- Konuyu Başlatan
- #21
- Katılım
- 15 Kas 2007
- Mesajlar
- 6,208
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 36
2 sene önce firmam adına yüklü miktarda ankara taşı (kaldırımlarda gördüğünüz taşlar)almak için gölbaşındaki taş ocaklarını geziyordum. bir taş ocağının stoklarındaki taşı görüp beğendim ve fiyat konuşmak için taş ocağı ortaklarından birinin ofisinde başladı koyu muhabbet.
sonuç: cebimde param olduğu ve taşın kalitesini beğendiğim halde yüksek metrajlı taşı satın alamadım.
sebep: isim vermek istemediğim bu taş ocağı, her sene ihtiyaç olmadığı halde sökülüp yenisi döşenen kaldırım taşlarını belediyeye veren firma. ve bu firmanın diğer ortağı belediye dışında yurtiçinde kimseye iş yapılmasını istemiyor. zaten gerekte yok, belediye onları ihya etmiş çoktan.
not: adamın samimi itirafı oldu. taş ocağının diğer ortağı melih gökçek'in öz yeğeni.
melih gökçeğin görev aldığı sürece yaklaşık 25 milyon dolarlık bir servet yaptığı iddia ediliyor. bu verdiğim örnek kimsenin bilmediği ve benim tesadüfen öğrendiğim bir olay. buzdağının görünmeyen küçük bir parçası.
yorumusuz...

