Petrolle birlikte döviz kurlarinda da gerileme var mı sayın ekonomist?
petrol 3.80 olsa ne olur :D
- Konuyu başlatan mustafa07
- Başlangıç tarihi
Sayın Ekonomist
1 Haziran 2014
Brent Petrol = 109 USD
1 USD = 2.12 TL
06.01.2015
Brent PEtrol = 52 USD
1 USD = 2.32 TL
Birinde ki azalma %50 den fazla, birinde ki artış %10. Bu zammı normal görmeniz, bende biraz siyasi otoriteye destek Verdiğiniz kanısını oluşturdu bundan dolayı aslında daha çok şey yazarım ama bilemiyorum onlara da illaki bir kulp bulursunuz, ayrıca forumda sizin yazılara şahit oluyorum maşallah AKP ye toz kondurmuyorsunuz :bir:
Son düzenleme:
akpliler benzin zammından etkilenmez onlar hep 100 TL lik alırlar... onun için bir şey anlatmaya çalışmayın o zihniyete sahip insanlara.
Yorumların çoğunu okudum. Arkadaşlarımızın haklı olduğu noktalar çok, ancak önemli bazı noktalar var.Bunlar benim çıkarımlarım. Patronlarım dan birisi enerji işi yaptığından bu konuda biraz bilgim mevcut. Petrol fiyatlarında ki düşüşlerin pompaya %100 yansımamasının sebepleri;
1- Türkiye enerji ihtiyacının yaklaşık %90-95'ini ithal etmektedir. Bu bağlamda enerji ihtiyacı ne kadar çok artarsa cari açık artacaktır. Bu bakımdan ucuz enerji, tüketimi arttıracaktır ve sonuç olarak cari açığa olumsuz etki edecektir.
2- 1 varil petrolün rafineri edilmesi sırasında bir üretim maliyeti çıkmaktadır. Tesis de çalışanların ücreti, bakım giderleri, tüketilen enerji, tesisin amortisman değeri vb. Bu maliyetler de petrolün rafineri çıkış fiyatını etkiler. Ham petrol sadece girdi maliyetidir.
Şimdi şöyle düşünün; un fiyatları %50 düşünce üretilen 1 ekmeğin satış fiyatı %50 düşer mi ?
üretilen ekmeğin %50 düşmesi için; işçi maaşları, yakıt giderleri, kira, vergi, nakliye Vb.. giderlerinde %50 düşmesi gerekli değil mi ?
3- Petrol, alkol, tekel gibi ürünlerden alınan Ötv vergisinin standart olması, yani örneğin 1 litre benzinden 2,2 TL ötv alınmasından dolayı...(rakamlar kesin değil, kafadan salladım) benzinin litresi 50 kuruş bile olsa, litreden alınan vergi 2,2 TL dir. Sadece kdv oranı %18 olduğundan benzinin rafineri çıkış litre fiyatı düştüğünde, satış fiyatına biraz etki edebilir. Ayrıca bu vergiler her sene belli bir oranda artmaktadır.
4- Depolanmış ham petrolün alış tarihinde ki fiyatı, rafineri çıkış fiyatına etki etmektedir. Yüksek fiyattan 6 ay önce alınıp depolanmış ham petrol rafineriden çıkarken girdi maliyeti yüksek olduğundan, yüksek fiyatla çıkış yapmaktadır. Ancak ucuz depolanmış ham petrol işlendikten sonra düşük fiyatla çıkıp çıkmadığı konusunda bir bilgim yok...(büyük bir ihtimal ile fiyata yansımaz)
5-Dolar kuru
6-bayi kar payı-nakliye vs giderleri (Kar paylarının; litre başı yüzde mi, yoksa litre başına TL mi olduğu konusunda bir bilgim yok. Ancak geçen bir haberde akaryakıt fiyatlarına tavan fiyat uygulaması yapılacak diye bir haber okumuştum. Bu da kar paylarının adil olmadığı anlamına mı gelir ! bilemedim..)
