Yine Bayan Sürücü Bıktım artık Bıktım..

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan sallierim
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Yine Bayan Sürücü Bıktım artık Bıktım..

gelip arabaya çarpabilir insanlık der geçerim ama bu şekilde tepki verdiler mi gözüm dönüyor.kadın değil de erkek olsa yemin ediyorum döverim.ülkemizde tamirciler kazanıyorsa bayan şöförlerden kazanıyor.geçen abimin de arabasına biri sürtmüş arabanın üstüne kartını bırakmış acelem vardi diye.aradık adam iş yerini verdi ne kadarsa yaptırayim dedi.yok dedik helallik verdik kapattık.zaten kaskolu araç bunlar.mini onarımdan yaptırırım bunun için tutanak tutturacak degilim.ama insan gibi bir "özür dilerim" demek ne kadar zor.bayan mayan bilmem ama bunlar gerçekten hayvan..
 
Ynt: Yine Bayan Sürücü Bıktım artık Bıktım..

Arkadaşlar 21 yıldır direksiyon sınavlarına girerek ehliyet sınavları yapan bir eğitimci olarak maalesef şunu kesinlikle söylemeliyim ki direksiyon konusunda, yani bir aracı sevk ve idare etmek konusunda 10 kadından 9 u son derece başarısız ve beceriksiz. Ben bunca yıllık deneyimimden şunu anladım ki hanım efendi kardeşlerimiz kusura bakmasınlar, Cenab-ı Allah onları bu konuda yeteneksiz ve beceriksiz olarak dizayn etmiş. İçlerinde çok iyi araç kullanan, araca hakim, ne yapacağını bilen nadir olarak çıkmıyor değil, ancak oran konusunda ısrarcıyım; %90'ı aracı sevk ve idare konusunda başarısız. Tabi bu başarısızlık, olmayan yeteneklerini fazla çalışma ve tecrübe ile zaman içerisinde ortadan kalkabiliyor. Ama ilk defa ehliyet alma anında son derece yetersizler. Ancak yukarıda anlatılanlardan anladığıma göre zaman içerisinde de bu sorun çözülmüyor. Trafikte de eğer sol şeritte 30-40 km hızla giden bir araç varsa %100'ü maalesef bayan. Dediğim gibi bu onlarda olmayan bir becerinin sonucu. Hanım efendiler elbette pek çok alanda ve branşta çok başarılılar, ancak bunların içinde bir aracı sevk ve idare etmek yok. general_Shame_on_you
 
Ynt: Yine Bayan Sürücü Bıktım artık Bıktım..

harunhoca link' Alıntı:
Arkadaşlar 21 yıldır direksiyon sınavlarına girerek ehliyet sınavları yapan bir eğitimci olarak maalesef şunu kesinlikle söylemeliyim ki direksiyon konusunda, yani bir aracı sevk ve idare etmek konusunda 10 kadından 9 u son derece başarısız ve beceriksiz. Ben bunca yıllık deneyimimden şunu anladım ki hanım efendi kardeşlerimiz kusura bakmasınlar, Cenab-ı Allah onları bu konuda yeteneksiz ve beceriksiz olarak dizayn etmiş. İçlerinde çok iyi araç kullanan, araca hakim, ne yapacağını bilen nadir olarak çıkmıyor değil, ancak oran konusunda ısrarcıyım; %90'ı aracı sevk ve idare konusunda başarısız. Tabi bu başarısızlık, olmayan yeteneklerini fazla çalışma ve tecrübe ile zaman içerisinde ortadan kalkabiliyor. Ama ilk defa ehliyet alma anında son derece yetersizler. Ancak yukarıda anlatılanlardan anladığıma göre zaman içerisinde de bu sorun çözülmüyor. Trafikte de eğer sol şeritte 30-40 km hızla giden bir araç varsa %100'ü maalesef bayan. Dediğim gibi bu onlarda olmayan bir becerinin sonucu. Hanım efendiler elbette pek çok alanda ve branşta çok başarılılar, ancak bunların içinde bir aracı sevk ve idare etmek yok. general_Shame_on_you
+1000
 
Ynt: Re: Yine Bayan Sürücü Bıktım artık Bıktım..

