Trafikde kavga etmeyin..

Teşekkür ederim iyi dilekleriniz için. Gerçekten ben çok pişman oldum tartıştigima. Pismanligim dikiz aynasindan arka koltuga baktigimda hicbirseyden habersiz melek gibi uyumaya devam eden kizim icin oldu. Kendime hala cok cok kiziyorum. Oyuzden kimse bu hatayi yapmasin. Inmeyin arkadaslar arabadan dovebilceginiz biri bile olsa %100 haklida olsaniz hicbirsey eve yarim saat erken gitmekden daha onemli degil..

Komsumada gecen sene trafikte yine yol kavgasi ile el kol hareketi yaparak tartismislar arabadan inmeden devam etmisler. Arkadasim is yerin otoparkina aracı park ederken adam takip etmis levye ile arka cami patlatmis camdan iceride bi kac tane vurmus ve kacmis. Arkadasim hersey bi anda oldu anlayamadim kimin vurduğunu bile gormedim dedi. Kameralardan bakip teshis etmis ve 2 yıldır mahkemeleri suruyor..

Sakin olalim arkadaslar gercekden ciddi bir mesela bu. Kimisi icin aile kavrami hayat kavrami cok degersiz olabiliyor adam gözünü kirpmadan seni harcayabiliyor. Eve yarim saat gec gidelim ama gidebilelim. Sevgi ve saygilar iyi forumlar..
 
............... insanların yaşam standartı (nufus, trafik çevre) ve eğitim artmadıkça bu sorunlar düzelmez.

Bu yoruma asla katılmıyorum, içimizde yaşam standartı yüksek, iyi bir tahsil almış nice trafik magandası var. Daha bugün denk geldim, 4 şeritli yolda (2 gidiş 2 geliş şeklinde) adam ikinci şeritte durmuş kaldırımda bekleyen birisiyle konuşuyordu, arkasından korna çalanlara da el kol hareketi yapıyordu. Tipine baktım hiçte öyle cahil cüheyla birisine benzemiyordu. Son model pahalı araç sahipleri (elit tabaka denilenler) araçlarını istedikleri yere park etmek için "sen benim kim olduğumu biliyormusun?" diyerek görevlilerle tartışmıyor mu?

bu insanların yüzdesi o kadar fazla ki denk gelmemek mümkün değil memlekette. benim karşımda iki araç sahibi kavga etti biri gidip arabasından "balta" evet balta çıkarttı, olayı izleyemedim ama durum bu, sinirlendik mi hemen hapsi boylayacak kadar gözümüz dönüyor.

Bir kaç sene evvel kaldırımda yürüyen genç bir kıza pala ile saldıran magandaya ne yapıldı? Adam tutuklanmadı bile. Üç paralık, gözünü kan bürümüş caniler bu tür mahkeme kararlarına şahit olduktan sonra boş dururlar mı? Memleketi yönetenler neden yasalarda gerekli değişiklikleri yapmıyorlar? Üfürükten sebeplerle "vay devlet büyüğümüze hakaret edersin ha" diyerek adamları içeri atan savcılar neden bu canilerin tutuksuz yargılanmasına izin veriyorlar? Arkadaşımızın başına gelen olay bir savcının başına gelseydi o şahıs şu an parmaklıklar arkasında olmaz mıydı?

...............
Sakin olalim arkadaslar gercekden ciddi bir mesela bu. Kimisi icin aile kavrami hayat kavrami cok degersiz olabiliyor adam gözünü kirpmadan seni harcayabiliyor. Eve yarim saat gec gidelim ama gidebilelim. Sevgi ve saygilar iyi forumlar..

Geçmiş olsun kardeşim. Memleketin nasıl yönetildiği ortada. Hayattan hiç bir beklentisi olmayan, kendisinden başka hiç kimseye bir faydası dokunmayan yani haybeye yaşayanlar için ülkemiz resmen cennet oldu. Vur, kır, dök neden yaptın diyen yok, herkesin yaptığı yanına kar kalıyor, ülkemizde her alanda insan hayatına verilen önem "0", resmen tesadüfen yaşıyoruz, işte o nedenle insanlar AB ülkelerine gitmek için can atıyorlar ya. Allah hepimizin yardımcısı olsun.
 
Geçmiş olsun kardeşim. Memleketin nasıl yönetildiği ortada. Hayattan hiç bir beklentisi olmayan, kendisinden başka hiç kimseye bir faydası dokunmayan yani haybeye yaşayanlar için ülkemiz resmen cennet oldu. Vur, kır, dök neden yaptın diyen yok, herkesin yaptığı yanına kar kalıyor, ülkemizde her alanda insan hayatına verilen önem "0", resmen tesadüfen yaşıyoruz, işte o nedenle insanlar AB ülkelerine gitmek için can atıyorlar ya. Allah hepimizin yardımcısı olsun.

