Hız Limitleri, Radar ve Van tipi araçlar

dün sapancada yağmura yakalandım otobanda. deli gibi yağıyordu... hızımı hemen 90 a çektim sağdan sağdan gitmeye başladım tırlar bile yanımdan 100 110 ile beni geçmeye başladılar. birde dibime girip yürrrüü selektörü yapan malları saymıyorum bile. ulan deve deli gibi yağmur yağıyo hızım 90 en sağdayım sxxxxr git ortadan soldan cehennemn dibine kadar yolun var. 3 arabayız çekip dövsen hangi birini dövecen döv döv yolmu biter...
şimdi bu ayılar yollardayken bu cahiller yoldayken ben 2 sene önce sivasta 91 km ile van araçla yediğim cezayı dibine kadar hakettiğime inanıp bu radar noktalarını öğrensem neyime yarar. ben zaten gerektiği yerde gereken hızı yapıyorum ama ben bile kendimi dikkatli sanarken aracın kamyonet olduğunu unutup 99 u geçmeyecem derken 88 hız sınırını aşıp ceza yedim. banada ters geldi ama polis kim ayı kim akıllı bilmiyo. bilmesin zaten... dün gene 2 kere mengen ve kurucaşile taraflarında çevrildim ama radarada girmemiştim kağıtlarımda tamdı yollaaar bozuk dikket edin deyip yolladılar... ama o yolda sınır 90+9 99 iken ben 50 60 gittim niye çünki yol bomboş dümdüz görünüyo ama (gece gidiyorum) o çukurları görmelisiniz durarak geçiyordum çoğunu diğer iki araba amcaoğulları radar meraklısı onlarda asıldılar birinin amortissörler şu an patlak birininde jantlar eğri büğrü... resimdeki c3 ile gittiğim gibi geldim Allaha şükür... şmdi birde bunlar radarların yerini bilse düşünün artık nasıl giderler... birde kurucaşile taraflarında beni durduran radarı bunlara söyledim yavaşlayın diye... yazık paralarına diye söylemesen yeseler cezayı akıllanırlarmı hayır. benle yavaş gidiyon diye dalga geçenler istanbula dönüşte avrupa yakasına benden 45 dakika önümde olmalarına rağmen benden 10 dakika geç geldiler... (aynı köprüden 1.den geçtik ama ben yol durumunu öğrenip bostancı bağdat caddesi kozyatağı altunizade beylerbeyi köprü şeklinde geldim) o kadar sürati boşa yaptılar anlayacağınız...
son olarak inanın aynı marka araçla ankaraya kadar gidelim atıyorum corsa c ben 90 ortalama ile gideyim siz 130 hadi sınırı geçin 150 basın gidinönünüze konvoy çıkıyor yol kalabalık oluyor vs ortalamanız gene düşüyor benden 1 saat önce gidersiniz... atlattığınız tehlikeye inanın değmez... ama yukarda almanya konusundaki gibi olur otobanlarımız yollarımız insanlarımız eğitimli olur o zaman bende basarım yoksa inanın bir tutam bal için 1 kilo keçiboynuzu yemeye değmez...
hepimize kazasız belasız yollar...

İyi de, şikayetinizde son derece haklısınız ama neden yağışlı yolda daha hızlı gidiyorlar diye düşündünüz mü?

Çok basit.

Yağışta yol kayganlaşıyor diye denetim yapmıyor, yapamıyor ekipler.

O zerzevatlar da bunu bilip basıyorlar. Çünkü yollarda yaşıyorlar.

Hikayenin özü budur ve savunulacak tarafı yoktur.

Kameralar deseniz o da yağıştan etkileniyor.

Bunun bizim seslendirdiğimiz konu ile hiç alakası yok.

Denetim olsun, ancak kurallar da makul olsun, diyoruz.
 
İyi de, şikayetinizde son derece haklısınız ama neden yağışlı yolda daha hızlı gidiyorlar diye düşündünüz mü?

Çok basit.