Ayirimciliktan yana degilim ama bu konuda bayanlarimiz kusura bakmasinlar malesef genel bir problem var.Diger konularda bir sozum yok.

Ben hicbir bayan arkadasimin arabaya erkekler kadar titiz oldugunu gormedim bu yuzden alti ustu bir cizik,gocuk ne var bunda sozlerini cokca isitebiliyoruz malesef.

Bu yuzden trafikte "ne kadar uzak, o kadar yakin" olsunlar diyorum :)
 
Ynt: Yine Bayan Sürücü Bıktım artık Bıktım..

harunhoca link' Alıntı:
Arkadaşlar 21 yıldır direksiyon sınavlarına girerek ehliyet sınavları yapan bir eğitimci olarak maalesef şunu kesinlikle söylemeliyim ki direksiyon konusunda, yani bir aracı sevk ve idare etmek konusunda 10 kadından 9 u son derece başarısız ve beceriksiz. Ben bunca yıllık deneyimimden şunu anladım ki hanım efendi kardeşlerimiz kusura bakmasınlar, Cenab-ı Allah onları bu konuda yeteneksiz ve beceriksiz olarak dizayn etmiş. İçlerinde çok iyi araç kullanan, araca hakim, ne yapacağını bilen nadir olarak çıkmıyor değil, ancak oran konusunda ısrarcıyım; %90'ı aracı sevk ve idare konusunda başarısız. Tabi bu başarısızlık, olmayan yeteneklerini fazla çalışma ve tecrübe ile zaman içerisinde ortadan kalkabiliyor. Ama ilk defa ehliyet alma anında son derece yetersizler. Ancak yukarıda anlatılanlardan anladığıma göre zaman içerisinde de bu sorun çözülmüyor. Trafikte de eğer sol şeritte 30-40 km hızla giden bir araç varsa %100'ü maalesef bayan. Dediğim gibi bu onlarda olmayan bir becerinin sonucu. Hanım efendiler elbette pek çok alanda ve branşta çok başarılılar, ancak bunların içinde bir aracı sevk ve idare etmek yok. general_Shame_on_you
Deniz Bey geçmiş olsun; ayrıca Harun Hocam size de katılıyorum. Bayanların çok büyük çoğunluğu bir aracı güvenli bir şekilde sevk ve idare edemiyor ne yazık ki; ve bu hatalarından dolayı olması muhtemel çoğu ufak tefek veya büyük kazalardan da Rabbim koruyor ya da diğer sürücülerin dikkati sayesinde önleniyor. Ama benim de hep fark ettiğim ve bizi asıl çileden çıkaran durum Deniz kardeşimizin de yazdığı gibi kendi araçlarını önemsemedikleri için bizim aracımızın da önemsiz olduğunu düşünüp çok rahat ve vurdumduymaz tavırları. Yoksa zaten hepi topu bir kaza, cana gelmesin diye düşünürüz. Bizim için çok önemli olan ufak bir çizik onlar için çok önemsiz olabiliyor.
Bir de size bir sorum olacak Harun Hocam; siz yıllardır eğitmensiniz bu konuda; kişisel fikrim özellikle bayanlar ilk olarak manuel vitesli araçlarda hem direksiyon hem de vites hakimiyetini yeterli derecede kazanana kadar otomatik şanzımanlı da olsa hiç bir araçla trafiğe çıkmamalı. ևünkü bir otomatik vitesli araçlar düz vitese göre çok daha basit kullanıldığından özellikle bayan sürücüler trafiği direksiyon eğitimi aldıkları güvenli pistlerle karıştırıyorlar, yani bir çok tehlikeyi fark edemiyorlar daha tehlikelisi 'tehlike' olarak algılamıyorlar. Sonuç olarak kazalar kaçınılmaz oluyor. Ayrıca yine şahsi fikrim ama direksiyon hakimiyeti yeterince olmayan bir sürücü için otomatik vites düz vitese göre çok daha tehlikeli. Düz araç bir panik durumunda stop edip olduğu yerde kalırken otomatik araç panik durumunda önünde onu durdurabilecek  bir nesneye çarpana kadar veya yol bitene kadar gidebiliyor. Bunun örneğini televizyonlarda defalarca gördük. Hatta en son Beşiktaş ևırağan caddesinde bir bayan sürücü bu şekilde yola çıkmak isterken direksiyon hakimiyetini kaybederek otoparkta bulunan araçlara çarpmıştı. Bunun bir çok örneği daha var. Siz bu konuda nasıl düşünüyorsunuz bir eğitimci olarak?
 
