barış sorunca bende biraz teknik bilgi vereyim dedim. ancak mümkün olduğu kadar sade yazmaya çalışacağım için detay teknikleri atlayabilirim.
kışın arabaların fazla yakmasını sağlayan ilk faktör yağın vizkositesinin yükselmesi (kısaca sertleşmesi) diyelim. motor ısınıpda yağı ısıtana kadar motora ek yük binmesi yakıtı arttırır.
aynı zamanda bu yağ, şanzıman ve diferansiyelde ise ısınması yaza göre 2-3 kat artacağı için motora ek yük biner. ayrıca bu şanzıman ve diferansiyel yağları, dışardaki havanın soğukluğu yüzünden, yazın çalıştığı ısıya gelemiyecek ve vizkositesi yaza göre yüksek kalacaktır.
ikinci faktörümüz motor ısısı, bildiğiniz üzere motor, 60 derecenin üstünde sağlıklı bir yanma ve çalışma sağlar. ama kışın bu noktaya gelmesi yaza göre 2 kat daha zaman gerektirir. sağlıksız yanma nedeniyle yakıt verimsiz ve tam yanmadığı için motor tam performans veremez. bu konuda nasıl diye sorumayın, kimya işine sokmayın. zaten pek hatırlamıyorum. bide lisede kimyada hep boş kağıt verip çıktım. "heee" diyin geçin. yinede hee diyip geçmeyen kıl arkadaşlar çıkarsa diye şöle yazayım "turboda oksijen molekülleri ısınıp kararsızlaşıyorya, işte onu intercooler ile 60 dereceye soğutuyoruz ya. işte bunun tersindede moleküllere bişiler oluyo)
aslında ilk maddede olması gereken ama ayrıca söylemek istediğim bir konuda kalorüfer, bu alet her ne kadar bizim için olsada giren -atıyorum- 60 derecelik ısıyı, çıkarken 20 dereceye düşürdüğünden motorun ısınmaya çalışan suyuna soğuk su katıyoruz. buda geç ısınmasına yol açıyor.
bir faktörde farlardan geliyor, bilirsiniz araç üzerindeki her elektrikle çalışan parça şarz dinamosu üzerine yük bindirir, buda motora ek yük getirir. her ne kadar yazın aynı yük binsede kışın farkı, havanın erken kararması nedeniyle farların erken açılması ve arka cam rezistansının çektiği insafsız elektriktir.
birde kışın aracı daha yavaş süreriz.
otomatik şanzımanın ısınması yaza göre 3-5 kat arasıdır.
NE YAPMALIYIZ
motoru olduğu yerde ısıtmak yerine yavaşca ilerleyerek (devirlendirmeden) şanzıman ve difransiyel yağınıda ısıtmalıyız. ilk çalıştırmadan 10-20 saniye sonra haraket edebilirsiniz.
kalorüferi, çok gerekli değil ise motor 90 dereceye gelince açmalıyız (yada motor ısınana kadar sıcak-soğuk ayarını soğukda tutun) ancak verdiği konfor-yaktığı yakıt açısından ekonomi yapmasanızda olur.
hızdan dolayı motora vuran rüzgardan motoru izole edebilirsiniz. panjura konulacak gazete motorun ısısını muhafaza etmesini sağlayacaktır. karizmasını düşünenler gazeteyi iç tarafa koyabilir ancak radyatörü kapatmayın.
arka cam rezistansının bozuk olduğunu düşünün ve bezle silin.
kış mevsimine ve ÖZELLİKLE ilinizin sıcaklığına göre uygun yağ seçin. 10-40 kullananlar 0-40 seçebilir (antalyadakiler için gerek yok). tabi ki yağ değişim km.niz geldiyse. bu maddeyi pek uygulayan yok. bunun yerine kaydırıcılığı arttırıcak SENTETİK bi yağ katkısı kullanabilirsiniz. isteyen varsa bana sölesin. toptancısı arkadaşım. sakın madensel katkı kullanmayın.
aklıma gelenler bunlar ancak belirtmek istediğim fakat bazılarına şaşırtıcı gelebilecek birşey daha var. tarafımca düşünülmüş olup tavsiye niteliğinde değildir. ama lpg ciler tarafından iyi olur dedikleri bir olaydır.
LPG İÇİN ÖZEL
LPG li araçların regülatörünü, sıcak su hortumlarını ve enjektörlere giden gaz hortumlarını "dışı yanmaz kağıt kaplı - içi izocamlı" olan malzemeler ile kaplamaları. böylelikle ısı kaybı yaşanmadan gaz buhar olarak motora gidicektir. kaplamanın usta onayında yapılması gerekmektedir.
yazın 60-70 lerde olan regülatör sıcaklığı, kışın 35 lere kadar düşmekde, gidildikçe içeri giren hava ısınmasını engellemektedir. biliyorsunuz ki LPG buharlaşmak için ısıya ihtiyaç duyar. eğer buharlaşmadan motora giderse fazla yakar
benden şimdilik bu kadar. aranızdan biri konu açıp forumda yayımlayabilir. kaynak göstermeyebilir. hatta kendine maledebilir. ama bir şartım var. aşağıdaki cümleyi eklemek mecburiyetindeler.
"bu yazı sadece otomatik araçlar için geçerlidir. manuellerde işe yaramaz."