Yağışta yol kayganlaşıyor diye denetim yapmıyor, yapamıyor ekipler.

O zerzevatlar da bunu bilip basıyorlar. Çünkü yollarda yaşıyorlar.

Hikayenin özü budur ve savunulacak tarafı yoktur.

Kameralar deseniz o da yağıştan etkileniyor.

Bunun bizim seslendirdiğimiz konu ile hiç alakası yok.

Denetim olsun, ancak kurallar da makul olsun, diyoruz.

radar yerlerini paylaşmak bu söylediğinizle çekişiyor, tepkilerin sebebi de o zaten.

radar yerleri herkesce bilinen bişey olunca o zerzevatların sayısı da katlanarak artar.
 
İyi de, şikayetinizde son derece haklısınız ama neden yağışlı yolda daha hızlı gidiyorlar diye düşündünüz mü?

Çok basit.

Yağışta yol kayganlaşıyor diye denetim yapmıyor, yapamıyor ekipler.

O zerzevatlar da bunu bilip basıyorlar. Çünkü yollarda yaşıyorlar.

Hikayenin özü budur ve savunulacak tarafı yoktur.

Kameralar deseniz o da yağıştan etkileniyor.

Bunun bizim seslendirdiğimiz konu ile hiç alakası yok.

Denetim olsun, ancak kurallar da makul olsun, diyoruz.

Güven bey ben bu konuya radar yerlerini belirleme konusuna baştan karşıyım... bu forumda araç kullanan bilinçli arkadaşlar oldukça fazla... onlarda zaten basılacak yerde gerektiği kadar basıyor... bu nedenle ben kendim ve bu arkadaşlar adına size sadece teşekkür eder bize gerekmez derim... ama bilinçsiz arkadaşlarda varsa fikirlerinizden faydalanmak isterlerse cevaplarını size yazarlar...
denetim konusuna gelince ben 92 den beri araç kullanıyorum dünyayı 20 kez olmasada bi kaç kez turlamışım... tüm karayollarımızda araç kullanmışım ama hala kendimi eğitime açık tutup yetersiz görüp hala dikkati hiç bırakmadan araç kullanıyorum... bu 4 silindirli çaydanlıkların bu altyapıda hiç şakası olmaz... bu nedenle polisimize çok iş düşüyor... o denetim yapılmamasının nedeni sadece yolun kaygan olması değil ıslanma üşüme derdi... isteseler buzda bile:) çevirme yaparlar yeterki ay sonu bana ..... tl lik ceza makbuzu getirin emrini alsınlar... zaten eğitim olsa denetime gerek kalmaz...
Ayrıca radar yerlerine gelmeden hız kontrol levhası var... sürücü yeteri kadar dikkatli ise radara girmez...onlarda zaten hız yapılmasının tehlikeli olduğu yerlerde var... bu nedenle ben fikrinize karşıyım...
sağlıcakla kazasız belasız yollar dilerim...(Açıkçası kızmayın darılmayın alınmayın ama eğer çaycuma yolunda, tunceli düzlüğünde malatya ve kayseri rampalarında finike yolunda konya tuz gölü düzlüğünde iznik göl altı yolunda dilovası rampasında savaştepe yolundaki radarların yerini çok merak ediyor çaba gösteriyorsanız Allah sizinle beni aynı km de bulundurmasın) şahsınızı tanımam yanlış anlamayın tekrar belirtiyorum sadece fikrinize karşıyım:)
 
Son düzenleme:
radar yerlerini paylaşmak bu söylediğinizle çekişiyor, tepkilerin sebebi de o zaten.

radar yerleri herkesce bilinen bişey olunca o zerzevatların sayısı da katlanarak artar.

Bunda hakllılık payınız var ama kastımız bu değil, bazı bilgilerin yanlış kişilerin ellerine geçme ihtimali gerçekten bir tedirginlik yaratmış olabilir.

