hayatımda sadece bir kere yolda kaldım. o da opelle değil 95 model broadway ile askere gitmeden önce köydeki akrabalara da bir uğramak için gittiğimde. yalnız tam maceraydı anlatmak istedim.
broadway ile halam, halamın oğl ve ben köye gidiyoruz akrabaları görecez ben askere gitmeden hemen önce. yaz mevsimi. köy samsunda bi dağ eteğinde. çıktık dağa gidiyoruz ama zikzak virajlarla çıkılıyor 180 derecelik virajlar. araba bir hararet yaptı, radyatör su hortumu oyle bir patladı ki, araba birden kaputtan nasıl dumanlar çıktı
ödümüz de patladı tabi bu arada
neyse durduk köye telefon ettik, halam yaşlı dağ başında bekliyoruz
1 saat sonra köyden traktör gelebildi, traktör hemen bizi dere kenarına bıraktı geri ordan bi araca atlayıp gideriz diye, sonra da dönüp halamı alıp köye bırakacak. arabaya hortum almaya gidiyoruz
bıraktı bizi derede. gidiyoruz araba geçsin diye yürüyoruz otostopla binip dolmuşların oraya kadar da olsa gidecez. şansa köy yolundan da hep bayan sürücüler geçiyo, doğal olarak otostop da yapamıyosunuz iki erkek
yav bekle bekle bi inşaat şantiyesinin kamyonu geldi aldı. adam yarıçıplak
soyunup dökülmüş kamyonda bitek don
camlar kapalı içerisi tam bir sauna. öne sıkıştık kuzenle, araca bineli 1 dk olmadı benim kollarım ellerim dahil suya daldırmış gibi terden ıslandım, koku da cabası
azcık cam açtım ağzımı getirdim oraya ki hava gelsin nefes alayım , hödük kamyoncu gapa camı gapa terliyom ben dedi
terliyom dereye girecem ben dedi
yav çattık dedik içimizden
neyse bıraktı bizi biyerde bindik dolmuşa, alacağımızı aldık diğer kuzen geldi aldı bizi dağa götürdü tekrar aracın yanına, gerisi devam işte tabi başka sorunlar da oldu ama o kamyoncu efsaneydi
kamyon da alyazmalı
2 saatlik ziyaret 12 saate dönüştü o gün. oyle bir anı işte