Muzaffer içimizdeki gizli İrlanda'lı gibisin, boş ver, sen onlara uyma. Ülkede yaşayan o kadar çok yabani-zorba var ki onları topluma kazandırmaya ne senin ne de benim ömrüm yeter.
Son 10 yıldır İzmir'de yaşıyorum, 45 senede Ankara'da yaşadım, sık sık da gidiyorum. Bir zamanlar örnek gösterdiğim Ankara'yı artık tanıyamıyorum. Son tespitlerime göre Ankara artık bir acayip şehir olmuş, sanki hızla geriye gidiyor. Parklar havuzlar yapmakla, oralara çiçekler ekmekle, devasa devlet binaları dikmekle, şehrin yüksek yerlerine teleferikler kurmakla dünya başkenti olunmuyor. İnat edip gece gündüz çalışarak üç günde bulvar yapanlar neden 10 yıldır İskitler caddesini trafiğe açamıyorlar?
Abi ben yalnız olduğumu düşünmüyorum, illaki benim düşünceme kıyısından da olsa katılan insanlar vardır. Amacım insanları tek tek topluma kazandırmaktan öte, kendimi rahatlatmak. Elin döl israfları gelip benim arabama vurup kaçıyor burada sinir stres sahibi olan kişi ben oluyorum. Bundan sonra en ufak hatada el kol hareketi yapacağım, yürek yemişi varsa hodri meydan :rakir:
''Memleket'' deyip de diğer şehirlerin hakkını yemeyelim.
Samimiyetimle söylüyorum o şehirlerde (Bilhassa ist - Ank. ) nasıl yaşıyorsunuz anlayamıyorum.
Elbette zaruri durumları anlıyorum ama çıkıp gitme imkanı varken insan neden İstanbul'da yaşar? Ciddi ciddi soruyorum bunu?
Yalnızca trafik değil, genel manada düşündüğümde daha da karmaşık buluyorum İstanbul ve Ankara'da yaşamayı.
Bu ülkede (Allah bozmasın) gerçekten sakin kalabilmiş yaşanılası coğrafyalar var.
Ne bileyim bir Karadeniz'in, bir Akdeniz'in çok yaşanılası huzur dolu köşeleri varken mecburiyeti olmayan bir insan neden artık saat fark etmeksizin sokağa çıkmanın bile tehlikeli olduğu İstanbul'da diretir ki?
İstanbul, Ankara, İzmir, Isparta, Trabzon, Balıkesir, Erzurum, Antalya gibi pek çok şehirde bulundum, gördüm, tanıyacak kadar da yaşadım. Objektif olarak şunu çok rahat söyleyebilirim ki Ankara içlerinde kalabalık olmasına rağmen en düzenli şehir
idi. İstanbul ise dediğiniz gibi 7/24 kaos ortamında olan bir şehir. Son 12-13 sene gibi çok kısa bir sürede en batısından en doğusuna kadar bu toplumun içinde sonradan gözü açılan sözde müslüman kesimler türedi. Bu işin 2 sorumlusu var, birincisi devlet büyükleri ikincisi teknoloji. Toplum içinde nasıl yaşanacağı hakkında en ufak bir fikri olmayan adamların sırf para ve daha iyi hayat şartları için köylerden çıkıp şehirlerde yaşamasına karşıyım.
Gözümle gördüğüm örnekler var. Adam tarlada çalışırken üniversite kazanmış, ders saatleri namaz saatine geliyor diye hocayı rektöre şikayet eden mi ararsınız, yürümek istemediği kısmen uzak olan bir mescit yerine fakültenin yanına yeni mescit yapılsın diye imza toplayanları mı ararsınız. Şehir hayatına adapte olmak yerine ben niye hayatımı 5-10 kişi için tekrardan gözden geçireyim ki, benim günahım ne?
Başka bir örnek, adam apartman dairesinde yaşıyor. Balkona çamaşır asıyor, balkondan sofra bezi silkeliyor, apartman içine ayakkabı bırakıyor. Apartmanda hakkı ile yaşayan hiç kimsenin hoş göreceği şeyler değil bunlar.
Son bir örnek, şekil olarak trafikte müslüman olduğunu göstermeye çalışan bazı sürücüler var. Arabasına osmanlı turası yapıştıran, cennet cehennem yada peygamberler ile ilgili yazılar yapıştıran yada rabia işareti koyanlar falan. Alkol, zina ve domuz etinin haram olduğu yazılı kaynaklarda belirtildiği için adam bunları yapmıyor fakat trafikte makas atmanın da kul hakkına girdiğini ve her günahın affedilip sadece kul hakkının affedilmeyeceğini idrak edemeyecek kadar cahil, bağnaz, yobaz ve pis insanlar bu memleketin her yerinde var malesef. Ben öyle ahım şahım bir müslüman değilim hatta değilim. İnançlarım bazı noktalarda zayıftır ama bu toplumda Allah korkusu olmadığını söyleyebilirim, benim başımdan 3 vurup kaçma olayı geçti, Allah korkusu olan adam kaçmaz helallik isterdi. Ben o yüzden sanmıyorum ki Ordu' da arabaya vuran herkesin bir numara bıraktığını yada mağdurun gelmesini beklediğini. Bu sebeple bu memleketin her metrekaresinin gönül rahatlığı ile bahsettiğim şekilde batağa saplandığından bahsedebilirim.
Benim derdim tam olarak bu insanlarla. Adım gibi biliyorum ki benim arabaya dokunduranlar tekel bayisinde alkol var diye yada migros domuz eti satıyor diye alışveriş yapmaya karşıdır, cuma namazına gitmeyeni ayıplayıp ramazanda oruç tutmayana sataşacak, kendi karısına kızına laf geldiğinde namus meselesine getirip başkasının karısına kızına aynısını yapmaktan geri kalmayan tiplerdir. Ağızdan islamiyet, müslümanlık, kitap, şeriat lafı düşürmeyenleri inceleyin, zina da bu insanların altından çıkar rüşvet de bu insanların altından çıkar, her naneyi bu insanlar yer. Benim arabaya da bu tipte insanların dokundurduğuna adım gibi eminim, o yüzden benim rahat ve huzur içinde yaşayacağım yerde mümkünse hiç müslüman olmasın, varsa da azınlıkta olsunlar ki sesleri çıkamasın, seslerinin çıkabildiği her yere bakın memleketin son 12-13 yılda ne halden ne hale dönüştüğünü görebilirsiniz.