Cok tesekkur ederim abi iste bi sinirle hata yaptık yukarda bi arkadasin dedigi gibi yine insafli adammis bir ölüm tehditi ile yirttik. Soylediklerinede aynen katiliyorum sokaklar tehlikeli. Guvenlik gucleri sadece terore odaklanmis. Gecen evin karsisindaki parkta gencler kopek dovusturup icki iciyodular polise haber verdik polis yuzlerinde maske olup olmadigini sordu ve bakmayada gelmediler :)
 
sayın editör evet bencede dediğiniz doğru sonuçta üniversiteli olmak adam olmaya yetmiyor zaten yazdım eğitimden kastım nezaket hoşgörü ahlak konusundaki insanları bilinciydi. yoksa üniversite okuyup kaçak yasadışı işler yapanlar hatta cezaevlerine düşenler bile var malesef ama yinede okul okuyan insanlar arttıkça insanların suç işleme ihtimallerinin azaldığını düşünmekteyim okunan okul insana yön veriyor iş güç sahibi yapabiliyor bu sayede yanlış yollara sapılmasını engelleyebiliyor.. konu dışına çıktım biraz ama idare edin:)
 
Son düzenleme:
Bu işin yaşam standardı ile alakası yok. Yaşam standardı düşük olan adam Şahin' e biner, yüksek olan adam Audi' ye biner. Birisinin sırtındaki ceket 100 lira bile değildir, ötekisinin ceketinin parası ile aylarca karnını doyurursun. Birisinin aracı LPG' lidir, birisinin aracı kilometrede 1 lira yakar. İş cüzdanda yada diplomada değil kafanın içinde bitiyor.

Kimse kusura bakmasın. Bizim memleketimizde insanlık namına hiç bir şey yok. İnsan kendi ülkesinin kendi insanından tiksinir mi? Ben gözümün gördüğü insanlardan istisnasız hepsinden tiksiniyorum artık. Burada bilimsel, dini yada siyasi bir konu tartışsak ben dahil herkes konuya doğru yanlış yada kel alaka demeden yazarız ve sayfalarca uzar gider. Sonunda, ya ortak bir noktada buluşabiliriz ya da kavga ederiz bilemem fakat illaki yazarız çizeriz çünkü konu ne olursa olsun bilgili bir insan olmak için aktif olarak yarış halindeyiz. Neden bunları söylüyorum?

Bu sefer de duran aracımın kapısına vurup kaçmışlar. Ben gelene kadar aracın başında beklemek, acelesi varsa da bir numara bırakmak bu kadar mı zor? Hepimiz insanız kimse isteyerek hata ya da kaza yapmaz. Her şey olabilir, hayatın kendisi bu. Olan olduysa artık yapacak bir şey yok ancak insan olarak bunu en azından manevi olarak telafi edebilmekten mahrum, kısaca dilenecek bir özrü bile esirgeyecek kadar bencil insanlar var bu topraklarda.

Bu benim başıma ilk defa gelmedi. 2 defa aracı çizdiler 3 defa da vurup kaçtılar ancak alınan en ağır hasar bu sonuncusu oldu. Ben ne kadar iyi bakarsam bakayım birileri gelip vuruyor yada kasıtlı çiziyor. Çizenleri geçtim. Onların yapmış olduğu bu davranışlar, şerefsiz olduklarını mal mülk düşmanı olduklarını, kıskanç köpekler olduklarını tartışmaya kapalı hale getiriyor. Peki vurup kaçanlara ne demeli? Hastan olabilir, acelen olabilir, yetişmen gereken bir yere geç kalmış olabilirsin fakat bir araca vurulduysa bir numara bırakmak da vuranın insaniyet namına kendi sorumluluğundadır. Çocuğunu yada eşini hastaneye yetiştirirken kaza yapabilir, olabilir. Ben kimsenin yakasına niye vuruyorsun diye yapışacak halim yok. Sadece, madem bir kaza yapıyorsun tamir masraflarını boş ver benden bunun için en azından bir özür dilensin.

Özetle, benim için artık bardak oldu taştı. Ben, yeşilde hareket etmeyen sürücüye, bakmadan yola atlayan yayaya, bakmadan sağa sola kıranlar gibi şeylere korna çalıp kavgaya tutuşacak birisi değilim, uyarı yapacaksam da en fazla 1-2 sellektör yaparım o kadar.

