- Katılım
- 19 Ara 2007
- Mesajlar
- 20,554
- Tepkime puanı
- 271
- Puanları
- 83
Semai kardeşim bu konuda genellikle üç guruba ayrılırız. Birinci kesim kanunları bilir, uymaya özen gösterir, ikinci kesim ise kanunu bilir ama gerekmedikçe dikkate almaz, hep "burası Türkiye boşver" der, yakalandığı zaman ya konuyu hiç bilmiyormuş gibi saf ayaklarına yatar, ya da oradan buradan torpil için tanıdık bir kişi aramaya koyulur, üçüncü gurup ise kanunları gerçekten bilmez, bilmeye de gerek duymaz. Ama bir vatandaş olarak hangi gurupta yer alırsak alalım unutmamamız gereken önemli bir konu vardır o da adalet önünde "herkes kanunları bilmekle mükelleftir" kuralına göre yargılanır.BU ülkede problem aslinda kimsenin kanunlari bilmdediginden oluyor...............
TÜV belgesi olan filim yapitrir veya yapar aldigi malin tüv belgesini aracinda tasir..sonucta avrupada izini var eger belgen varsa cünkü muaynede tüv o belgeyi ister...
Ülkemizde ticaret yapma koşulları net değil, tabii bunda satıcı veya alıcının art niyetli olup olmadığı da önemlidir. Mesela esnaf hazır dikilmiş polis veya asker kıyafetini serbestce satabiliyor, aynı şekilde müşteriler de alabiliyor. Bu ticaret şekli serbest ama bu kıyafeti alan, bu meslek gurubunda olmayan kişilerin bu kıyafetleri giymesi suç. Aynı şekilde ekmek bıcağı satmak ve almak serbest, ama bıçağı silah gibi kullanmak veya taşımak suç. Buradaki önemli nokta bu ürünleri alanların bunları amacı dışında kullanmanın suç olduğunu bal gibi de bilmeleridir. Gelelim cam filmi olayına bu ürünü de almak satmak serbest. Ben bu ürünü alıp işyerimim veya evimin camında kullanabilirim, suç mu değil, o zaman satışı neden suç olsun. Satıcı para kazanacağım diye bu ürünün araçlarda kullanımının yasak olduğunu bile bile araçlara uyguluyor. Peki bizler bu durumun yasak olduğunu biliyormuyuz? Biliyoruz, o zaman neden şikayet ediyoruz, neden "adam serbestce satıyor" ya diye onun arkasına sığınıyoruz. Neden satıcıya; "kardeşim maden bu ürünü araçlarda kullanmak serbest, yasak değil, o zaman bana bir belge ver ceza durumunda paramı iade et" demiyoruz?
Asıl üzerinde durulması gereken nokta Semai arkadaşımızın dediği gibi bu tür ürünler aracın ruhsatına işletilebilmeli, vatandaşla devlet karşı karşıya gelmemelidir. Ruhsata işletme şartını şunun için yazdım; kontrollerde "abi belgeyi evde unutmuşsum, çocuk yırtmış, üzerine su dökülmüştü ben de attım" gibi yalanlarla uğraşmamak için.
