Abi tuv de yalan oldu zaten, yine adamı olan aracını geçiriyo..Bi sürü adam biliyorum böyle..
Bıktım yüksek güçlü farlardan, uzun gibi kısa farlardan.
- Konuyu başlatan wikican
- Başlangıç tarihi
şimdi şunları göz ardı edemeyiz. bir avrupalının alım gücü ile türk insanının alım gücü bir değil malesef. kim son model arabaya binmek istemezki. kim sorunsuz arabaya binmek istemezki. evet denildiği gibi yeni bir araba alıyorsunuz ülkenin bazı büyük kentleri haricine bakıyorsunuz inanın çoğunun asfaltı bırakın yolu yok. tabiki bende standarlar çok iyi değerlendirilsin diyorum. aracımı en son muayeneye götürdüğümde hiç servise gitmedim. neden mi. sorun neyse söylesinler gidip paşa paşa yaptırayım diye. ama herkes malesef aynı imkana sahip değil. adamın 77 model reno 9'u var hala kullanıyor. o istemez mi yeni araba almak. ama gücü yok ve ulaşım için illa birşeye ihtiyacı var. bu adam köyler arasında geziyor. şimdi siz bu adama 2010 model mercedes'te verseniz bu adam yollarda gide gele 1 ay içerisinde ön düzeni bozar. istanbulu ankarayı iyi bilirim. hanginiz aracını yıkadıktan temizledikten 1 saat sonra toz toprak kir içinde kalan bir araca sahit oluyorsunuz her gün. benin şuan aracımda ön düzen malesef bozuk ve yaptırmıyorum. neden mi? yaz aylarında her gün kış aylarında haftada iki kere şehir dışında bir bahçemiz var oraya gidip geliyorum. geyik gibi seke seke gidiyor inanırmısınız araba. bu yola offroad aracı lazım ama bu seferde işlevsellik yitiriliyor. yeri geliyor uzun yola gidiyorsun. 100km hızla giderken önüne koca bir delik çıkıyor. bknz aksaray-koçhisar arası. daha düne kadar insatnbulun göbeğinde yaşanan olayda buna benzer değilmi. yolda ki çukur yüzünden ordan her geçen aracın lastiği pğatlayıp jantı yamuluyordu. ben daha dün gibi hatırlıyorum. birde araçların kullanım kitapçığına bakarsanız stabilize yolda kullanmayın yazıyor. ben bununla ilk olarak tempra'mız varken karşılaşmıştım. ve bayiye o zaman siz bu arabaları satmayın boşuna demiştim. allaha şükür kendi memleketim olarak konuşursak şuanki durumu gerçekten iyi ve bir çok anadolu kentinden imkanlaı fazla ama yeterli mi hayır tabiki. önce alt yapı. sonra en katı kurallar. yukarıda amerika örneği geçmiş. evet gerçekten öyle çok sıkı dğeil orda bazı şeyler ama polis denetimi çok fazla. adamlar cevresel şartlara bakıyorlar muayenede. aracın gaz emisyon değerleri falan gibi. ancak polisler aracın camında çatlak varsa ve kıllanırlarsa hemen aracı bağlıyorlar yada yağmur başladığı zaman farları açmazsanız anında cezayı yiyorsunuz. türkiye bu halde hiç bir yere ileryleyemez malesef. daha geçen gün öğrendim. milano'nun merkezine sadece benzin ve dizel yakıtla çalışan araçların girmesine izin verilmiyormuş. ya hibrit olacak yada elektrikli olacak. adamlar yollarına elektrikli araçlar için tesisiler kurmaya başlamışlar biz daha benzin pahaılı diyoruz. biliyorsunuz reno 2011 yılından itibaren yeni aracı fluence yi sadece tam elektrikli olarak türkiyede üretecek. ee biz bu arabaları alıp kullanamayacağız neden şarj etme problemi çıkacak. muayeneye gideceksinzi neye bakılacak -kardeş senin pil bitmiş yaa- malesef şuan tuv kendini bitirmişi vaziyette. ben aracıma kıyamıyorum adam geçiyor direksiyona patinaj çekiyor, ani frene basıyor aracı kaydırıyor sonra sizin lastikler testi geçemiyor diyor. insan gibi kullanmayan şahıs birde size lastiğiniz güvenli değil diyor olacak iş mi şimdi bu?