Ancak, dediğim gibi ben de artık bu memleketin diğer vatandaşlarına benzeyerek ortama adapte olup hareket edeceğim. Sanki dört dörtlük sürücüyüm gibi en ufak hatada karşımdakine kadın erkek demeden el kol korna ne varsa yapacağım. Baktım arabaya çok yakın park etti, gerekirse araçtan inip üzerilerine yürüyeceğim. İlerde başım belaya falan girerse ben fi tarihinde önceden haber vermiştim diyerek bu son yazımı okutacağım ona. Plakam 06 ZK 017, aracım gri Corsa. ismim de Muzaffer KOÇAK. Ankara' da Konya, Samsun ve Eskişehir yollarında, Çevre Yolu, Malazgirt Anadolu ve Çetinemeç Bulvarları olmak üzere saydığım bu yollarda haftanın en az 3-4 günü görebilirsiniz. El yumruğu yemeyen kendininkini balyoz sanarmış diyebilirsiniz, doğrudur. Ekipmanlı profesyonel dalgıcım, dalgıçlıkta olduğu gibi profesyonel minder güreşçisiyim ve vücut geliştirme ile falan uğraştım. Hobi ve kendi sağlığım için yaptığım bu sporları insanlara karşı kullanacağım aklımın ucundan geçmezdi ancak işin rengi benim için artık değişti. Arabada 2-3 kişi olanlar sayıca üstünlüklerine, sopasına levyesine falan çok güvenmesin. Diplomasız okumamış cahil birisi de değil, makine mühendisiyim.

Dediğim gibi, bir gün haberlerde mobese kameraları Ankara' da ki feci dayağı bu şekilde görüntüledi gibi gibi bir haber dinlerseniz, gözaltına alınan şüpheli M.K ise ve görüntülerde de bir Corsa varsa bilin ki o benim. Çıldırdım da mı bu kadar yazıyorum, kesinlikle çıldırmadım. Bu memlekette adet bunu gerektiriyormuş, ben yeni anladım.
 
Eğitim arkadaşımızın de belirttiği gibi bir bütündür. Okul, aile, toplum, meslek grupları da eğitimin parçalarını oluşturur, bu parçaları bünyede toplamak, onları uygulamak kişilerin elindedir. Her kesimdeki insanlara hırsızlık kötüdür denir ama gene de yapılır değil mi? Birisi senin paranı çalar, diğeri devletin mesaisinden çalar. Toplumumuzun bakış açısına göre mesaiye geç başlayan eğitimli-donanımlı bir memur olamaz ama gariban müstahdem olabilir veya karakola çekilen 2-3 şüpheliden en çok göze batan kesim gariban gurubudur. Dikkat ederseniz her hangi bir makama çıktığınızda oranın yetkilisi garibana sen der, dakikalarca ayakta bekletir ama karizması yerinde olanlara siz der, yer gösterir çay kahve ısmarlar. Hangisinin yasalara daha saygılı olduğunu tartışmaz. Benim vurgulamak istediğim bu.
Mesela aşağıdaki resimdekilerin bir çok artıları var ama kurallara saygısı yok (benim görüşüme göre).
 

Ekli dosyalar

  • protokol ayıları.webp
    protokol ayıları.webp
    43.7 KB · Görüntüleme: 15
.................
Dediğim gibi, bir gün haberlerde mobese kameraları Ankara' da ki feci dayağı bu şekilde görüntüledi gibi gibi bir haber dinlerseniz, gözaltına alınan şüpheli M.K ise ve görüntülerde de bir Corsa varsa bilin ki o benim. Çıldırdım da mı bu kadar yazıyorum, kesinlikle çıldırmadım. Bu memlekette adet bunu gerektiriyormuş, ben yeni anladım.
Muzaffer içimizdeki gizli İrlanda'lı gibisin, boş ver, sen onlara uyma. Ülkede yaşayan o kadar çok yabani-zorba var ki onları topluma kazandırmaya ne senin ne de benim ömrüm yeter. :(

Son 10 yıldır İzmir'de yaşıyorum, 45 senede Ankara'da yaşadım, sık sık da gidiyorum. Bir zamanlar örnek gösterdiğim Ankara'yı artık tanıyamıyorum. Son tespitlerime göre Ankara artık bir acayip şehir olmuş, sanki hızla geriye gidiyor. Parklar havuzlar yapmakla, oralara çiçekler ekmekle, devasa devlet binaları dikmekle, şehrin yüksek yerlerine teleferikler kurmakla dünya başkenti olunmuyor. İnat edip gece gündüz çalışarak üç günde bulvar yapanlar neden 10 yıldır İskitler caddesini trafiğe açamıyorlar?
 
