"Dün itirazım görüşülmüş.
Yeni bir eksper tayin edilecek ve incelemeler sil baştan yapılacak. Sahaya gidilecek. Tanıklarla görüşülecek. Büyük ihtimalle bana da sorulacak. Servise gidilip bilgi alınacak. Opel'den konu hakkında görüş istenecek.
Daha uzayabilir de, bir hafta içinde çözülebilir de.
Hayırlısı. Dün bir yazı daha yazdım.
Sayın Sigorta Yetkilileri,
13 Mart 2008 günü, Bölge Müdürünüz tarafından konunun bir kez daha değerlendirmeye alındığını öğrendim. Öncelikle teşekkür ederim.
Konunun çözümünde yardımcı olmak üzere elimdeki bütün belge ve dokümanları sizinle doğrudan paylaşmaya çalışıyorum. Şimdiye kadar paylaştığım bazı kişi ve merciler görmezden geldikleri veya dikkate almadıkları için bence çok da rahatça çözülebilecek böylesine bir tek taraflı kazanın bu boyuta ulaşmış olmasına hem şaşırıyor, hem de üzülüyorum.
Anladığım kadarıyla süreç neredeyse sil baştan başlayacak, farklı kişiler tarafından yeniden değerlendirilecek. Bu nedenle elimde olup diğer kişilere verdiğim dokümanların tarafınızdan da etkin bir şekilde kullanılmasını ve paylaşılmasını umuyorum. Bu paylaşımın birilerini veya bir yerleri etkileme değil, bilgilendirme şeklinde algılanmasını bekliyorum.
Ancak, hala yeterince vurgulanmadığını düşündüğüm bazı hususlar var:
Şimdiye kadarki değerlendirmelerde, olay anında orada olmayan herkesin (polis, eksper, çeşitli uzmanlar, servis yetkilileri ve sayılırsa bilirkişi) KANAATİ dikkate alındı ve benim aleyhime karar çıkmasına neden oldu. Olay anında beni hava yastığının dumanları tüterken araçtan çıkaran veya olayın oluşunu 20 metre mesafeden gören çevre esnafının şahitliklerinden bahsedilmedi, bilirkişi raporu hazırlanırken tutanaklara eklenmelerine rağmen değerlendirmede dikkate alındığına dair açık bir işarete rastlayamadım.
Kaza anında camın çatlamış olması polisin bu kaza burada olmamış! yorumuna neden olduktan sonra, tecrübesinin yetmeyebileceğini söylemem üzerine kişisel bir gurur meselesi haline getirildi ve sana yazacağım raporla kaskodan beş kuruş alamazsın tehditleri eşliğinde olay buralara kadar geldi. Gönderdiğim ses kayıtlarında bu durum açıkça görülmekte.
Hâlbuki servis tarafından yapılan değerlendirmede, cam kırığının kafa darbesi ile oluşması halinde camda ve çatlakların içerisinde mutlaka görülecek yağ, kan, deri, saç vs. artıklardan birine rastlanmadı, çatlağın şekil itibariyle kafa darbesiyle oluşmasının mümkün olmadığı, zaten hava yastığının açıldığı bir durumda kafa darbesi ile cama ulaşılamayacağı belirtildi.
Olay yerinde, çarpmanın olduğu yerdeki tampon boyası eksperin dikkatinden kaçmış. Olaydan 25 gün sonra, bilirkişi heyeti eşliğinde sahaya gittiğimde yeşil boyanın direkte olduğunu tespit ettirdim ve fotoğrafını aldım.
Bilirkişi tarafından hazırlanan teknik hasar raporunda hava yastıklarının açılması için gereken hız 18 km/h olarak belirtilmiş ve olayda yastıkların açılarak görevlerini yaptıkları yazılmış. Buna rağmen servislerdeki mektepli/alaylı ustalardan duymaya alışık olduğumuz ağbi, 60-70le vurmazsan açılmaz gibi ifadelerin bilirkişi karşısında muteber olmasını anlayamıyorum. Bilirsiniz, ustalar arasında emniyet kemeri takılı değilse, 60-70le gitmedikçe, direk darbe almadıkça yastığın açılmaması
gibi kimi rivayetler meşhurdur. Oysaki 40-50km/h hızın limit olduğu şehir içi trafik kazalarında hava yastıklarının açılması çok rastlanan bir durumdur.