Limitler makul bir duruma gelsin buna gerek kalmasın. Ama ne olursa olsun bu yağışlı havalardaki durum şu an için engelsiz ve sürat limitleri böyle kalsa da kalmasa da buna en ufak katkısı yok.

Ayrıca şunu da belirtmek lazım ki biz İzmir'de yaşıyoruz ve bizim çevremizde İstanbul çevresinde olduğu gibi yoğun bir ağır araç trafiği de yok. Bunu da bölge bazında değerlendirmek sanırım ayrıca gerekiyor. Buralarda genelde bomboş yollarda İzmir-Aydın Otoyolu ve Çeşme otobanında, yani kaza istatistiğinin olmadığı yerlerde bu resmen Vergi toplamak için kullanılıyor.

Hele hele blogda anlattığım bir konu var ki, resmen Bayram dönüşü gişeye yakın yerde Ağ germişler, bütün balıklar toplandı. Bakınız şu sayfaya.

Ya da geçmişte karşıma çıkan bir sürü yol örneği var, örneğin İzmir-Ankara, İzmir Konya, Konya çevre iller, yolları gibi. Buralarda da abartıllı Radar kontrolleri var.

Yani bu kontrollerin tıpkı Almanya örneğinde(2/3 yol serbest) olduğu gibi bazı yollarda limit uygulamanın gerekmediği. Kaza potansiyeli ve istatistiği açısından sorun varsa, illaki denetim yapılsın. Ama yoksa da daha fazla işte görev yapıyoruz mantığı altında bunlara hiç gerek yok.

Başkaca önemli bir sorun da adına Şehiriçi yol denen yerler. Bunu en iyi anlamanın yolu da İstanbul içinde olan ama sürat yolu kıvamında olan bir sürü yol var. Benzerleri İzmirde de var. Teknik olarak bakılsa Otoyol veya Şehirlerarası yol kıvamında. Diğer tarafta ise ufak yerleşim birimleri var ve bu tanımın aslına uygun olduğu.

Yollara bakınca Karayolları SIRF ilerde başı ağrımasın ve yasal bir suçlamaya maruz kalmasın diye Limitler bilerek düşük tutuluyor.

Sonra da geliyor ekipler bu fırsatları maalesef kendilerine verilen ceza(Vergi Toplama) kotasını doldurmak için tipik kolaycı memur mantığı ile kesiyorlar.

Yani, GPS için radar yerlerini toplamak gibi yanlış anlaşılıp konunun farklı bir yere gitmesini asla dilemem.

Ama mevzuatı değiştirmek kolay değil, Blog buna hizmet etsin diye kurdum. Değişesiye kadar da bunuda kullanmaktan başka çare bulamıyorum. Umarım tedirginlik yaratan konular bu yazı ile ortadan kalkmıştır.
 
Güven bey ben bu konuya radar yerlerini belirleme konusuna baştan karşıyım... bu forumda araç kullanan bilinçli arkadaşlar oldukça fazla... onlarda zaten basılacak yerde gerektiği kadar basıyor... bu nedenle ben kendim ve bu arkadaşlar adına size sadece teşekkür eder bize gerekmez derim... ama bilinçsiz arkadaşlarda varsa fikirlerinizden faydalanmak isterlerse cevaplarını size yazarlar...
denetim konusuna gelince ben 92 den beri araç kullanıyorum dünyayı 20 kez olmasada bi kaç kez turlamışım... tüm karayollarımızda araç kullanmışım ama hala kendimi eğitime açık tutup yetersiz görüp hala dikkati hiç bırakmadan araç kullanıyorum... bu 4 silindirli çaydanlıkların bu altyapıda hiç şakası olmaz... bu nedenle polisimize çok iş düşüyor... o denetim yapılmamasının nedeni sadece yolun kaygan olması değil ıslanma üşüme derdi... isteseler buzda bile:) çevirme yaparlar yeterki ay sonu bana ..... tl lik ceza makbuzu getirin emrini alsınlar... zaten eğitim olsa denetime gerek kalmaz...
Ayrıca radar yerlerine gelmeden hız kontrol levhası var... sürücü yeteri kadar dikkatli ise radara girmez...onlarda zaten hız yapılmasının tehlikeli olduğu yerlerde var... bu nedenle ben fikrinize karşıyım...
sağlıcakla kazasız belasız yollar dilerim...