Hurda yasası çıktı ne oldu, bag dan bahçeden ,içinde agac yesermis,topraga gömülmüş otomobiller yerlerinden kaldırılıp bayilere götürüldü, arabasını değiştirmek isteyenler bunları satın alıp gidip kendi araçlarını değiştirmek için fiyattan düşürttüler.hurda sahiplerinin cebi biraz para gördü, sonuçta yenilenen yine bir kaç yaşında otomobiller oldu.Temizlik açısından faydası oldu tabi 
ama asıl amaçlanan bence pek olmadı, trafikte hala kamikaze gibi dolanan, farı yanmayan (hatta komple olmayan) ,freni tutmayan lasitği kabak pek çok otomobil dolu, far ayarı konusu zaten kanayan bir yara,
çok lüks araçlarda bile bu sorun var, polisin buna duyarsız kalması, sürücülerin bilinçsizliği ise en büyük etken tabi.pek çok arkadaşın dediği gibi ÖNCE EĞİTİM ŞART,
ama asıl amaçlanan bence pek olmadı, trafikte hala kamikaze gibi dolanan, farı yanmayan (hatta komple olmayan) ,freni tutmayan lasitği kabak pek çok otomobil dolu, far ayarı konusu zaten kanayan bir yara,çok lüks araçlarda bile bu sorun var, polisin buna duyarsız kalması, sürücülerin bilinçsizliği ise en büyük etken tabi.pek çok arkadaşın dediği gibi ÖNCE EĞİTİM ŞART,
Yani diyorsunuz ki herşey boş, bırakalım eski ilkel düzene devam edelim gitsin öyle mi? O zaman kimse yollarda gezen araba diye tanımlanan ne idüğü belirsiz makinalardan şikayet etmesin. Hiç kimse de bunlar yüzünden mağdur olduğu zaman şikayet etmesin, durumu kabullensin mi? Ben kabullenmem. Çünkü kötü olanı örnek almak gibi bir özelliğim yok, iyi yaşamak için iyi olanı örnek almak ve örnek olmak zorundayım.
yazdığımı tam okuduysan abi bırakalım demiyorum tepeden inme hukuk getireceğimize önce zemini hazırlayalım alt yapıyı hazırlayalım ondan sonra uymayan olursa kellesini vuralım diyorum.
su anda gelen yasa bizim için iyi olan örnek değil işgüzarlık ve vatandaşı yolma yasası.
KONTROLÜ YAPILAN NOKTALAR
TÜVTURK’te araç muayenesi, elle tutulabilen gözle görülebilen ve ulaşılabilen aksamların muayene edilmesiyle gerçekleşir. Kapalı kutular içinde veya kaplamalar altında ulaşılamayan aksamlar kontrol edilmez. Gerekirse bu aksamların fonksiyon kontrolü yapılır.
1-Fren Tertibatı: Araç muayenesi ana başlıklarından biri olan ve ilk sırada yer alan fren tertibatının test edilmesi; trafikte seyreden her türlü araç ve yayalar için hayati önem taşır. Fren tertibatının periyodik aralıklarda kontrol edilmesi ve aşınan parçaların değiştirilmesi gerekir. Araç muayenesi açısından değerlendirildiği zaman önde fren pedalından başlayarak; mekanik, hareketli, sürtünen ve esneyen her
aksam elle veya gözle kontrol edilir. İlgili mevzuat ve yönetmelikler çerçevesinde, fren test cihazı ile aynı aks üzerinde bulunan tekerleklerin fren kuvveti sapma yüzdesi ile toplam araç ağırlığına göre fren verim yüzdesi hesaplanır.
2-Direksiyon Sistemi: Araçların yol ve seyir kontrolüyle istenilen yöne yönlendirmesini sağlayan direksiyon sisteminin kontrollerinde; direksiyon simidinden başlayarak sırasıyla; direksiyon mili, direksiyon kutusu ve bağlantı elemanlarıyla sistemi tekerleklere bağlayan direksiyon rot kollarının boşluk ve sağlamlıkları; elle, gözle ve boşluk test cihazlarıyla kapsamlı olarak kontrolden geçirilir.
3-Görüş Şartları: Temiz ve yeterli görüş, araç kullanıcıları için maksimum yol ve sürüş güvenliği sağlar. Bu sebeple aracın tüm dış camları, cam yıkama tertibatları, cam silecekleri, iç ve dış görüş aynaları titizlikle kontrol edilir.