Durumu yeniden Opele sormak, firmanın bu tip teknik cevaplara (belki de teknik sırlar demeliyim) pek de hevesli olmaması nedeniyle uzun bir süre daha kaybettirecek, belki de cevapsız kalacaktır. Örneğin, ben bilirkişi raporunun uzaması üzerine durumu bilirkişiye sordum. Opelden uzun süredir cevap beklediğini söyledi. Bunun üzerine
www.sikayetvar.com da sorduğumda (olay no 264763) bana telefonla dönüldü, kendilerinin açılma şartlarını açıklamak zorunda olmadıkları söylendi. Çok gerekliyse, sigorta şirketinin neden açılmayacağını ispatlaması gerektiği(!) söylendi (Telefon ses kayıtlarımda var). Bilirkişiye de yaklaşık 20 günlük gecikmeden sonra cevap verildi. Böyle kaç tane 20 gün daha kaybetmem gerekiyor?
Bütün bu zorlukları yaşamama neden olanlar bilgili, güvenilir ve kesin(!) kabul edilen memur ve uzmanlar. 13yıl tecrübeli bir memur bilirim bu işleri diyerek kaza anında yanımda biri olduğuna ve camı kırdığına karar verdi. Durum ve hasar tespiti yapıp krokisini çizmekle kalmadı, yargıçlığa soyundu, cezamı kesti. Zaten kaza raporunda 2000YTL olarak yazdığı tahmini hasarın serviste yaklaşık 8950 çıkması (sadece hava yastıkları 1450şer YTL), 13 yıllık tecrübenin yetmeyeceğini gösteriyor. Eksperler, tampon travers çubuğunun (ne olduğunu bilmiyorum, kendi ifadeleri) eğilmesi için dönüş manevrası esnasındaki yavaş çarpmanın yetmeyeceğini söylediler. Araç çarpışma testlerinde, duran engellere 50km/h hızla yapılan standart testlerde arabanın ne hale geldiğini normal karşılayan eksperler, 20-30 km/h hızda sabit bir engel olan elektrik direğine çarpmamla tampon çubuğunun eğilmesi karşısında şaşırıp kaldılar(!).
Sonuçta ben yine buna benzer insanların yazacakları rapora emanet ediliyorum. Umarım mesleki dayanışma duygusuyla kendi meslektaşlarını korumaya kalkmazlar, beni ve olayı birinci elde görenleri muhatap kabul ederler, hem sahayı, hem aracı detaylı incelerler. Umarım kafalarına takılanları bana veya yetkili/bilgili kişilere danışırlar.
Ben elimdeki imkânlarla, polisin foto çekmekten kaçındığı ortamda cep telefonumdan çekimler yapmaya çalıştım. Polis tarafından tehdit edilirken, ya da eksper tarafından değerlendirmeler yapılırken görüşmelerimin kayıtlarını tuttum. Internet forumlarında bol bol bilgi paylaşımında bulundum. İş yerinde durum hakkında tavsiyeler aradım. Sizinle ve diğer ilgililerle çeşitli sanal ve yüz yüze görüşmeler yaptım. Hala işin içinden çıkabilmiş değilim. Bendeki imkânlara sahip olmayan, ya da akıl edemeyenlerin vay haline!
Size sesleniyorum: Lütfen! Müşterilerinizle diyalog kapılarını kapatmayın. En ufak bir itirazda son sözümüz budur, bizi dava edin demeyin. Ben istemez miyim ki, elimdeki belgeleri internet ortamlarında bir bilen arayarak yaymak yerine benden yana olduğuna inanabildiğim kasko şirketimle paylaşayım ve dikkate alınacağını bileyim? Keşke olaylarda acenteleriniz, Bölge Müdürlüğünüz müşterileri daha iyi dinlese, eldekileri alsa, karara etki edebilse. Ben de bunları e-posta eklentisi olarak değil de birinci elden size iletebilsem. Aksi halde, görmeyen bilenlerin verdiği kanaatlerle, tahmin ve senaryolarla can yakmak işten bile değil.
Ayrıca iş arkadaşlarımın, eşin, dostun ne oldu senin araba? sorularından kurtulmak ve her geçen gün özel durumum nedeniyle daha bir ihtiyaç haline gelen arabama kavuşmak istiyorum.
Olumlu olacağını umduğum değerlendirmelerinize sunar, hasarımın ve kaybımın en kısa zamanda ve eksiksiz karşılanması umuduyla çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
"