Zafer bey,

Kaygınızı anlıyorum ama, iki konuya da derin itirazım var.

1) Yağmurlu havada araç durdurmak ciddi kaza tehdidi yaratıyor, kendileri için endişe etmeseler de, arkadan gelen araçlardan biri bile duramayıp çarpsa bunda mesul olacakları için, bunu yapamazlar. Bu mümkün değil. Zaten uygulamaya bakanlar öyle olamadığını görürler.

2) Radar İkaz Levhaları konusunda bir standardizasyon ise maalesef yok bu konuyu blog'a alıntıladığım bir başka yazıda görebilirsiniz. Şuraya tıklarsanız.

Kazasız belasız yollar dileklerimle
 
Zafer bey,

Kaygınızı anlıyorum ama, iki konuya da derin itirazım var.

1) Yağmurlu havada araç durdurmak ciddi kaza tehdidi yaratıyor, kendileri için endişe etmeseler de, arkadan gelen araçlardan biri bile duramayıp çarpsa bunda mesul olacakları için, bunu yapamazlar. Bu mümkün değil. Zaten uygulamaya bakanlar öyle olamadığını görürler.
ceza toplayıp para biriktirmek için yapılan uygulamalar uygulayıcıların insiyatifinde malesef, her yerin amiri farklı olduğundan uygulamalar da farklı oluyor, örneğin istanbul edirne arasında radara yakalandım diyeni duymadım hiç, sürate çok müsait bi yol ve yavaş giden kimse olduğunu sanmıyorum
yola göre hız limiti uygulanmalı bence de ama çok fazla değişkeni kurallara yedirmeye çalışmak da uygulamayı zorlaştırır.
1. maddede dediğinizn bi benzerini yaşadım, hava yağışlı değildi ancak çevirme noktası viraj çıkış kör bi noktadaydı, ben virajı döndüğümde çevrilmiş olan kamyonetin stoplarıyla karşılaştım, hızım müsaitti bi acı frenle toparladım arkamdan 3 acı fren daha duydum. malesef bazı trafik polislerimiz de cahil..
aynı şekilde karayolları yol çalışmalarında çoğu ilkokul bile okumamış vasıfsız işçileri yola salıyor, uyarı işaretlerini bile bu kişiler yerleştiriyor,
yine viraj çıkışında uyarı işaretiyle hemen 5mt ilerisinde de o çizgi çeken garip araçla karşılaştım, yine allahtan hızım müsaitti (bu olay sırasında kullandığım araç gitmediğinden hızım müsaitti yoksa sonuç kötü olurdu :rolleyes: ) son anda toparladım.
yani cehalet ortadan kalkmadıkça kurallar kat kat sıkı da olsa, adım başı radar da olsa kurtuluşumuz yok.

bi ara yeni duble yollarda 120 limit olacağı söyleniyodu o iş ne oldu acaba?
 
Kanun teklifi şu

Bunun hakkında yorumumuz da şu.

Bu haliyle geçeceğini sanmam, geçerse kör, topal ve ölü doğum olur.

Kimseyi hakir görmek değil niyetim ama böyle de kanun telifi olmaz, olmamalı.

2002'den beri bir çok Devlet kuruluşu(Ulaştırma Bakanlığı, Bayındırlık İskan, İçişleri Bakanlığı vb)nu içinde barındıran Karayolları Üst Güvenlik Kurulu toplanamıyor. Bakınız

Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu;Başbakan'ın başkanlığında, Adalet, İçişleri, Maliye, Milli Eğitim, Bayındırlık ve İskan, Sağlık, Ulaştırma, Orman Bakanları, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün bağlı olduğu Bakan ile Jandarma Genel Komutanı, Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı, Emniyet Genel Müdürü ve Karayolları Genel Müdüründen oluşan kurulu

Ki bu kurulun esas konusu budur, gelin gerisini siz düşünün.
 
