Taksim Gezi parkı #direngeziparkı

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan yezocan
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Kültür ve eğitim düzeyi yüksek olmayan toplumların yaşadığı kısır döngülerdir bunlar.Bangladeşden,Libya'dan bir farkımız var mı?Var diyen bu tarafa gelsin lütfen.
 
Arkadaşlar bazı şeyleri görmek için çok çok okumaya gerek yok, yeterki görmek isteyelim. Bakın Ankara Büyükşehir Belediyesi ülkemizin en borçlu belediyesidir. SGK'larına olan borcu zaten dillere destan. SGK borcu demek işçisinin, memurunun alın terini çalmak demektir, yani kul hakkı yemektir. İlgili bütün kamu kurumlarına dünya kadar borcu olan bu belediye oylarını almak için bir nevi haraca bağladığı vatandaşlara adeta karun gibi para dağıtmaktadır. Diğer siyasi partilerin belediyelerin hesaplarını didik didik eden, devlete olan borçlarını tahsil edebilmek için bütçelerini tırpanlayan iktidar borçlu AKP belediyelerini neden görmezden geliyor, arka bahçeleri olduğu için mi? Dünya kadar zarar eden EGO, AKP mitingleri veya başbakanın yapacağı açılışlara bedavaya adam taşımıyor mu? Bırak taşımayı ceplerine harçlık, midelerine köfte ekmek, arabalarına yakıt da koymuyor mu? Ulan madem o kadar çok paran var o zaman devlete olan borcunu ödesene. Ama taktik belli. Önce vatandaşı cahilleştir, sonra fakirleştir, üç kuruşa muhtaç et, belli zamanlarda maddi destek sağlayarak kendime köle hatta robot yap, ondan sonra oylarına ipotek koy. Başbakanın Ankara mitinginde bir teyzenin "kılıçdaroğlunu destekliyoruz" demesi ne kadar bilinçli bir vatandaş olduğunun göstergesi değil midir?
 
1917'de, Sovyet Devrimi'ni yapan Lenin'in ölümünden sonra iktidarı ele geçiren Sovyetler Birliği diktatörü Stalin, en katı uygulamaları planladığı çalışma odasına, yakın çalışma arkadaşlarını toplamış sohbet ederken, bir ara ayağa kalkıp ellerini havaya kaldırarak herkesi susturur ve söze başlar:

"Saçını ihtilalde, halk içinde, devlet yönetiminde, bürokraside ağartmış dostlarım... Söyleyin bakalım, halkın yönetime baş eğmesi, kayıtsız şartsız itaat etmesi için yöneticiler ne yapmalı? Böyle güçlü bir idare tesis etmek için nasıl davranmak gerekir?"

Her kafadan bir ses çıkar. Kimisi adaletten, haktan, hukuktan söz eder.

Kimisi demokrasiden, insan haklarından bahseder. Kimisi sertlikten yana tavır alır.

Kimisi sürgünden, sehpadan, hapisten dem vurur.

* * *

Kitlesel baskı ve korku yaratmanın deha çapındaki diktatörü Stalin, adamlarının açıklamalarının hiçbirini beğenmez. Masadaki votka şişesi yarı yarıya boşalmıştır... Bir kadeh daha içki yuvarlayıp soğuk ve ürpertici bir sesle şöyle der:

"Yönetimi ele geçiren hükümdarın ya da o güçteki bir liderin Tanrı'dan pek farkı yoktur. Halk onu öyle görür. Önce bunu bilin... Sonra, insanların karşınızda baş eğip durması için ne yapmanız gerektiğini bırakın da ben, şu beyinsiz kafalarınıza çivi gibi çakayım!"

Hakaret ağır olmasına rağmen herkes memnun memnun sırıtır. Stalin'den hakaret işitmek bile onlar için önemli bir iltifat gibidir.

Stalin, hizmetkárlardan birini çağırıp emreder:

"Çabuk bana bir tavuk getirin!"

* * *Aceleyle bir tavuk kapıp getirir uşaklar...

Stalin, adamlarının gözleri önünde tavuğun tüylerini canlı canlı yolmaya başlar.

Diktatör, bütün tüyleri yolunup cascavlak kalan tavuğu odanın ortasına salıverir:

"Şimdi izleyin bakalım nereye gidecek bu şaşkın tavuk?"

Zavallı tavuk içine düştüğü azaptan kaçıp kurtulayım diye aralık kapıdan dışarı kaçar, soğuktan tir tir titrer, dönüp masaların altına girer, köşeli masa ayakları canını yakar, duvar diplerine koşar, tüysüz kanatları yara bere içinde kalır, şömineye yaklaşır, tüysüz derisi kavrulur...