Ynt: Yine Bayan Sürücü Bıktım artık Bıktım..

Çok geçmiş olsun.Kapıdaki boya kalıntısı pasta ile çıkar bence.Çiziklerde iyi bir polisaj işelmiyle halledilebilir gibi duruyor.Çizik kapıda olduğu için boya seçeneğini en son düşün bence.
 
Ynt: Yine Bayan Sürücü Bıktım artık Bıktım..

aynısı geçen hafta bizim istasyonun kapısının önünde benim başıma geldi kardeş bayan sürücü vişne çürüğü bir şahin sürüyor arabaya zaten kılım balkondayken benm arabanın yanına park ettigördüm sabah nöbetten çıkıyorum bir baktım sürücü kapısında arabanın boyası kapıyı açarken  nese hakaret etmicem boya izini çıkarana kadar imanım gevredi geçmiş olsun..
 
Ynt: Yine Bayan Sürücü Bıktım artık Bıktım..

bildiğim kadarı ile yakın zamanda sadece otomatik araç kullanabilmek için ayrı bir ehliyet sınıfı(B1) ihdas edilecek ve böylece manuel araç kullanamayan ve otomatik araç kullanmak isteyenler için bir açılım getirilecek. Ancak bu durum sizin söz ettiğiniz sorunu ortadan kaldırmayacak hatta belki de büyümesine sebebiyet verecek. Çünkü takdir edersiniz ki araç kullanmak demek sadece o aracı sabitken harekete geçirip karayoluna idare etmekten ibaret değil. Sürücü olmak demek aracı tam anlamıyla sevk ve idare edebilmek, güvenli şekilde A noktasından B noktasına götürebilmek demektir. Bu açıdan baktığımızda özellikle direksiyon hakimiyetinin aracı kullanma konusunda ön plana çıktığını görüyoruz. Şöyle bir iyileşme söz konusu; geçtiğimiz temmuz ayından itibaren direksiyon sınavlarının kriterleri ve süresi değişti. Artık sınav için 30 dk. boyunca adayın aracı kullanması, durması kalkması, geri gelmesi, iki araç arasına park edebilmesi, sinyal ve diğer araç donanımlarını rahat bir şekilde kullanabilmesi, trafikte oluşan ani gelişmelere göre öngörüde bulunabilmesi ve gerekli reaksiyonu gösterebilmesi sıkı bir şekilde bizlerce kontrol ediliyor. Eskiden bir sürücü adayı 3-4 hata hyapsa dahi 70 puan ile ehliyet veriliyorken artık tek bir hata yaptığında, örneğin sinyal vermeden çıkış yaptığında, aracı geri götüremediğinde veya rahat ve emniyetli kalkış yapamadığında olumsuz notu veriyoruz. Böylece de başarı oranı yaklaşık %80-90 iken otomatik olarak %30-40 lara düşmüş oldu. Bu da sürücü kurslarının daha kapsamlı ve dikkatli direksiyon eğitimi vermek zorunda kalmalarını sağlayacaktır. Ancak burada çözemediğimiz veya çok kısa sürede çözülemeyecek iki sorun var. Birincisi yaradılıştan olmayan bayan sürücülerinin yeteneğe kavuşturmak zaman alacaktır. İkincisi genel Türk insanının kültür, felsefe, anlayış, kavrayış, önemseyiş ve kurallara uyma dürtülerini kontrol etmek ve düzeltmek çok daha zor, meşakkatli ve ciddi siyasi kararlılığı gerektirecektir ki trafik kazaları önlenebilsin ve çağdaş ülkelerin oranına insan. Her zaman hepimizin dediği gibi eğitim şart ancak bunun için kararlılık ve inanç gerekmekte özellikle bizi yönetenler tarafından. Yoksa sorun sadece direksiyon eğitiminin iyi verilememesi veya bayan sürücülerin yeteneksizliği değil.
 