Zafer bey,

Kaygınızı anlıyorum ama, iki konuya da derin itirazım var.

1) Yağmurlu havada araç durdurmak ciddi kaza tehdidi yaratıyor, kendileri için endişe etmeseler de, arkadan gelen araçlardan biri bile duramayıp çarpsa bunda mesul olacakları için, bunu yapamazlar. Bu mümkün değil. Zaten uygulamaya bakanlar öyle olamadığını görürler.

2) Radar İkaz Levhaları konusunda bir standardizasyon ise maalesef yok bu konuyu blog'a alıntıladığım bir başka yazıda görebilirsiniz. Şuraya tıklarsanız.

Kazasız belasız yollar dileklerimle

ben zaten yağmurlu havada durdursunlar demiyorum. ordaki serzenişi anlamamışsınız:) hakan yazmış istediklerinde cahilce nerelerde durdurduklarını... ama yağmurda basanada ceza yazmak kolay gezici ekibi salarsın yağmurda, o müsait bi yerde çevirir canını öyle bir yakarki, bir daha yağmurda öyle basamaz... yaa adam 90 la gidiyorum sağdan dahada arkamdan sellektör yapıyor neyse dilovası rampada kesildi kaldı o rampayı adam gibi çık işte rampaya 120 ile saracakki onu düşünüyo adam. kamyoncuların en büyük yanlışlarından biri işte... sonra o rampada 3 şeridi bu yüzden kapıyorlar...
2 itirazınıza gelirsek şimdiye kadar yüzlerce radar gördüm onlar beni görmeden ben onları görüyorum. görmek çok basit. yazılarımdanda anlaşılıyor... levhasız çeviren radara hiç rastlamadım çeşme otobanı aydın otobanı manisa yolu dikili çandarlı yolu aliağa yolu saruhan akhisar söke foça virajları dahil... ya bu kadar yolda bana denk gelmedi yada yakalanan o arkadaşlar o levhaları görmedi. genelde 150 ile okunmuyorlar:)
 
ben zaten yağmurlu havada durdursunlar demiyorum. ordaki serzenişi anlamamışsınız:) hakan yazmış istediklerinde cahilce nerelerde durdurduklarını... ama yağmurda basanada ceza yazmak kolay gezici ekibi salarsın yağmurda, o müsait bi yerde çevirir canını öyle bir yakarki, bir daha yağmurda öyle basamaz... yaa adam 90 la gidiyorum sağdan dahada arkamdan sellektör yapıyor neyse dilovası rampada kesildi kaldı o rampayı adam gibi çık işte rampaya 120 ile saracakki onu düşünüyo adam. kamyoncuların en büyük yanlışlarından biri işte... sonra o rampada 3 şeridi bu yüzden kapıyorlar...
2 itirazınıza gelirsek şimdiye kadar yüzlerce radar gördüm onlar beni görmeden ben onları görüyorum. görmek çok basit. yazılarımdanda anlaşılıyor... levhasız çeviren radara hiç rastlamadım çeşme otobanı aydın otobanı manisa yolu dikili çandarlı yolu aliağa yolu saruhan akhisar söke foça virajları dahil... ya bu kadar yolda bana denk gelmedi yada yakalanan o arkadaşlar o levhaları görmedi. genelde 150 ile okunmuyorlar:)

Zafer bey,

Teknik gerekçe nedir, ne değildir den ziyade EVET YAĞMURLU HAVADA DENETİM YAPILMIYOR diyorum. Zaten yapılsa o tür durumlarla karşılaşılır mı? hiç. Bir iki istisna farklıdır, genel ise maalesef dediğim gibi.

Siz şimdi diyordunuz ki, ben radarları görüp tedbir alabiliyorum. O zaman demek ki bu

1)Radarlar caydırıcı değiller, olsa da olur olmasa da gibi bir anlam çıkıyor. Oysa bir çok durumda avcılık kabili netice aldıkları da ortada.