Sonunda çaresiz, tüylerini yolan Stalin'in bacakları arasına sığınıp saklanır.

O zaman Stalin, cebinden bir avuç yem çıkarıp yolunmuş tavuğun önüne tane tane atar. Yemlenen tavuk bundan sonra, Stalin nereye yönelse peşinden koşar!

Ağızları bir karış açık kalan dostlarına bakan Stalin, alaycı bir gülüşle şöyle der:

"Gördünüz mü? Halk dediğiniz topluluk bir tavuk gibidir. Tüylerini yolup aldıktan sonra onu serbest bırak. O zaman yönetmek o kadar kolay olur ki..."

Bizim mesele çok daha karışık olsa da ana tema budur!
 
bende şu linki paylaşmak istiyorum bugünlerde yaşananların farklı olmadığını göreceksiniz ayrıca birde işin doğu boyutu var ki oraya hiç girmiyorum

http://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/05/demokrat-parti-kronolojisi.html?spref=fb

Güzel bir derleme olmuş. Dönemler arasındaki benzerlikler herkesin malumu. Fakat aradan bir tane çıkarıp alırsam benzerliğin ne boyutta olduğunu kısaca ifade etmiş oluruz herhalde... :)

05 Ocak : Mersin’e gitmekte olan Menderes’in önüne Tarsus’ta elinde kasap bıçağı olan Ali Bayat adlı bir şahıs çıktı ve bacaklarının arasına sıkıştırmış olduğu beş yasındaki çocuğu göstererek “uçak kazasından kurtulduğunuz için oğlumu size kurban edeceğim” dedi, son anda engellendi.

Haziran 2013: Akepe seçmeni "Erdoğan'ın g.tünün gılıyım!.."
 
Güzel bir derleme olmuş. Dönemler arasındaki benzerlikler herkesin malumu. Fakat aradan bir tane çıkarıp alırsam benzerliğin ne boyutta olduğunu kısaca ifade etmiş oluruz herhalde... :)


bende bugün ağzımın açık kaldığı bir olayı anlatayım bildiğim şeylerse akp seçmeni olmaları ve burada mesken olarak imara kapanması kasım ayı gibi evden ayrıldığımda 9 ay öncesinde burada bizim evleri saymazsak 4 5 ev vardı 9 ayda resmen mahalle olmuş hala inşaatlar devam ediyor ben kendi bahçeme kapalı otopark yapayım diye devlet memuru olmama rağmen 40 takla attım otopark dediğimde kapalı garaj iki araba ve bir motosikletin sığacağı kendi tapulu izinli evimin bahçesinde emsal gösteriyorum bunları adamlar yok öyle bişey diyor foto çekip gidiyorum bir tahkikat yapıyoruz diyorlar en sonunda sert konuşmak durumunda kaldım ölür müsün öldürür müsün makarna kömür harici birde bunlar var biz bütün bunları tartışırken petrol yasasıda çıktı
 
#uyanehliyetsahibi

:kop:

101 lira hayırlı olsun. aynı etkinliği 24 milyon ehliyet sahibini ilgilendirecek şekilde organize neden etmiyorsunuz.
 
#uyanehliyetsahibi

:kop:

101 lira hayırlı olsun. aynı etkinliği 24 milyon ehliyet sahibini ilgilendirecek şekilde organize neden etmiyorsunuz.

etmedıklerını nerden bılıyosun :) coktan edıldı bıle sımdıden devlet ılk gerı adımını attı 101 lırayı dusurcekmıs kı onuda kabul etmıcez vazgecıcekler mecbur olarak boyle bı sacma uygulama baska bı ulkede yoktur kesınlıkle
 
Adına "Ehliyet Vergisi" diyelim mi o 101'in? Yok yok daha iyi bir ad var: "Ehliyet Aboneliği" o da olmadı, "Ehliyet Kiracısı / Müşterisi" diyelim.

Geçen sene sıfır emlak satışlarında devlet KDV'yi 18%'den 1% e indirdi hatırlayan var mı? Hemen ardından inşaatçı takımı TV'de "devletin kıyağı ile avantajlı konut sahibi olma fırsatı" reklamları yayınlamaya başladı, gören duyan olmadı mı? Bu olay Taksim Olaylarından önce old için (!) kimse görmedi, duymadı, tepki göstermedi, hatırlayan bile olmaz belki.

Nitekim devlet orda burda olduğu milyar liraları biryerden çıkaracaktı...
 
bu vergıde hoslarına gıder her sene almaya kalkar bunlar.. gercı ılkınıde alamıcaklar ama...
 
Geri
Üst