden km de 25 lt yakan aile arabaları yapıyorlar. Japonya kullandığı her lt petrol için dışarda birilierine yalvarmak zorunda, o yüzden aslanlar gibi elektrikli arabalar üretiyorlar, ve hatta bu araçları (toyota prius başta) Amerika da bile satıyor. Avrupa ise tam ortada, kendi petrol kaynağı var ama yeterli değil. Stoklarıyla yetinmek için az yakan araçlar yapıyor, bu konuda en güzel örnek VW nin yaptığı 100 kmde 1 lt diesel yakan Puro şeklindeki prototip aracı.
Türkiye ninde (eğer bağımsız bir devletse) elindeki rezervler doğrultusunda Bor la çalışan arabayı yapıp hayata geçirmesi gerekir. Ancak dışardan sürekli olarak yapılan müdaheleler bu konuda özgür davranmamızı engelliyor.
Umarım yararlı olmuştur