Şimdi önünüzde bir excel tablosu olduğunu düşünün. Bu 6 ana etmenin sonucunun pompa fiyatı olduğunu düşünün. ( daha çok unsur vardır) Bu unsurlardan birisi değiştiğinde sonuç olarak pompa fiyatları da olumlu veya olumsuz olarak değişmektedir. Yani ham petrol %50 düştü veya kur %50 düştü demek, akaryakıt pompa fiyatlarının da o oranda düşeceği anlamına gelmez.
Bu durum, Cem Yılmaz'ın para çokomel eğrisi gibi bir şey olur..
Özellikle de cari açığın artması durumu yüzünden, pompa fiyatlarının düşme eğilimi çok yavaştır.
Ancak; enerji tüketimi azalacak ki (bu mümkün değil, her geçen gün artıyor) veya yerli enerji üretimi artacak ki akaryakıt pompa fiyatları ciddi anlamda azalsın.
Not:Bu yazıdakiler kendi çıkarımlarımdır. Mevcut hükümet yanlısı bir yazı olarak algılanmasın.
Bence enerji ucuz olmalı ki üretim maliyetleri de ucuz olsun...ve maliyeti düşük üretim artmalı. Bu bağlamda; cari açığı üretimi arttırarak kapatmalıyız. Bu koşulları sağlamakta devletin değil mevcut hükümetlerin görevi. Ben bu yaşıma kadar böyle bir hükümet göremedim.
http://www.dailymotion.com/video/x8vhzm_para-cokomel-egrisi_fun
1- Türkiye enerji ihtiyacının yaklaşık %90-95'ini ithal etmektedir. Bu bağlamda enerji ihtiyacı ne kadar çok artarsa cari açık artacaktır. Bu bakımdan ucuz enerji, tüketimi arttıracaktır ve sonuç olarak cari açığa olumsuz etki edecektir.
2- 1 varil petrolün rafineri edilmesi sırasında bir üretim maliyeti çıkmaktadır. Tesis de çalışanların ücreti, bakım giderleri, tüketilen enerji, tesisin amortisman değeri vb. Bu maliyetler de petrolün rafineri çıkış fiyatını etkiler. Ham petrol sadece girdi maliyetidir.
Şimdi şöyle düşünün; un fiyatları %50 düşünce üretilen 1 ekmeğin satış fiyatı %50 düşer mi ?
üretilen ekmeğin %50 düşmesi için; işçi maaşları, yakıt giderleri, kira, vergi, nakliye Vb.. giderlerinde %50 düşmesi gerekli değil mi ?
3- Petrol, alkol, tekel gibi ürünlerden alınan Ötv vergisinin standart olması, yani örneğin 1 litre benzinden 2,2 TL ötv alınmasından dolayı...(rakamlar kesin değil, kafadan salladım) benzinin litresi 50 kuruş bile olsa, litreden alınan vergi 2,2 TL dir. Sadece kdv oranı %18 olduğundan benzinin rafineri çıkış litre fiyatı düştüğünde, satış fiyatına biraz etki edebilir. Ayrıca bu vergiler her sene belli bir oranda artmaktadır.
4- Depolanmış ham petrolün alış tarihinde ki fiyatı, rafineri çıkış fiyatına etki etmektedir. Yüksek fiyattan 6 ay önce alınıp depolanmış ham petrol rafineriden çıkarken girdi maliyeti yüksek olduğundan, yüksek fiyatla çıkış yapmaktadır. Ancak ucuz depolanmış ham petrol işlendikten sonra düşük fiyatla çıkıp çıkmadığı konusunda bir bilgim yok...(büyük bir ihtimal ile fiyata yansımaz)
5-Dolar kuru
6-bayi kar payı-nakliye vs giderleri (Kar paylarının; litre başı yüzde mi, yoksa litre başına TL mi olduğu konusunda bir bilgim yok. Ancak geçen bir haberde akaryakıt fiyatlarına tavan fiyat uygulaması yapılacak diye bir haber okumuştum. Bu da kar paylarının adil olmadığı anlamına mı gelir ! bilemedim..)