4-Aydınlatma Sistemi: Araçların gece ve kötü yol şartlarında güvenle seyredebilmeleri için aydınlatma sistemlerinin faal olması ve ayarlarının trafikte seyreden diğer araç sürücülerini rahatsız etmeyecek şekilde yapılmış olması gerekmektedir. Bu sebeple tüm iç-dış aydınlatma, fren, gösterge, sinyal, geri vites, plaka ve sınır lambaları titizlikle kontrol edilir. Uzun-kısa ve sis farlarının yükseklik ayarları cihazlar vasıtasıyla test edilir.
5-Aks, Jant, Lastik ve Süspansiyon Sistemi: Araçların yol tutuşunda ve güvenli seyrinde yürüyen aksam ve süspansiyon elemanları özel bir göreve sahiptir. Yay, amortisör gibi süspansiyon elemanlarının, aracın jant, aks ve lastikleriyle tam uyumlu çalışması sürüş güvenliği açısından son derece önemlidir.
6-Şase ve Şase Bağlantı Parçaları: Araç gövdesinin sağlamlığı hem sürüş anında hem de olası bir kaza durumunda yolcular açısından büyük öneme sahiptir. Bunun yanında şaseye bağlanmış bir çok parçanın da sağlam ve çalışır durumda olması gerekmektedir. Bunlar; sürücü kabini ve araç gövdesi, bağlantıları, merdiven basamakları, koltuklar, alt taban, egzoz boruları, susturucular, yakıt tankı ve boruları, stepne ve taşıyıcısı, kapılar ve kapı kilitleri, yan ilave korumalar, çekici römork ve treyler çeki kaplini ile kaplin mekanizmalarının kontrolünü kapsar.
7-Diğer Donanımlar: Pasif güvenlik sistemlerinin en önemlilerinden biri emniyet kemeridir. Bir kaza esnasında emniyet kemeri takılı olan yolcunun diğer yolculara göre hayatta kalma şansı her zaman daha yüksektir. Bu sebeple ön ve arka emniyet kemerleri ve kilit karşılıklarının fonksiyonelliği kontrol edilir. Bunların yanısıra yangın söndürme tüpü, üçgen ikaz reflektörü ve ilk yardım çantası da kontrol edilir.
8-Gürültü Kirliliği: Trafikteki araçların oluşturduğu çevresel gürültüler insan sağlığı açısından son derece zararlıdır. Bu sebeple İstasyonlarda gürültü seviyesi kontrolleri gerçekleştirilecektir.
9-Yolcu Taşıyan Araçlar İçin: Toplu taşıma araçlarına yönelik olarak; koltuk düzenleri, iç aydınlatma lambaları, ısıtma sistemleri ve havalandırma sistemlerinin seyahat eden yolcuların gereksinimlerini karşılayacak şekilde olup olmadığı kontrol edilir.
10-Araç Tanımları: Trafikte seyreden araçların üzerinde taşıdıkları plaka, tanıtım numaraları ile ruhsat üzerindeki tescil ve trafik bilgileri birebir aynı olmak zorundadır.
Şimdi bu noktaları denetlemenin ne gibi bir sakıncası olabilir ki? Bu maddelerin bazıları sürücülerin, yolcuların güvenliği için değil midir? Bir sürücü frenleri bozuk bir aracı bile bile kullanıyorsa buna hukuk ne yapsın alt yapı ne yapsın? Tamam yollar ülkenin her yerinde kusursuz değil ama iyi yolları bulunan şehirlerde yaşayanlar da hemen bazı mazeretlerin arkasına saklanmasın, bazı kontroller teknik açıdan yapılıyor, sürücüler bazı teknik detayların farkında olmaya bilir ama bazı kontrollerde tekniğe dayalı değil. Farları yukarı ayarlatmak, sesli egzos kullanmak için de mi eksik olan alt yapının arkasına sığınalım, bozuk yolla egzosun sesi arasında ne gibi bir bağlantı olabilir ki? Kimse kişisel eğitiminin yetersizliğinden bahsetmiyor. Birazda iğneyi kendimize batırmamız gerekmez mi?
