Türkiye'de hiç bir araç yaşamına fabrikadan çıktığı gibi devam edemiyor.Camlara film takmak yasak olduğu halde satışını gerçekleştirdiği otomobili jest olsun diye kendisi filmleyen oto satış servisleri var.Bu arkadaşın yaptığının yanlış yada doğru olduğunu söylemek bana düşmez ama uygulanan kanunların müdanasız herkese eşit olmasını diliyorum.Araçtaki bir donanınım orijinal olup olmadığını hislerine göre karar veren bir polis yada idealist bir amirin haftada bir saldırın toplayın faça bulduklarınızı diye değil prosedüre uygun uygulama yapmalarını istiyorum.Her coupe genç sürücüsü potansiyel bir suçlu olmadığı gibi;her 40 yaşında sedan sürücüsüde masum değildir.İstanbul'un 50 bin yerine mobeseleri kameraları yerleştirdiler,bunu suçla mücadele ve ispat için koydukları aşikar,sistemin uygulama yapan yetkililerin ruh haline göre değil teknik veri ve ispatla cezalandırılması taraftarıyım.Nasıl muayene istasyonları,egzos emisyon ölçüm gibi yasal zorunluluk getirdikleri merciler varsa elbette egzoz desibelini ölçen,modifiye yapılmış ve kanunen suç teşkil eden (anlamsızda bulsam)araçları kontrol edebilecek bir sistem geliştirilebilir.Ferrari egsozu caizdir, gürültüsü hoş görülebilir.Subaru'dan haberdarız,Opel'in egsozuna ceza kesin diyen bir zihniyeti kabul etmek mümkün değil.(arkadaşın standart olmayan opel egsozt'undan bahsetmiyorum,orijinal olduğuna inanmış olup yinede ceza kesilmesinden de bahsetmiyorum).Arabaların orijinalliğini bozmadan,fabrikasyon sadesi binilen araçların olduğu bir İstanbul dileğiyle.Trafik kurallarının her araca aynı hakkaniyetle uygulanması dileğiyle.
sevgiler saygılar...