Ynt: Yine Bayan Sürücü Bıktım artık Bıktım..

Geçmiş olsun kardeş allahdan sürtmüş pişkin bide ne olacak diyor :) allahım gülermisin ağlarmısın :)
 
Ynt: Yine Bayan Sürücü Bıktım artık Bıktım..

harunhoca link' Alıntı:
bildiğim kadarı ile yakın zamanda sadece otomatik araç kullanabilmek için ayrı bir ehliyet sınıfı(B1) ihdas edilecek ve böylece manuel araç kullanamayan ve otomatik araç kullanmak isteyenler için bir açılım getirilecek. Ancak bu durum sizin söz ettiğiniz sorunu ortadan kaldırmayacak hatta belki de büyümesine sebebiyet verecek. ևünkü takdir edersiniz ki araç kullanmak demek sadece o aracı sabitken harekete geçirip karayoluna idare etmekten ibaret değil. Sürücü olmak demek aracı tam anlamıyla sevk ve idare edebilmek, güvenli şekilde A noktasından B noktasına götürebilmek demektir. Bu açıdan baktığımızda özellikle direksiyon hakimiyetinin aracı kullanma konusunda ön plana çıktığını görüyoruz. şöyle bir iyileşme söz konusu; geçtiğimiz temmuz ayından itibaren direksiyon sınavlarının kriterleri ve süresi değişti. Artık sınav için 30 dk. boyunca adayın aracı kullanması, durması kalkması, geri gelmesi, iki araç arasına park edebilmesi, sinyal ve diğer araç donanımlarını rahat bir şekilde kullanabilmesi, trafikte oluşan ani gelişmelere göre öngörüde bulunabilmesi ve gerekli reaksiyonu gösterebilmesi sıkı bir şekilde bizlerce kontrol ediliyor. Eskiden bir sürücü adayı 3-4 hata hyapsa dahi 70 puan ile ehliyet veriliyorken artık tek bir hata yaptığında, örneğin sinyal vermeden çıkış yaptığında, aracı geri götüremediğinde veya rahat ve emniyetli kalkış yapamadığında olumsuz notu veriyoruz. Böylece de başarı oranı yaklaşık %80-90 iken otomatik olarak %30-40 lara düşmüş oldu. Bu da sürücü kurslarının daha kapsamlı ve dikkatli direksiyon eğitimi vermek zorunda kalmalarını sağlayacaktır. Ancak burada çözemediğimiz veya çok kısa sürede çözülemeyecek iki sorun var. Birincisi yaradılıştan olmayan bayan sürücülerinin yeteneğe kavuşturmak zaman alacaktır. İkincisi genel Türk insanının kültür, felsefe, anlayış, kavrayış, önemseyiş ve kurallara uyma dürtülerini kontrol etmek ve düzeltmek çok daha zor, meşakkatli ve ciddi siyasi kararlılığı gerektirecektir ki trafik kazaları önlenebilsin ve çağdaş ülkelerin oranına insan. Her zaman hepimizin dediği gibi eğitim şart ancak bunun için kararlılık ve inanç gerekmekte özellikle bizi yönetenler tarafından. Yoksa sorun sadece direksiyon eğitiminin iyi verilememesi veya bayan sürücülerin yeteneksizliği değil.
harunhoca link' Alıntı:
bildiğim kadarı ile yakın zamanda sadece otomatik araç kullanabilmek için ayrı bir ehliyet sınıfı(B1) ihdas edilecek ve böylece manuel araç kullanamayan ve otomatik araç kullanmak isteyenler için bir açılım getirilecek. Ancak bu durum sizin söz ettiğiniz sorunu ortadan kaldırmayacak hatta belki de büyümesine sebebiyet verecek. ևünkü takdir edersiniz ki araç kullanmak demek sadece o aracı sabitken harekete geçirip karayoluna idare etmekten ibaret değil. Sürücü olmak demek aracı tam anlamıyla sevk ve idare edebilmek, güvenli şekilde A noktasından B noktasına götürebilmek demektir. Bu açıdan baktığımızda özellikle direksiyon hakimiyetinin aracı kullanma konusunda ön plana çıktığını görüyoruz. şöyle bir iyileşme söz konusu; geçtiğimiz temmuz ayından itibaren direksiyon sınavlarının kriterleri ve süresi değişti. Artık sınav için 30 dk. boyunca adayın aracı kullanması, durması kalkması, geri gelmesi, iki araç arasına park edebilmesi, sinyal ve diğer araç donanımlarını rahat bir şekilde kullanabilmesi, trafikte oluşan ani gelişmelere göre öngörüde bulunabilmesi ve gerekli reaksiyonu gösterebilmesi sıkı bir şekilde bizlerce kontrol ediliyor. Eskiden bir sürücü adayı 3-4 hata hyapsa dahi 70 puan ile ehliyet veriliyorken artık tek bir hata yaptığında, örneğin sinyal vermeden çıkış yaptığında, aracı geri götüremediğinde veya rahat ve emniyetli kalkış yapamadığında olumsuz notu veriyoruz. Böylece de başarı oranı yaklaşık %80-90 iken otomatik olarak %30-40 lara düşmüş oldu. Bu da sürücü kurslarının daha kapsamlı ve dikkatli direksiyon eğitimi vermek zorunda kalmalarını sağlayacaktır. Ancak burada çözemediğimiz veya çok kısa sürede çözülemeyecek iki sorun var. Birincisi yaradılıştan olmayan bayan sürücülerinin yeteneğe kavuşturmak zaman alacaktır. İkincisi genel Türk insanının kültür, felsefe, anlayış, kavrayış, önemseyiş ve kurallara uyma dürtülerini kontrol etmek ve düzeltmek çok daha zor, meşakkatli ve ciddi siyasi kararlılığı gerektirecektir ki trafik kazaları önlenebilsin ve çağdaş ülkelerin oranına insan. Her zaman hepimizin dediği gibi eğitim şart ancak bunun için kararlılık ve inanç gerekmekte özellikle bizi yönetenler tarafından. Yoksa sorun sadece direksiyon eğitiminin iyi verilememesi veya bayan sürücülerin yeteneksizliği değil.
Hocam size katılıyorum tekrar; eğitim şart ve bu eğitimin özü bütün trafik ve sosyal hayatla alakalı diğer kurallara  cezadan çekinildiği için değil topluma olan saygı ve başkalarının yaşam hakkı vb diğer haklarına saygıdan ötürü uyan bir anlayış yetiştirmek olmalı. Ayrıca direksiyon sınavlarının yeni sistemi gerçekten çok güzel bir sistem olmuş. Size ve emeği geçen herkese çok teşekkürler :) 
 
Geri
Üst