Haaa bu radarları bulacağız diye dağılan dikkat de işin cabası. Aman Radara yakalanmayayım derken yol ile ilgili Güvenlik sorunları da ortaya çıkabilir.

Oysa ısrarla diyorum ki, Bu Hız Limitleri tabloları gelişen teknolojiye ve yol şartlarına göre güncellense de kimse istisnalar dışında bunlarla uğraşmasa. Haa bunu aşanlar da kendi Vicdan ve Cüzdanları arasında kalsalar. Esasında kalınmasın şüphesiz ama istisna her zaman hayatın içinde bulunabiliyor.

2) Ne sıklıkta Trafikte yer aldığınızı bilemiyorum, ancak işi gereği benim ısrarla bahsettiğim bu azami ağırlığı 2 tona kadar olan araçlar sürekli yoldalar ve bir çoğu satış pazarlama kabili işler yüzünden sürekli dere tepe aşıyorlar. Yaptıkları kilometrelerin haddi hesabı yok. Ve çoğunlukla bu araçları kullananlar araç sahibi olmayıp, şoförlük yapıyorlar.

i)Bir taraftan iş/patron baskısı ile hareket edip hızlı iş yapmak zorundalar,

ii) Diğer taraftan bu araçlara uygulanan Hız Limitleri teknik kapasitelerinin çok altında, yani bu araçlar daha yüksek limite sahip olmalı

iii) Bir de bu araçlar ikiye ayrılıyor, 5 koltuklu yandan camlı ve Kapalı kasa diye, bunlara bir de Corsa Van gibi ufak ticari araçlar var eşlik eden. Hepsinin ruhsatında ya Kamyonet ya da yenilerinde 2009 dan itibaren Kamyonet+N1 sınıfı yazıyor.

Oysa 2003'de yapılan bir yönetmelik değişikliği ile Ruhsatlarında Arazi aracı yazan Jeep benzeri araçlar Hız Limitleri tablosuna ilave edilen M1 ve M1G tanımları ile nerede ise bir gecede bu sorundan kurtulmuş ve Binek araç gibi tanımlanmaktalar. Oysa işin alt detayına baksak, 20 yıllık bir Jeep sizce yeterli güvenlik paketine, uygun ağırlığa sahip mi? değil asla..!

Bu Vantipi araçlar ise 5 koltuklu ve yandan camlıları da şuradaki tanımlardan görüleceği üzere Yük taşıma aracı gibi işlem görüp cezalara maruz bırakılıyorlar.

Hadi diyelim ki(esasında azami ağırlık kuralına uyan kapalı kasalar da 2 tonu yasal olarak aşamazken) bu en azından bu 5 koltuklu araçlar M1 sınıfı olmalı. Bunu bas bas bağırıyorum affınıza sığınarak.

Bunları satarken kimse vatandaşı uyarmıyor, bizzat şahidim. Sonrasında bir anda Denetim yapan Trafik polisi ile karşılaştığınız da, Şehirler arası yolda 89km/s yapınca 135TL, 105km/s yapınca 270TL, Otoyolda 99km/s yapınca 135TL, 118km/s yapınca da 270TL ödemek zorundalar.

25 yıllık araç kullanma tecrübem, eğitimim söz konusu olunca buna beni kimse ikna edemez ki, bu araçlar bu limitlere haklı olarak uymak zorunda diye.

Bunları ve bir sürü detayı da yayınladım esasında Blogda

Bütün bunlar düşünüldüğünde konuyu bir kez daha gözden geçirmeniz yararlı olur gibi geliyor. Yoksa sırf cevap hakkı yaratmak için yazmıyorum. Yazarak en fazla bu kadar aktarabiliyorum derdimi. Blog'da da bir sürü şey yazdm, ama sanırım yeterince okunmuyor. Ne de olsa okumayı sevmeyen bir milletiz. :(
 
Geri
Üst