''Memleket'' deyip de diğer şehirlerin hakkını yemeyelim.

Samimiyetimle söylüyorum o şehirlerde (Bilhassa ist - Ank. ) nasıl yaşıyorsunuz anlayamıyorum.

Elbette zaruri durumları anlıyorum ama çıkıp gitme imkanı varken insan neden İstanbul'da yaşar? Ciddi ciddi soruyorum bunu?

Yalnızca trafik değil, genel manada düşündüğümde daha da karmaşık buluyorum İstanbul ve Ankara'da yaşamayı.

Bu ülkede (Allah bozmasın) gerçekten sakin kalabilmiş yaşanılası coğrafyalar var.

Ne bileyim bir Karadeniz'in, bir Akdeniz'in çok yaşanılası huzur dolu köşeleri varken mecburiyeti olmayan bir insan neden artık saat fark etmeksizin sokağa çıkmanın bile tehlikeli olduğu İstanbul'da diretir ki?
 
Muzaffer içimizdeki gizli İrlanda'lı gibisin, boş ver, sen onlara uyma. Ülkede yaşayan o kadar çok yabani-zorba var ki onları topluma kazandırmaya ne senin ne de benim ömrüm yeter. :(

Son 10 yıldır İzmir'de yaşıyorum, 45 senede Ankara'da yaşadım, sık sık da gidiyorum. Bir zamanlar örnek gösterdiğim Ankara'yı artık tanıyamıyorum. Son tespitlerime göre Ankara artık bir acayip şehir olmuş, sanki hızla geriye gidiyor. Parklar havuzlar yapmakla, oralara çiçekler ekmekle, devasa devlet binaları dikmekle, şehrin yüksek yerlerine teleferikler kurmakla dünya başkenti olunmuyor. İnat edip gece gündüz çalışarak üç günde bulvar yapanlar neden 10 yıldır İskitler caddesini trafiğe açamıyorlar?

Abi ben yalnız olduğumu düşünmüyorum, illaki benim düşünceme kıyısından da olsa katılan insanlar vardır. Amacım insanları tek tek topluma kazandırmaktan öte, kendimi rahatlatmak. Elin döl israfları gelip benim arabama vurup kaçıyor burada sinir stres sahibi olan kişi ben oluyorum. Bundan sonra en ufak hatada el kol hareketi yapacağım, yürek yemişi varsa hodri meydan :rakir:

''Memleket'' deyip de diğer şehirlerin hakkını yemeyelim.

Samimiyetimle söylüyorum o şehirlerde (Bilhassa ist - Ank. ) nasıl yaşıyorsunuz anlayamıyorum.

Elbette zaruri durumları anlıyorum ama çıkıp gitme imkanı varken insan neden İstanbul'da yaşar? Ciddi ciddi soruyorum bunu?

Yalnızca trafik değil, genel manada düşündüğümde daha da karmaşık buluyorum İstanbul ve Ankara'da yaşamayı.

Bu ülkede (Allah bozmasın) gerçekten sakin kalabilmiş yaşanılası coğrafyalar var.

Ne bileyim bir Karadeniz'in, bir Akdeniz'in çok yaşanılası huzur dolu köşeleri varken mecburiyeti olmayan bir insan neden artık saat fark etmeksizin sokağa çıkmanın bile tehlikeli olduğu İstanbul'da diretir ki?

İstanbul, Ankara, İzmir, Isparta, Trabzon, Balıkesir, Erzurum, Antalya gibi pek çok şehirde bulundum, gördüm, tanıyacak kadar da yaşadım. Objektif olarak şunu çok rahat söyleyebilirim ki Ankara içlerinde kalabalık olmasına rağmen en düzenli şehir idi. İstanbul ise dediğiniz gibi 7/24 kaos ortamında olan bir şehir. Son 12-13 sene gibi çok kısa bir sürede en batısından en doğusuna kadar bu toplumun içinde sonradan gözü açılan sözde müslüman kesimler türedi. Bu işin 2 sorumlusu var, birincisi devlet büyükleri ikincisi teknoloji. Toplum içinde nasıl yaşanacağı hakkında en ufak bir fikri olmayan adamların sırf para ve daha iyi hayat şartları için köylerden çıkıp şehirlerde yaşamasına karşıyım.

Gözümle gördüğüm örnekler var. Adam tarlada çalışırken üniversite kazanmış, ders saatleri namaz saatine geliyor diye hocayı rektöre şikayet eden mi ararsınız, yürümek istemediği kısmen uzak olan bir mescit yerine fakültenin yanına yeni mescit yapılsın diye imza toplayanları mı ararsınız. Şehir hayatına adapte olmak yerine ben niye hayatımı 5-10 kişi için tekrardan gözden geçireyim ki, benim günahım ne?

Başka bir örnek, adam apartman dairesinde yaşıyor. Balkona çamaşır asıyor, balkondan sofra bezi silkeliyor, apartman içine ayakkabı bırakıyor. Apartmanda hakkı ile yaşayan hiç kimsenin hoş göreceği şeyler değil bunlar.

Son bir örnek, şekil olarak trafikte müslüman olduğunu göstermeye çalışan bazı sürücüler var. Arabasına osmanlı turası yapıştıran, cennet cehennem yada peygamberler ile ilgili yazılar yapıştıran yada rabia işareti koyanlar falan. Alkol, zina ve domuz etinin haram olduğu yazılı kaynaklarda belirtildiği için adam bunları yapmıyor fakat trafikte makas atmanın da kul hakkına girdiğini ve her günahın affedilip sadece kul hakkının affedilmeyeceğini idrak edemeyecek kadar cahil, bağnaz, yobaz ve pis insanlar bu memleketin her yerinde var malesef. Ben öyle ahım şahım bir müslüman değilim hatta değilim. İnançlarım bazı noktalarda zayıftır ama bu toplumda Allah korkusu olmadığını söyleyebilirim, benim başımdan 3 vurup kaçma olayı geçti, Allah korkusu olan adam kaçmaz helallik isterdi. Ben o yüzden sanmıyorum ki Ordu' da arabaya vuran herkesin bir numara bıraktığını yada mağdurun gelmesini beklediğini. Bu sebeple bu memleketin her metrekaresinin gönül rahatlığı ile bahsettiğim şekilde batağa saplandığından bahsedebilirim.

Benim derdim tam olarak bu insanlarla. Adım gibi biliyorum ki benim arabaya dokunduranlar tekel bayisinde alkol var diye yada migros domuz eti satıyor diye alışveriş yapmaya karşıdır, cuma namazına gitmeyeni ayıplayıp ramazanda oruç tutmayana sataşacak, kendi karısına kızına laf geldiğinde namus meselesine getirip başkasının karısına kızına aynısını yapmaktan geri kalmayan tiplerdir. Ağızdan islamiyet, müslümanlık, kitap, şeriat lafı düşürmeyenleri inceleyin, zina da bu insanların altından çıkar rüşvet de bu insanların altından çıkar, her naneyi bu insanlar yer. Benim arabaya da bu tipte insanların dokundurduğuna adım gibi eminim, o yüzden benim rahat ve huzur içinde yaşayacağım yerde mümkünse hiç müslüman olmasın, varsa da azınlıkta olsunlar ki sesleri çıkamasın, seslerinin çıkabildiği her yere bakın memleketin son 12-13 yılda ne halden ne hale dönüştüğünü görebilirsiniz.
 
............Arabasına osmanlı turası yapıştıran, cennet cehennem yada peygamberler ile ilgili yazılar yapıştıran yada rabia işareti koyanlar falan...............

.............. Ağızdan islamiyet, müslümanlık, kitap, şeriat lafı düşürmeyenleri inceleyin, zina da bu insanların altından çıkar rüşvet de bu insanların altından çıkar, her naneyi bu insanlar yer. ........

* Son zamanlarda arka cama Osmanlı tuğrası yapıştırmak moda oldu. Adamın arabasında tuğra veya dediğin şeyler yazıyor ama nedense arabadan da bangır bangır yabancı müzik sesi geliyor. Ben bu tipleri görünce gülme krizine giriyorum.

* Böyle bir tanıdığım var. Adamın torun torbası fazla. Yazın deniz kenarındaki yazlığında hepsi bir araya gelince eve sığmıyorlardı. O da kış sezonunda, el ayak çekildiğinde yazlığına kaçak kat çıktı, arka sıradakilerin bütün deniz manzarasının içine etti. Dolayısı ile komşuları da adamı mahkemeye verdi, doğal olarak mahkemeyi kaybetti, adamını buldu belediyeye para cezası ödeyip işin içinden sıyrıldı. Mağdur olan, evleri değer kaybedenler başkası, parayı çukkalayan ise belediye oldu. Adam bir kat kazandı ama komşuları tarafından istenmeyen adam ilan edildi. Başı dara düştüğünde hangi yüzle komşusundan yardım isteyecek? Devlet bu tür yasa dışı şeylere üç kuruş uğruna izin verdiği sürece ülkede yaşam her geçen gün daha da çekilmez hale geliyor. :mad:
 
Geri
Üst