TÜVTURK’te araç muayenesi, elle tutulabilen gözle görülebilen ve ulaşılabilen aksamların muayene edilmesiyle gerçekleşir. Kapalı kutular içinde veya kaplamalar altında ulaşılamayan aksamlar kontrol edilmez. Gerekirse bu aksamların fonksiyon kontrolü yapılır.
1-Fren Tertibatı: Araç muayenesi ana başlıklarından biri olan ve ilk sırada yer alan fren tertibatının test edilmesi; trafikte seyreden her türlü araç ve yayalar için hayati önem taşır. Fren tertibatının periyodik aralıklarda kontrol edilmesi ve aşınan parçaların değiştirilmesi gerekir. Araç muayenesi açısından değerlendirildiği zaman önde fren pedalından başlayarak; mekanik, hareketli, sürtünen ve esneyen her
aksam elle veya gözle kontrol edilir. İlgili mevzuat ve yönetmelikler çerçevesinde, fren test cihazı ile aynı aks üzerinde bulunan tekerleklerin fren kuvveti sapma yüzdesi ile toplam araç ağırlığına göre fren verim yüzdesi hesaplanır.
2-Direksiyon Sistemi: Araçların yol ve seyir kontrolüyle istenilen yöne yönlendirmesini sağlayan direksiyon sisteminin kontrollerinde; direksiyon simidinden başlayarak sırasıyla; direksiyon mili, direksiyon kutusu ve bağlantı elemanlarıyla sistemi tekerleklere bağlayan direksiyon rot kollarının boşluk ve sağlamlıkları; elle, gözle ve boşluk test cihazlarıyla kapsamlı olarak kontrolden geçirilir.
3-Görüş Şartları: Temiz ve yeterli görüş, araç kullanıcıları için maksimum yol ve sürüş güvenliği sağlar. Bu sebeple aracın tüm dış camları, cam yıkama tertibatları, cam silecekleri, iç ve dış görüş aynaları titizlikle kontrol edilir.
4-Aydınlatma Sistemi: Araçların gece ve kötü yol şartlarında güvenle seyredebilmeleri için aydınlatma sistemlerinin faal olması ve ayarlarının trafikte seyreden diğer araç sürücülerini rahatsız etmeyecek şekilde yapılmış olması gerekmektedir. Bu sebeple tüm iç-dış aydınlatma, fren, gösterge, sinyal, geri vites, plaka ve sınır lambaları titizlikle kontrol edilir. Uzun-kısa ve sis farlarının yükseklik ayarları cihazlar vasıtasıyla test edilir.
5-Aks, Jant, Lastik ve Süspansiyon Sistemi: Araçların yol tutuşunda ve güvenli seyrinde yürüyen aksam ve süspansiyon elemanları özel bir göreve sahiptir. Yay, amortisör gibi süspansiyon elemanlarının, aracın jant, aks ve lastikleriyle tam uyumlu çalışması sürüş güvenliği açısından son derece önemlidir.
6-Şase ve Şase Bağlantı Parçaları: Araç gövdesinin sağlamlığı hem sürüş anında hem de olası bir kaza durumunda yolcular açısından büyük öneme sahiptir. Bunun yanında şaseye bağlanmış bir çok parçanın da sağlam ve çalışır durumda olması gerekmektedir. Bunlar; sürücü kabini ve araç gövdesi, bağlantıları, merdiven basamakları, koltuklar, alt taban, egzoz boruları, susturucular, yakıt tankı ve boruları, stepne ve taşıyıcısı, kapılar ve kapı kilitleri, yan ilave korumalar, çekici römork ve treyler çeki kaplini ile kaplin mekanizmalarının kontrolünü kapsar.
7-Diğer Donanımlar: Pasif güvenlik sistemlerinin en önemlilerinden biri emniyet kemeridir. Bir kaza esnasında emniyet kemeri takılı olan yolcunun diğer yolculara göre hayatta kalma şansı her zaman daha yüksektir. Bu sebeple ön ve arka emniyet kemerleri ve kilit karşılıklarının fonksiyonelliği kontrol edilir. Bunların yanısıra yangın söndürme tüpü, üçgen ikaz reflektörü ve ilk yardım çantası da kontrol edilir.
8-Gürültü Kirliliği: Trafikteki araçların oluşturduğu çevresel gürültüler insan sağlığı açısından son derece zararlıdır. Bu sebeple İstasyonlarda gürültü seviyesi kontrolleri gerçekleştirilecektir.