Şimdi önünüzde bir excel tablosu olduğunu düşünün. Bu 6 ana etmenin sonucunun pompa fiyatı olduğunu düşünün. ( daha çok unsur vardır) Bu unsurlardan birisi değiştiğinde sonuç olarak pompa fiyatları da olumlu veya olumsuz olarak değişmektedir. Yani ham petrol %50 düştü veya kur %50 düştü demek, akaryakıt pompa fiyatlarının da o oranda düşeceği anlamına gelmez.
Bu durum, Cem Yılmaz'ın para çokomel eğrisi gibi bir şey olur..
Özellikle de cari açığın artması durumu yüzünden, pompa fiyatlarının düşme eğilimi çok yavaştır.
Ancak; enerji tüketimi azalacak ki (bu mümkün değil, her geçen gün artıyor) veya yerli enerji üretimi artacak ki akaryakıt pompa fiyatları ciddi anlamda azalsın.
Not:Bu yazıdakiler kendi çıkarımlarımdır. Mevcut hükümet yanlısı bir yazı olarak algılanmasın.
Bence enerji ucuz olmalı ki üretim maliyetleri de ucuz olsun...ve maliyeti düşük üretim artmalı. Bu bağlamda; cari açığı üretimi arttırarak kapatmalıyız. Bu koşulları sağlamakta devletin değil mevcut hükümetlerin görevi. Ben bu yaşıma kadar böyle bir hükümet göremedim.
http://www.dailymotion.com/video/x8vhzm_para-cokomel-egrisi_fun
Burada katılmadığım bir nokta yok. Ancak yazdıklarınız fiyatı düşen bir şeye yapılan zammı yine de açıklamıyor bunu not edelim. Petrol girdi maliyeti olsa da fiyat endeksindeki en yüksek maliyet. Basit hesapla %50 düşüş pompaya %50 olarak tabii ki yansımaz ama ne olursa olsun düşen bir malın fiyatına da diğer kalemler sabitken zam yapılmaz. Burası da bir başka tezattır.
Ayrıca not edelim, cari açığı kapatmak için yapılan bu hareket maalesef vatandaşı büyük petrol firmalarına yada enerji devlerine ezdirmekten öteye geçmiyor.
Petrole dünyanın en az nakliyesini veren ülkeyiz, yani bizde maliyet en alt seviyelerde. Ucuza mal edilen bir ürünün pahalıya satılmasına dünyanın her yerinde "adam kazıklamak" denir. Yok dolar artmış, yok maliyet fazlaymış, yok büyük patronlar lobi kurmuş gibi yalanlara benim karnım tok. Eğer bu ülke büyük patronların/şirketlerin önünde diz çöküyorsa o zaman söylendiği gibi büyük bir ülke değil, küçük bir ülke demektir .
.
Petrole dünyanın en az nakliyesini veren ülkeyiz, yani bizde maliyet en alt seviyelerde. Ucuza mal edilen bir ürünün pahalıya satılmasına dünyanın her yerinde "adam kazıklamak" denir. Yok dolar artmış, yok maliyet fazlaymış, yok büyük patronlar lobi kurmuş gibi yalanlara benim karnım tok. Eğer bu ülke büyük patronların/şirketlerin önünde diz çöküyorsa o zaman söylendiği gibi büyük bir ülke değil, küçük bir ülke demektir
büyük ülke olduğumuzu kim söyledi ki abi ?
Uzun adam
sende inandın öyle mı ?
Uzun adam asla yalan söylemez, o ne derse doğrudur, ona inanmayanlar cehennemde cayır cayır yanar
Benzer Konular