9-Yolcu Taşıyan Araçlar İçin: Toplu taşıma araçlarına yönelik olarak; koltuk düzenleri, iç aydınlatma lambaları, ısıtma sistemleri ve havalandırma sistemlerinin seyahat eden yolcuların gereksinimlerini karşılayacak şekilde olup olmadığı kontrol edilir.
10-Araç Tanımları: Trafikte seyreden araçların üzerinde taşıdıkları plaka, tanıtım numaraları ile ruhsat üzerindeki tescil ve trafik bilgileri birebir aynı olmak zorundadır.
Şimdi bu noktaları denetlemenin ne gibi bir sakıncası olabilir ki? Bu maddelerin bazıları sürücülerin, yolcuların güvenliği için değil midir? Bir sürücü frenleri bozuk bir aracı bile bile kullanıyorsa buna hukuk ne yapsın alt yapı ne yapsın? Tamam yollar ülkenin her yerinde kusursuz değil ama iyi yolları bulunan şehirlerde yaşayanlar da hemen bazı mazeretlerin arkasına saklanmasın, bazı kontroller teknik açıdan yapılıyor, sürücüler bazı teknik detayların farkında olmaya bilir ama bazı kontrollerde tekniğe dayalı değil. Farları yukarı ayarlatmak, sesli egzos kullanmak için de mi eksik olan alt yapının arkasına sığınalım, bozuk yolla egzosun sesi arasında ne gibi bir bağlantı olabilir ki? Kimse kişisel eğitiminin yetersizliğinden bahsetmiyor. Birazda iğneyi kendimize batırmamız gerekmez mi?
savaş abi tamam sana haklısın diyeyim kapansın konu ama arkadaşımda 72 model reno var ona biniyor türkiyede otoban bile tarla gibi
Benim 63 model aracım bile iki seferde (ilkinde 4'lü flaşör istedikleri için geçemedi) geçtiğine göre demekki hak eden sorunsuzca geçebiliyor. Şimdi hak yemeyelim güzel olan yollarımız da var. Daha bu hafta 1300 km yol yaptım, genelde yollar iyi idi.
Aracımı 2. el aldım ve aldığım kişi sağolsun uzunlara varana kadar 8K xenon takmıs..Önceden rahatsız oluyordum karşıdan gelen göremez falan diye o yüzden sadece sisler açık gidiyordum çoğu zaman,hatta zifiri karanlık şile yolunda bile o şekil giderdim,ancak artık trafikteki insanların diğerlerini hiçe saydıgını-özellikle başınıza gelince anlıyorsunuz- görünce takmıyorum daha fazla..Şehir içi sokak arasında giderim 20 30 ile arkadaki selektör manyagı yapar,öteki korna çalıp küfür eder,sol şeritte 120yi geçmem otobanda sağlamayan kalmaz...Beni düşünmeyen bir toplumu ben neden düşüneyim de gidip 200 TL verip 4300 Kelvin ampül alaym , veya 1200 TL verip mercekli far alayım,veya veya 350 TL verip mercek taktırayım? Muayeneden de sorunsuz geçti,kimse için para ve zamanımı harcamaya niyetim yok artık bu ülkede..Arka camım da filmli,aynam da otomatik kararıyor,varsın arkadaki çaksın xenonları...
Sinir ettiler iyice trafiktekiler kusura bakmayın.
Kaldı ki her zaman bahsettiğiniz olay xenon yüzünden olmuyor,ayarsız far yüzünden oluyor çoğu zaman..Yolda xenon olmayan ama gözünüzü kör eden birçok araç var aslında...
Xenon takan arkadaşlara da tavsiyem farları en aşağı bakacak şekilde yükseklik ayarından ayarlarsanız biraz daha insaflı davranmış oluruz hepimiz.
Sinir ettiler iyice trafiktekiler kusura bakmayın.
Kaldı ki her zaman bahsettiğiniz olay xenon yüzünden olmuyor,ayarsız far yüzünden oluyor çoğu zaman..Yolda xenon olmayan ama gözünüzü kör eden birçok araç var aslında...
Xenon takan arkadaşlara da tavsiyem farları en aşağı bakacak şekilde yükseklik ayarından ayarlarsanız biraz daha insaflı davranmış oluruz hepimiz.
Son düzenleme: